AB’deki İdarecilerin ve Emekçilerin 1 Mayıs’taki Talepleri Türkiye’dekilerden Farklı!

***

Emrin Olur Gülüm Emrin Olur:DİSK, Türk-İş, Hak-İş’in İktidar ve Muhalefetten Taleplerinin Düşündürdükleri!

***

Özgürlük, Umut ve Gelecek İçin Kararlılık Olmadan Para Kazandıracak Mesleklere Yönlendirmek!

Günümüzün evebeynleri tıpkı yakın geçmişimizdeki benzerleri gibi çocukları açısından en büyük hatalarını hem kendileri hem de onlar açısından yineleme ve yapma eğilimindeler. Neden mi?

***

AB: Yaratıcılık, Yeniliğe Teşvik ve Teknolojik Egemenliği Güçlendirmek

***

Google Verilerinin Değerlendirmesine Göre Kılıçdaroğlu’na Halkın Gösterdiği İlgide Artış Var!

Hangi Cumhurbaşkanı adayının ne kadar oy alacağı, partilerin milletvekili sayılarının ne olabileceğine dair çok sayıda anket yayınlanıyor. Bununla beraber anketlerin yapıldıkları tarih, katılımcı sayısı ve profili, anketlerde kullanılan yöntem ve hatta anketi hangi şirketin yaptığına bağlı olarak birbirinden farklı sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Peki, büyük veriyi kullanarak eğilimleri ölçmek, seçimlere ilişkin tamamlayıcı bir analiz olarak alet kutusuna eklenebilir mi? Google’a göre, Erdoğan’a ilgi gösterilen bazı illerde Kılıçdaroğlu’na yönelik ilginin arttığı anlaşılıyor.

***

AB Sağlık ve İlâç Sektöründe Yeni Reform!

Gerçek acı ve korkutucu! Avrupa nüfusu her geçen gün yaşlanıyor. Her vücudun direnci farklı. Kimi vakit « eski toprak » dediklerimiz her türlü salgının ve hastalığın bulaşmadığı bir yapıya sahipler; diğerleri « çıtkırıldım » tabiri kullandıklarımız en ufak hava değişikliğinde bile hastalanıveriyorlar. İşte AB’nin hükümeti konumundaki komisyon 20 yıl sonra bu en iddialı ve kapsamlı reform sürecini başlatmışsa yaşlanan nüfusu çok yakından ilgilendirdiğindendir bir, bir de, insanların hangi yaşta olurlarsa olsunlar çok daha sağlıklı yaşamalarına atfettiği önemin insani boyutudur iki… Darısı, Türkiye’deki hastaların başına desek, « kara mizah » mı yapmış oluruz?!

***

Yokluğun ve Varlığın Bittiği Yerlerde Ne Başlar?

Sosyal demokrasinin safsatalığı; sosyal olmayan demokrasiyi kabulünden kaynaklanır. Güçlü ve mutlu bir toplum tesisi, adil ve gerekli olanları öngörmekten, eksiklikleri gidermekten geçer. Zira halk, geçmişle değil, şimdiyle yaşar. Yeteri kadar şikayetçi olmadığı şimdi’ye boyun eğer. Değişikliğe daha kötüsü olur kaygısıyla da direnir. İktidar ve diğer geleneksel partiler sorunlarını çözemediği zaman da halk; devrimci partilerden medet umar.

***

“Ermeni Soykırımı Anma Günü” : Biden and Others; renew our pledge to never forget the Armenian genocide – Turkey: Opportunist Politicians.

1915 Olayları 108. yılında, dünyanın dört bir yanında anılırken, başta ABD Başkanı Biden olmak üzere çok sayıda siyasetçi tarafından bir kez daha kınandı ve Ermeni Toplumunun günümüzde kalan aile ve yakınları ile dayanışma sergilenirken, geçmişin ve bugünün acıları paylaşıldı.

***

Milliyetçi-Ülkücü Hareketin geleceğini karartmak mı, iyinin ve güzelin önünü açmak mı!

Milliyetçi Hareket Partisinin güçlü iktidarında; Seviyeli, ilkeli, dürüst, ahlaki siyaset anlayışını hâkim kılmak, Ahlaki kirlilik ve yolsuzluklarla kararlı ve etkin mücadele suretiyle temiz siyaset-temiz yönetimi tesis etmek, Türk milletine hizmet yolunda temel hedeflerimizden biridir (Seçim Beyannamesi) – Türk milletine güveni esas almak; Açık, dürüst ve hesap verebilir olmak; Siyaseti değerler üzerinden üretmek ve yapmak; Milli menfaatlerimizi her alanda ön planda tutmak ve İyi bir TÜRKİYE için yola çıkıyoruz (Seçim Programı)

***

AB’nin Yeni Siber Kalkanı

Son düzenlemeler ve alınan tedbirler ile, Güçlü bir strateji, politika ve yasal çerçeveye dayalı, AB Siber Dayanışma Yasası ve Siber Güvenlik Becerileri Akademisi, AB’nin siber güvenlik ekosisteminin tüm düzeylerinde siber tehditlerin, dayanıklılığın ve hazırlığın tespitinin geliştirilmesine daha fazla katkıda bulunmaya hazır seviyeye getiriliyor.

***

Dünya Liderleri Türklerin ve Müslümanların Bayramlarını Kutluyorlar – World Leaders Wish Muslim Community Eid Mubarak

***

AB’nin Yeni Pazarlama Standartları : Tarım Ürünlerinde Türkiye’yi de Yakından İlgilendiriyor

Yeni düzenleme önerileri meyve ve sebzeler, meyve suları, reçeller, bal, kümes hayvanları, yumurta gibi bir dizi tarımsal gıda ürününü kapsıyor. Amaç, tüketicilerin daha sağlıklı beslenmeleri için bilinçli tercihler yapabilmelerini kolaylaştırıcı pazar standartlarını yenilemek ve düzenleme. Genel hedef ise, gıda israfını önlemek, atıkları azaltmak!

***

Seçim Öncesinde Bayramın Düşündürdükleri!

Seçim tartışmaları, siyasi parti yandaşları arasında farklı konularda, formatta, tempoda ve ölçüde başladı. Sandık başına gitme vakti yaklaştıkça da sertleşiyor. Kafalarda hem kuşkular beliriyor hem de korkular yeşertiliyor. Zira, baştaki sakin (!) diyebileceğimiz ve de deprem felâketi sonucu bozulan, yerini şimşeklere, fırtınalara bırakmaya başlayan havada şu an itibarıyla « umacılar » uçuşuyor! İnsanlar Ramazan’ının gereklerini tam icra edebildiler mi bilinmez. Bari, Bayramı ağız tadı bozulmadan geçirmeleri mümkün olsa. Sonrası mı?

***

AB Banka Sisteminde Krizlerden Koruyucu Yeni Düzenlemeler

Avrupa bankaları, küresel mali ve ekonomik krizden bu yana hem güçleniyorlar hem de koruma kalkan ve zırhlarını çoğaltıyorlar. Ama korunan sadece onlar değil. Zira başta vergi mükellefleri, mudiler, özel ve kamu işletmeleri de gerektiğinde sığınabilecekleri geniş bir şemsiya altına alınıyorlar. Unutmamak gerekiyor ki, geçirdikleri badire dönemi 1 trilyon Euro‘ya patladı onlara… Buhranların çaldığı tehlike zil ve sirenleri siyasi otoritelere de bir tür « teyakkuza geçin durum kötü » niteliğinde kışlalardaki « uyanın borazanı » etkisi de yapmadı değil. İşte bu, silahlanma (!) ve donatılı olarak yapılan içtima çağırısı üzerin Brüksel bürokratları toparlanmaya ve bankacılık sistemindeki zayıflıklarla başa çıkmak: gelecekte benzer krizlere dayanabilmek için daha iyi bir konuma gelmek ve de AB bankalarını daha güçlü, daha dirençli hale getirebilmek üzere tedbirler almaya, yasal düzenlemeler yapmaya başladılar. Yeterli oldu mu? AB Komisyonu yetkililerine göre, hayır! İşte yeni reform paketi mevcut eksikliklerin giderilmesi, mevcut açıkların kapatılması amaçlı. Peki neler yapılacak?

***

Schengen Vizesi’ndeki Yeni Düzenleme Ne Anlâma Geliyor Neler Değişecek

Türk vatandaşları için çileye dönüşen Schengen vize başvurusuyla ilgili yorucu ve yüksek maliyetli süreç, azımsanmayacak bir oranda uzun. Yasanın işlerlik kazanması süreci kısaltacağı gibi evraklar ve ödemeler gibi işlemleri kolaylaştıracak. Zira, oluşturulacak “vize başvuru platformu” çevrimiçi ortamda çalışacak. Peki Avrupa’ya seyahat etmeden önce insanların çelikten bir sabır testini tamamlamasını gerektiren düzenlemeler başka neler getirecek?

***

« Küresel Ticaret Sistemi »ndeki Ekonomik Zorlamalar Küreselleşmenin Sonunu mu Getiriyor?

Küresel çok taraflı ticaret sisteminin artık eskisi gibi işlememesi sıkıntılar yarattığı gibi ticaret devletlerarası ilişkilerde bir silah olarak kullanılıyor. Dünya ticaretini doğrudan etkileyen gelişmeler tarafları yeni arayışlara itiyor. Türkiye’nin en güçlü ortağı AB de dış politikasının en güçlü aracı olan ticaret politikasını dönüştürüyor. Peki nasıl?

***

Afete Dirençli Kentlerde Güneş Enerjisi ve Su Hasatı Düşünülüyor mu, Mimaride Yer Veriliyor mu!

Seçimler yaklaşıyor, adaylar belirlendi, peki adaylar bir “ön sınav”dan geçiyorlar mı? Öyle ya, ne diyoruz “Geleceğin Türkiye’si”! Peki “inşa süreci”nde rol oynayacak, katkılarını yapacak, projeler ve yasa tasarılarının altına imzalarını atacakların mesleklerinin sınıflandırılması yapılıyor mu, seçmenlere açıklanıyor mu! Son deprem felâketinin adaylar üzerindeki etkileri neler oldu? Duygusal açıdan değil, MV seçildikleri taktirde görevlerine yansıması olacak mı? Özellikle, Kentsel ve Köysel Dönüşüm ve İklim Değişikliği sürecinde neler yapmak istiyorlar, üzerinde düşünenler var mı? Seçildikten sonra değil, oy isterken kendilerini tanıtmaları daha uygun olmaz mı? Arkadaş, senin derdin tekerleklere çomak sokmak mı yoksa? Hepsi; « dürüst, ahlâklı, yolsuzluktan uzak, Atatürkçü, Müslüman, Teröre karşı » yetmez mi?

***

İktidar ve Muhalefete Yönelik “Aba Altından Sopa Gösterme” Analizi (mi?)

Analiz, yaklaşan seçimlerde seçmeni AKP ve Erdoğan lehine etkilemeye yönelik dışarıdan yapılmış bir müdahale olarak gözüküyor. İktidarın seçimlerde kaybetme ihtimalinin mümkün görülmediğine işaret edilmek suretiyle, iktidara moral, muhalefete moralsizlik aşılanmak isteniyor. Millet İttifakı’nı seçimlerde ipi önde göğüsleyeceğinin tahmin edildiği ve buna bağlı olarak şimdiden etki altına almaya yönelik bir çaba içine girildiği anlaşılıyor. Kılıçdaroğlu’nun içeride ve dışarıda gizli-kapaklı işler kotaran bir insan olduğu algısına yol açıyor. Kılıçdaroğlu, Kürt meselesinde, olumlu değişime öncülük etse de, bu konuda herhangi bir yaratıcı politika çözümüne sahip görünmüyor. “Düşünce, fikir ve ifade özgürlüklerini güçlendirme” sözünün Kürt milliyetçilerine ve Gülencilere uzanıp uzanmayacağı belirsiz. “Ankara’da kimse sabah olmasını beklemesin” ifadesi “AKP milislerinden” Erdoğan lehine bir müdahale olabileceğini akla getiriyor.

***

Mustafa Kemal ve Emmanuel Macron Bağımsızlığı!

***

AB’nin Çin Filarmoni Orkestrası: Ortalıkta Ne Şef Var Ne de Çalgılarda Ses Uyumu!

Avrupa Birliği ve Çin, dünyanın en büyük ticaret ortaklarından ikisi. AB, Çin ile ticari ilişkiler kurmaya kararlı ve Pekin’in fikri mülkiyet haklarına saygı duyarak adil bir şekilde ticaret yapmasını sağlamak istemekte. Avrupa, Çin’e bağımlı. ABD ve Çin’in ardından AB birleşik gayri safi yurt içi hasılası 2022’de 16,6 trilyon dolar oldu. Fransa, Çin Halk Cumhuriyeti’ni tek meşru hükümet olarak tanıdığı için Tek Çin politikasına bağlı kaldı. Çin’in Tek Çin ilkesine göre, Çin Halk Cumhuriyeti ve iktidar partisi Çin Komünist Partisi’nin Çin adı altında yalnızca bir egemen devlet olduğu yönündeki duruşunu temsil ediyor. Çin’in üç ilkesi ise; milliyetçilik, demokrasi ve halkın geçimi. Ama Çin Demokrasisi üzerinde AB’de çatlak sesler de çıkmıyor değil.

***

SU KATILMAMIŞ CHP

CHP T.C’nin sigortası olarak Cumhuriyetin kurucusu; koruyucusu ve kollayıcısı olmak zorundadır. İktidar uğruna bu misyonunu feda eden bir parti, Atatürk’ün CHP’si ve CHP’lisi olamaz! Koşullar zorlamadıkça da devrimci partiler halk oyu ile iktidara gelemezler. CHP’nin devrimciliğini sulandırmak, altıokun yerine başka söylemler yerleştirmeye kalkmak, Atatürk’ün CHP’sini yıkmaya çalışmaktır.

***

Yeter Artık Gölge Etmeyin Başka İhsan İstemiyoruz

Ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, kutuplaştırmadan, çatıştırmadan, kavgadan, kaostan bıktık artık… Ülkemizde de, bölgemizde de artık barış ve huzur olsun, insanlarımız biri birlerine sevgiyle-saygıyla yaklaşsın, ülkemizde ve bölgemizde herkes barış içinde bir arada yaşasın istiyoruz. Dışarıdan bize bunu çok görenler, arzu etmeyiz ama bilsinler ki bugün bize çok gördüklerini yarın kendileri arar duruma düşerler. Bizi kendi halimize bıraksınlar, seçimlere müdahale etmesinler. Biz kendi başımızın çaresine bakarız. Bakamazsak « kendimiz ettik-kendimiz bulduk » der sonucuna katlanırız.

***

Siyasetçi Anonim Şirketi ve Tüketici Seçmen Kitlesi

Bireyleşemeyenler akıl yürütmekten korkar çekinirler; başkalarının bireyleşemeyenler için verdikleri kararları gönül huzuru içinde uygularlar. Toplum tek kişi gibi hissedemez kendini, düşünemez bile. Toplumların kendilerini doğrudan yönetemezlikleri, siyasi hizmet ihtiyacını karşılamayı amaçlayan profesyonel politikacılığın doğmasına yol açmıştır. Ticaret ve siyaset ikiz kardeştir. Ticaret halkın genel mal ve hizmet; siyaset halkın sadece siyasal hizmet ihtiyacını karşılamaya çalışır. Ticarette para, siyasette oy geçerlidir. Para mal ve hizmeti, oy iktidar gücünü satın alır. Ticaret para, siyaset nüfuz kazandırır. Seçmenin güçsüzleşerek etkisinin azalması siyaset şirketlerinin lehinedir. Sizce « Demokrasi »nin tanımı bu mudur? Düzelteceklerini söyleyenlere inanıyor musunuz?

***

Ne muhalefet ne de Reis güven veriyor

Zor gardaşım zoooor… Herkes için zor! Parti lideri için hepten zor. Ömrünü seçilebilmek için yatırmış açısından hayat memat meselesi. Egosunu bastırmakta zorluk çeken yılların siyasetçisi, ‘bugünlerede mi düşecektik’ diye yakınıyor. Sosyal medyada trollük yapan, üstelik ücretini de alan hangi yöne çevireceğini pusulasını şaşırmış bana soruyor. Şu sandık başına gidilsin, hayırlısıyla da, duygusal mı kullanacak, akil mi yoksa seçmen, oyunu atmadan önce liste üzerinde « fırfır »ını mı döndürecek kimin üzerine düştüğünü görüp, oyunu tayin edecek, kararsız olmak kadar zor iş yokmuş bu dünyada. Son anda seçimleri erteletecek bir « mucize » bekleyişi içinde olan var mı acaba? Neyse izlemeye devam, diyelim, bekleyip görelim.

***

İklim Değişikliğine Çözüm Arayışlarında Zorlanan Dünya

Türkiye, planlanan kömürlü termik santral kapasitesi bakımından Çin ve Hindistan’ın ardından dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak ve Malatya Türkiye’nin havası en kirli kentleri olarak önde geliyor. BM, İklim değişikliğine karşı adalet arayışlarını mahkemeye taşıyor. Güneş enerjisi santralının ne olduğunu anlamayan köylüler direniyor, projeyle beraber köylerinin yok olacağına inanıyor. Uzmanlar, Türkiye’nin temiz kaynaklardan enerji üretimindeki aciliyete dikkat çekiyorlar. Fosil yakıtlara olan bağımlılığın sona erdirilmesi için temiz elektrik üretiminde güneş ve rüzgar enerjisinin önemi üzerine vurgu yapılıyor. En fazla enerji üretebilecek Türkiye bölgeleri biliniyor. Ama gelin görün ki kimse birlikte mücadele edilmesi, tedbirler alınması için önce kendi çıkarını öne çıkarıyor, ne dünyanın ne de ileriki kuşakların geleceğini düşünüyor. Tıpkı seçimlere giden süreçteki siyasi partilerin her telden çaldıkları ve bölünmüşlükleri gibi…

***