…ve Türkiye’nin giderek artan çaresizliği!
Türkiye ısrarla Musul operasyonuna katılmak istiyor, bu bir sır değil. Fakat, Tahran ve güdümündeki Bağdat Yönetimi reddediyor. Türkiye’nin dışarıda tutulması dayatmalarında görülmesi gereken en önemli husus; İran’ın, Şii milis örgütlenmesi Haşdi Şabi’nin operasyonlara katılmasıdır. Bu durum pratikte, Irak’ın İran’a bırakılması, İran’ın Irak ile ilgili hedefine ulaşmada önünün açılması anlamına gelmekte. Böylece; Irak ve Suriye üzerinden Doğu Akdeniz kıyılarına ulaşması kolaylaşacak. Doğu Akdeniz kıyılarında Lübnan’dan başlayıp İran’a ve buradan da Körfez ülkelerindeki Şii azınlık nüfus üzerinden Yemen’e kadar uzanan, merkezinde Tahran’ın yer alacağı, stratejik açıdan oldukça önemli bir “yay” oluşturulmuş olacak. Diğer bir deyişi ile; Türkiye’nin, doğusundan sonra, bütün güneyinden de İran’a komşu olması, mezhepsel farklılıkların aleyhine daha çok istismar edileceği uygun bir ortam tesis edilmiş ve de iç barışı, istikrarı ve kamu düzenini bozma, kaosa yol açma risklerini de beraberinde getirecek. Tehditlerin bu kadarıyla sınırlı kalmayacağı da kesin. Peki nedir bunlar?
***
Filed under: A K P, Asia Issues, China/Çin, iran, Iraq-Irak, Israel-İsrail, Kürt Sorunu, NATO, Orta Doğu, Prof.Osman Metin Öztürk, Russia - Rusya, Suriye/Syria/Syrie, Türkiye, Terörle Mücadele, Terrorism, Turkey - Russia relations_ilişkileri, USA, Yemen, Yeni Dünya Düzeni, İç ve Dış Siyaset - Political Affairs, İslâm | Leave a comment »
Vous devez être connecté pour poster un commentaire.