Eğitimce Gelişmemiş Toplumlarda Örtülü Demokrasi Rejimini Çalıştıranlar.


Doğada denge vardır. Hayvanlar aleminde; güçlü olan, güçlü olmayanı yer. İnsanlar aleminde ise, hırsızlık ideolojisine sahip olanlar; olmayanı sömürür, yer. Tarih boyunca; dürüst diye halkın güvendiği birçok yönetici hırsız damgasını yemiştir. Yönetici sınıfının hırsızlık eylemlerinde; hukuk kuralları işlemez. Onlarda; dostluk yoktur. Çıkar çatışmasında düşman olurlar, çıkarlar birleşince dost olurlar. Peki ne yapmak gerekiyor?

***

Lire la suite

Bir Toplum Adaleti Solduğu Zaman Çürür.


Adalet nereden solar? Adaletin tecelli ettiği ve tevdi edildiği yerdir yargı. Özellikle oradan solar. 14 Mayıs 2023 sandık başı sürecine uzanan yolda, iktidarın 20 yıl hükmettiği dönemde Anayasa koruması altındaki “Bağımsız Yargı”nın tarafsızlığını (!) verdiği kararlar sonucu “Adalet”in ne ölçüde tecelli ettiğini seçmenlerin duygusal değil, düşünsel açıdan değerlendirmelerinde yarar vardır. « Adalet » için yürüyenleri de unutmayın!

***

Lire la suite

İçeride ve Dışarıda Maşa varken elle asla ateş tutmayanlar


***

Lire la suite

Siyaset ve İslâm Dünyasının “Rüzgâr Gülleri…”


***

Lire la suite

Korkmak ve Korkutmak: Kazanan kim(ler), kaybeden kim(ler) korkmayanlar var mı halâ?!


Korku, en beşeri duygudur. Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandılar. Oysa ben korkarım. Bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir – Aziz Nesin; Korku içinde yaşayan adam asla hür değildir – Horatius; Korkarak yaşıyorsan sadece hayatı seyredersin – Friedrich Nietzsche; Korkak, tehlike olmadığı zaman yumruğunu sallar – Goethe; Hiçbir şeyden korkmayan kimse, herkesin korktuğu adam kadar kudretlidir – Friedrich Schiller; Korku, yalan doğurur – Dostoyevski; Bir şeyin haklı olduğunu bildiğin halde, o şeyden yana çıkmazsan, korkaksın demektir – Konfüçyüs; Korku işe yarayabilir ama korkaklık hiçbir işe yaramaz – Gandi; İnsanları harekete geçirmek için iki manivela vardır. Menfaat ve korku – Napolyon; Korkaklar hiçbir zaman zafer anıtları dikmemişlerdir – Platon/Eflatun; Etrafa korku salanın kendisi de korkuyordur – Epikür;

***

Lire la suite

…Ve Türkiye! : Hukuksuzluk ve Adaletsizlik Deryası…


Kişilere göre kanun maddeleri değiştiriliyor. Anayasa ve uluslararası evrensel hukuk değerleri geçersiz kılınıyor. Keyfi yönetim her alanda sürüyor. Anayasa rafa kaldırılmış, yüksek mahkemeler sinmiş susmuş. Masumiyet Karinesi tersyüz olmuş. Yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ayaklar altında. Anayasa’yı değiştireceksin de ne olacak, yoksulun karnı mı doyacak yoksa hırsız, sahtekar, dolandırıcı, arzı endam etmeye, dokunul(a)mazlar ordusu daha güvenli bir ortamda dolaşmaya devam etmeyecek mi? Yeni dokunul(a)mayan sınıfların yolları mı açılacak? Oysa, ciddi ve kararlı insanlar, vatandaşlarının çıkarlarını koruyucu tedbirler alırlar, eksiksiz uygularlar ve de dediklerinden kuşku duyulmasına yol açmazlar…

***

Lire la suite

Güçlünün Hukukunun Hüküm Sürdüğü yerlerde Korku ve Kaygı Yaygın mıdır?!


Zorbalık ve Despotluk tek bir kişi veya çoğunluk tarafından titizlikle, şiddetle ve demokratik biçimde uygulanabilir. Yeter ki “kılıfına uydurulsun…” Kavramlar, anlamlar, içerikler ve uygulamalar değişkendirler. İnsanlar; farklılıkların eşitsizlik doğurduğunu, gücü elinde olanın ayrıcalıklı olduğu, keyfiliğin haklardan yararlanmada düzensizlik meydana getirdiği korku, kaygı ve endişesi içindedir.

***

Lire la suite

“Yeni Milliyetçilik”ten sonra şimdi de “Yeni Irkçılık…”


Irkçılık, yabancı düşmanlığı, aşırı sağ, popülizm tam olarak nedir, nerede birleşir? Bu siyasetleri ortaya çıkaran üç neden ne? Eskiden ayıplanarak, marjinalize edilmiş bu akımlar şimdi neden güç kazanıyor? Siyasetçilerin kullandığı abartılı dil ve gerçekçi olmayan çözüm önerileri toplumda nefreti körüklemek ve siyaseti zehirlemek dışında kime hizmet ediyor? Bu tür liderler ucuz yoldan siyasi kariyer mi yapıyorlar!

***

Lire la suite

Politikacının dağarcığı: İdealizm, demagoji, ihanet…


Vatandaşa göre, içinde karşılaştığı sorunlara koşullar ne olursa olsun çözüm üretilmesi zorunludur. Üstelik Türkiye ve Dünya’da sürekli karşıtlık temeline dayandıranlardan çözüm beklemenin bir mucize olduğunu da adı gibi bilir. İyi de vatandaşı bu kısır döngünün içerisinden kim veya kimler nasıl çıkarabilirler? Bazılarının damaklarında yer edecek şekilde mey-hoş bir tat bırakacak olsa da, na-hoş durumdan çıkabilmenin tek bir yolu vardır, o da seçtiklerini oy sandığında defetmektir. İnsanoğlunun küresel kriz ve sorunlarla boğuştuğu günümüzde, yerine getireceklerden değişim konusunda emin iseler elbette… Zira, «Küresel Patronlar»ın işine gelmezse, gidenleri bile arattırabilecek güçtedirler!

***

Lire la suite

HESAP; KİMLERE KİM TARAFINDAN NASIL SORULACAK?


Ne kadar çok kişi benimle aynı fikirdeyse, o kadar çok yanıldığımı düşünürüm – Beden üzerinde zorbalık uygulayan despotluk vardır; ruh üzerinde zorbalık uygulayan despotluk vardır; hem beden hem de ruh üzerinde zorbalık uygulayan despotluk vardır. Birincisine hükümdar denir, ikincisine papa denir, üçüncüsüne halk denir – Hırs başarısızlığın son sığınağıdır – İnsanların senin hakkında konuşmasından daha kötü bir tek şey vardır: insanların senin hakkında konuşmaması – Gerçek dost önden bıçaklar – Hepimiz aynı çöplüğün içindeyiz, ama bazılarımız yıldızlara bakar – Oscar Wilde.

***

Lire la suite

Aldatmanın rahatlığı, güven duyulmanın sarhoşluğu içinde “seçenleri”ni yönetenler dünyası!


Tedirginler, efendilerinin sopası şu veya bu şekilde her an inebilir korkusu içinde olsalar da vicdanlarını son seçimlerden bu yana tatile göndermişler ama, yaptıkları haksızlığın bir gün kendilerine de döneceği endişesi içinlerini kemiriyor. Yetki ve gücün gitmesi halinde ne yapacaklarını plânlamış olsalar de karamsarlığı üzerlerinden bir türlü atamıyorlar. Adaleti adalet adına katletmenin huzursuzluğu yetki ve gücün gitmesi halinde ne yapacağının karamsarlığı içindeler, iç dünyalarında huzursuz ancak dışa yansıyan görüntülerinde güç-kuvvet sarhoşu görünmeye devam ediyorlar.

***

Lire la suite

Kime İnanalım?!


Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de iktidarı ve muhalefetiyle kapsamlı bir şekilde propaganda faaliyeti yürütülüyor. Kitlelerin kanaat ve düşüncelerine etkileme, düşünceleri şekillendirme amacıyla çeşitli yöntemler kullanılıyor. Hedef; istenilen, belirlenen konulara insanların odaklanmalarını sağlamak.

***

Lire la suite

Atatürk Cumhuriyet Rejimi OUT; Tek ses, tek yönetim tek oligarşik yapı IN


Siyasal şekillendirme; bir ülkenin yönetim şeklinin, siyasal, sosyal ve ekonomik yapısı’nın ve sınırlarının değiştirilmesini kapsıyor ve Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Ortadoğu’dan Türkiye’ye kadar her yere uzanıyor.

***

Lire la suite

«Haçlı-Batı İttifakı» ve Türkiye: Anadolu Zaten «İşgâl» Altında!


Türk Ecdadının tarihi çizgisine, kimliğine mazlumun yanında yer alıp zalimle mücadele anlayışına zıt politikalar sayesinde içinizde hâlâ «Bağımsız Türkiye» inancında olanlar mı var?

© photocredit

***

Lire la suite

Birileri vatanseverlere çamur atmakla meşgul..


Güven duyulan saygın bir insan mısınız? Sizi küçük düşürtmekten zevk alanlar mı var? Yalan sözlerle, gerçek dışı yazılarla, çevrelerindekileri hakkınızda aldatmaya mı çabalıyorlar? Sürekli çamur mu atıyorlar? İşte Mottonuz: Suskunluğum asaletimdendir Her lafa verilecek bir cevabım var. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de söyleyene bakarım adam mı diye.

© photocredit

***

Lire la suite

Yeni Eğitim ve Öğretim Yılı…


Yine «Yaz-Boz Tahtası mı?!»

‘Eğitim Kalitesi 2018′ raporuna göre, Türkiye 137 ülke arasında 99. Hemen her ülke; vizyon sahibi gençlerin peşindedir. Bulduklarında her türlü bursu vermeye hazırlar. Ama başarı ölçütleri çok farklı olarak ezberci değil, yaratıcı ve girişimci gençler arıyorlar. Peki ya biz?!

***

Lire la suite

Niçin Türkiye? Çünkü…


Türk Milleti’nin ve Türk Devleti’nin varlığı ve bekası tehdit altında tehlikededir. Ancak; Oynanan oyun, anlaşılması, bilinmesi ve gereğine yönelmekle bozulur..Peki ifade edilmekte zorlanan temel gerçek ne?

***

Lire la suite

Suçsuzluğunu Kanıtlayabilmek…


Farklılıklar eşitsizlik doğurur. Güçlü olan ayrıcalıklıdır. Keyfilik haklar açısından düzensizlik getirir. Masumiyet ilkesi, Suçsuz ceza olmaz ilkesi ayaklar altına alınır. Oysa çağdaş yönetim; Anayasal Devlettir, Hukuk Devletidir. Peki Türkiye’deki Durum?!

***

Lire la suite

Okumayan, düşünmeyen, sorgulamayan insanları aldatma kolaylığı…


Kimi gelişmeler; ilk önce büyük bir heyecanla abartılıyor, gereğinden fazla anlamlar yükleniyor, olduğundan farklı gösteriliyor sonra da unutup gidiliyor. Çünkü; kritik meselelere yeteri kadar ilgi gösterilmiyor, tartışılmıyor, görmezden geliniyor. İnsanlar uyutulmaya devam ediliyorlar.

 

***

Lire la suite

Dinler, İnançlar, «Kurbanlar, Kurbanlıklar!» ve İnsanlık…


 

Ben mi, evet…bir gün çıkıp gideceğim kapıları, anımsayışların, bekleyişlerin, ümitlerin ya da ümitsizliklerin, hırsların, yarışların, tasaların kalktığı yerde, hiç kimseye seslenmeyen, kendi kendine yeten sadece…koşulsuz, önyargısız, hesapsız…yani uzanmak ve düşünmek binlerce yıl.. doğan, ölen ve yaşayan şeyleri…yani dingin ve büyük olan her şeyi anlatmak…ben mi, evet çıkıp gideceğim bir gün…

Ataol Behramoğlu
(alıntı)

***

Lire la suite

Şimdi Vakit Özeleştiri Vakti (değil mi?)


“Bütün insanlar hata yapar, hata yapanların en hayırlısı ise hatasından dönendir.”
(İbn Mâce, “ Zühd”, 30)

Tövbe, bir öz eleştiridir. İnsan yaratılışı gereği hata yapmaya elverişli bir varlıktır. İnsan beşerdir, şaşırabilir. Asıl anlaşılmaz olan hatayı savunmak başka bir ifadeyle günahları meşrulaştırmaya çalışmaktır. İşte bu nedenle hata yapan, günah işleyen tövbe ettiğinde af edilebilir, fakat günahta ısrar eden, hatayı savunan asla…

***

Lire la suite

Günümüzün «Medya»sının İşlevi!


Kitleler; çoğu kez yaşanılan toplumsal, siyasal sürecin arka planını anlamakta zorlanır. Devletlerin güç katsayısı sahip bulundukları ekonomileridir. Ekonomik olarak komşularından üstün olanın siyasal, askeri gücünün de yüksek olması doğaldır. Var olan rejimlerin tasfiyesinin hedefi ise, ekonominin, siyasetin, devletin denge kurumlarının, baştan aşağı yeniden düzenlenmesi operasyonudur. İşte bunu halklar stratejik olarak algılamada acizdirler.
Picture:http://infinitefog.bandcamp.com/

***

Lire la suite

«Yeni Dünya Düzeni»nde «Yeni Türkiye Gerçeği…»


Peki, Olan bitenler Türkiye’ye ne getirecek, yoksa götürecek mi!?

Yeni dünya düzeni; hazırlayanların belki de tahmin ettiklerinden öte değişim ve dönüşüm insanlığı sarmalıyor. İnsan ve olgular doğal değişim ve dönüşüm yerine mutosyona uğruyor. Bu da insanlardaki istek arzı talep benzeşmesini de beraberinde getiriyor. Kuşkusuz bu benzeşme; Türkiye’yi de etkiliyor ve yeni insan tiplerini şekillendiriyor. Ancak, bencilce davranan ve ‘bana ne’ diyen insan, insanlık gerçeğine erememiş yaratık demektir. Siz hangi grupta yer alıyorsunuz?!

***

Lire la suite

Bir Diktatör…


 

…ve Kimi Benzerlikler!

Aklın bittiği ve sustuğu yerde son karar şiddete aittir.
Asla yalan söylemedim, asla başkaları gibi gerçekleşmeyecek şeyler vaat etmedim. İşte bu yüzden insanlar benden nefret ettiler.
Başarının şartlarından ilki sürekliliktir.
Beceri ve yetenek eğitimin bir ürünü değildir. Bu yetenek kişide doğuştan vardır. Yani bu Tanrı’nın bir lütfudur.
Liderlik sanatı kitlelerin dikkatini tek bir düşmana odaklamaya ve hiçbir şeyin bu dikkati dağıtmamasını sağlamaya bağlıdır.
Toplum bir tek kuvvet karşısında eğilir. Yani zor kullanıldığında. Nasıl ki kadınlar zayıf olanlara baskı yaptığı halde, kuvvetli olanın karşısında diz çökerse; toplum da otoriteyi, her zaman zayıfa tercih etmiştir.

Bir milletin bireylerinin ihtiyaçları, kâğıt üzerinde lafla ve teorilerle karşılanamaz.
Amerika’yı yalnız bırakın. Onlar kendilerini yok edecek.
İslam halkı bize, örneğin Fransa’dan hep yakın olacak.
Bir milletin milli kültürünü bilmesi için önce siyasal bağımsızlığını elinde tutması gerekir. O halde siyasal bağımsızlık söz konusu olduğu zaman, ne kadar ağır olursa olsun, hiçbir fedakarlıktan çekinilmemelidir.
Halkın sevgisini kazanmak, ancak halkın amacına erişmesi için yardımcı olmak ve aynı zamanda bu amaca ulaşılmasına engel olanları da yok etmekle mümkün olur.
İnsanlar kişisel çıkarlarını ikinci plana atmaya ne kadar taraftarlarsa, onların büyük topluluklar kurma yetenekleri de o kadar büyük olur.

İnsanların düşünmemesi yöneticiler için en büyük şansdır.
Devlet otoritesi, bir topluluğu yönetenlere gösterilmesi gereken ve gösterilebilen genel güvene dayandırılır. Fakat bir kere daha belirteyim ki bu güven, hükümetin ve yönetimin namuslu, çıkar düşüncelerinden uzak olduğu hakkında halka samimi ve sarsılmaz bir izlenim verilerek kazanılır.
Düşmanınızı şaşırtarak, terör, sabotaj ve suikast ile demoralize edin. Geleceğin savaşı bu.
Avrupa kıtası üzerinde akla uygun bir şekilde “toprak politikası” takip edilecek yerde, nedendir bilinmez, bir “sömürgecilik” ve “ticaret” politikasına saplanıp kalındı.

***

Lire la suite

Gücün hukukunun olduğu yerde despotizm vardır.


 

Türkiye’de bugün hukuk devleti yok, yasa devleti var!

Koyunlardan oluşan bir halkın babası kurtlardan oluşan bir hükümettir.
Edward R. Murrow
İnsanları faziletli ya da dindar kişiler haline getirmek veya aptalları kendi ahmaklıklarının sonuçlarından korumak hükümetlerin işi değildir.
Henry George
Geçici güvenlikleri için temel özgürlüklerinden feragat edenler ne özgürlüğe, ne de güvenliğe sahip olabilirler
Benjamin Franklin
Karşımızdaki gerçek büyük tehlike, işimize o anda öyle geldiği için özgürlüklerin azar azar yok edilmesidir.
Edmund Burke
Bir kişiye yapmak istemediği bir şeyi, sırf onun iyiliğine olduğuna inandığınız için zorla yaptırmaktan daha büyük kötülük olamaz.
Robert Heinlein

Yeryüzündeki kötülüklerin yeni yasalar aracılığıyla çözülebileceği inanışı, insanlığın kapıldığı en ciddi hezeyanlarından biridir
Thomas B. Reed
Medeni bir toplum olmanın gerçek göstergesi, ikna etmenin zor kullanmaya galip gelmiş olmasıdır.
Mark Skousen
Hükümet yozlaştıkça daha çok yasa çıkartır.
Tacitus
Korkaklar despotizmin sükunetini, özgürlüğün fırtınalı denizlerine tercih ederler.
Thomas Jefferson
Eğer hükümetin çizmesi gırtlağınıza basmakta ise, bunun sol veya sağ çizme olması pek de fark etmez.
Gary Lloyd
Hükümete güç ve para vermek, ergenliğe yeni girmiş bir oğlan çocuğun eline viski ve araba anahtarları vermeye benzer
P.J. O’Rourke

***

Lire la suite