“Memleketin Efendisi” olmak için AB’nin Yeni Tarım Koşullarında Çalışacaksın!


Veriler, Türkiye’nin tarım alanında sektör içi ve de sektör dışı birçok etmen nedeniyle yapısal sorunlarını çözemediği ve dolayısıyla potansiyelini gerçekleştiremediğini gösteriyor. Oysa Türkiye “net ihracatçı ülke” olarak tanınıyor. 8,7 milyon kişinin çiftçilikle geçimini sürdürdüğü AB’ya karşılık Türkiye’deki nüfus % 55 düşüş gösteriyor. AB’nin 2023 yılı için belirlediği bütçeden kişi başına düşen pay, 8 bin 478 avro iken Türkiye’de bu oran, 5 avroya tekabül ediyor. AB’nin yeni stratejisi kadın, erkek demeden 2027 yılına kadar tarıma ve çiftçilere yatırım yapma hedefi güdüyor. AB’nin 2023 yılı için öngördüğü bütçe 73,76 milyar avro, Türkiye’nin bütçesi ise yaklaşık 2 milyon 711 bin avro

***

Lire la suite

Hırvatistan’da Yeni Yıl ile Birlikte Yeni bir Dönem!


Ülkelerinin ortak para biriminin yirminci üyesi olması ve de Schengen bölgesine katılması nedeniyle Hırvat halkı için unutulmaz bir Yeni Yıl olacak. Avrupa Birliği için de tarihi bir dönüm noktası! Hırvatlar, 1990’lardaki savaşın dehşetinden 2013’teki AB üyeliğine ve şimdi de AB bütünleşmesinin en somut iki avantajından yararlanmaya hazırlar. AB yöneticileri yayımladıkları mesajlarla Hırvatları kutladılar; Cestitke Hrvatskoj!

***

Lire la suite

Tanrı Kadını mı Yarattı! Mutlaka (!) “Afganistan ve İran Cehennemleri”nde Yansınlar Diye…


Önce. 24 Aralık 1979 Sovyetler Birliği, ardından ABD “Özgürlük” ortamı tesis etmek üzere Afganistan’a girdi. Moskova, 9 yıl, 1 ay, 3 hafta ve 1 gün dayanabildi ve âdeta kaçarcasına ülkeyi terketti. O yılların “Mücahitleri” günümüzün Taliban düzeninin “babalarıdır”lar… Destekleyen ülkeler ise; Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan, Pakistan ve Çin’dir… 7 Ekim 2001’de Afganistan’In “misafirleri” bu kez Conilerdi. Onlar da “terörle mücadele” kapsamında ayak basıyorlardı. 15 Ağustos 2021 tarihinde Taliban güçleri Kabil/Kabul’e giriyor, Coniler de Sovyetler gibi 30 Ağustos itibariyle ülkeyi, geride aşiretlere, Peştun, Beluç, Hazara, Tacik, Özbek, Aymak, Arap, Paşai, Nuristani, Pamir, Türkmen, Kırgız nüfusa bırakarak kaçarcasına Amerika’ya dönüyorlardı. Amerika-NATO yılları yine de kadınların Atatürk’ten esinlenen Afgan Kralı dönemi gibi geniş özgürlüklere kavuştukları yıllar olarak anılacak…

***

Lire la suite

Güzel günler göreceğiz çocuklar, bekle de dur!


Günümüzün koşullarında dar gelirlilerin yaşamaları her zamankinden daha zorlaştı. Yüksek teknolojik olanaklar insanı ve insanlığı istismar edenlerin de işlerini kolaylaştırdı. Salgın hastalıklar ve savaş cabası… Çaresizlik içinde kıvrananların önünde fazla bir seçenek bulunmuyor. Yöneticilerin “müjdeleri” belki gelecek kuşaklar açısından önemli ama yaşam savaş verenler için, mecazi anlamışla “devede kulak!” Türkiye’nin insanı, çocuğunu okutabilmek veya dar gelirini dengeleyebilmek için organlarını satışa çıkarıyor. Avrupalı, vücudu “pazarlanan”ları koruyabilmek için karşı mücadele tedbiri almada zorlanıyor.

***

Lire la suite

Bir dönem sona eriyor ve Batı, artık konfor alanı olmaktan çıkmak zorunda…


Çok kutuplu bir dünyada, diyalog ve işbirliğinin, demokratik konfor alanının ötesine geçmesi gerekiyor. Ayrıca, demokrasilerin gücü kurallara bağlayan revizyonist eylemlere karşı koyan bir küresel düzeni savunmayı zorunlu kılıyor. Hatta bu yöndeki bir çaba, bir dereceye kadar alçakgönüllülük de gerektiriyor. Kimsenin, kaba kuvvete başvurma kurallarını dikte ettirmesine izin verilmemeli. Açık toplumlar korunmaya, demokratik değerler savunnulmaya kesintisiz devam etmeli. Zira, günümüzün dünyasında, barışı, refahı ve insan özgürlüğünü ilerletme hedefine mutlaka ulaşılması zorunlu. « Savaşlar Kıtası » Avrupa’de en çok acı çektiren bir ülkenin lideri dile getiriyor bunları.Türkiye dahil çoğu devlet yöneticisinin geleceğin cizilmesinde ihtiyaçları olacak!

***

Lire la suite

Türkiye’de Gelir Dağılımı-Tasarruf İlişkisi ve Hanehalkı Ekonomisini Etkileyen Faktörler


TÜİK ve TCMB verilerine dayanarak yapılan bir değerlendirme, hanehalkı tasarruflarının hemen hepsinin yüksek gelir grubundakiler tarafından yapıldığını ve dar gelirli grupların yüksek tasarruf açıklarının bulunduğunu gösteriyor. 2018 yılı sonrasında hanehalkının harcanabilir geliri hızla gerilerken, alım gücünün aşındığı ve tasarruf oranlarının düştüğü görülüyor. Ayrıca, gelecek dönemdeki maddi durum beklentileri olumsuz seyrederken, tüketim yapma düşünceleri zayıflıyor ve borçlanma ihtimali yükseliyor. Dar gelirliler ile borçluların daha derinden etkilendikleri bir dönem yaşanıyor.

***

Lire la suite

Dünya, AB sayesinde besleniyor (!)


***

Lire la suite

Sağlıklı bir Avrupa yolunda yeni düzenlemeler ile AB Sağlık Birliği yürürlüğe girdi.


AB, Avrupa halk sağlığının politika yapımında bir öncelik olduğunu ve öyle olmaya devam ettiğini kanıtlayan önemli bir başarıya imza attı. Güçlü bir Avrupa Sağlık Birliği vizyonu iki yıl sonra, gerçek oluyor. AB arık, sağlık hazırlığı ve müdahalesi için yeni bir rota çizmek için gerekli araçlara sahip bulunuyor. Hızlı ve kararlı eyleme geçmede, COVID salgını Avrupa Birliği için « itici güç » oldu. Avrupalıları, sağlık tehditlerinden korumak için en güçlü düzenlemeler bugün itibariyle yürürlüğe girdi.

***

Lire la suite

Makroekonomik Dengesizlik Gostergeleri: AB ve Türkiye ayrışıyor! – Kime İnanalım?!


***

Lire la suite

Geleceğin kentlerinde yaşamaya hazır mısınız?


Kişiliksiz, merkezi otoritenin sizleri sürekli denetim altında tutabileceği, “akıllı” olanakların yaygın olduğu, sınırsız teknoloji, azca birey ve toplum etmeni barındıran, geleceğin teknolojik altyapısı ve üretim biçimine eklemlenmediği için bütünüyle sistem dışına itilecek bir toplum, derin toplumsal çatışmalara gebe bir kentleşme bu… Unutmayalım ki, BM göre 2050 yılında her iki kişiden biri kentte yaşamak zorunda kalacak. Boşuna “insanca yaşamak isteyenler” sürekli, daha yaşanabilir şehirler için fikir üretmekle meşgul değiller. Peki, TOKİ sibi mevcut iktidarın öve öve bitiremediği şirketler gidişat üzerine ne düşünüyorlar ve ne gibi tedbirler alıyorlar. Yoksa, ‘benden sonraki düşünsün!’ demekle mi meşguller? Şunun şurasında ne kaldı 2050’lere…

***

Lire la suite

“Digital Dönüşüm”ün Neresindeyiz, Muhalefet Partileri Neler Yapıyorlar?


AB ile Brüksel’de yapılan son toplantı, Türkiye’nin de başarı odaklı bir dijital dönüşüm stratejisi oluşturması için önemli adım niteliğinde. Gerçi Cumhurbaşkanlığı’nın bu yolda çabaları var, yapay zekâdan siber tehditlerle mücadeleye kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan çalışmalara öncülük ediyor. Seçimler yaklaşırken, halkın belirli bir kesimini doğrudan ilgilendirmese de, muhalefet partilerinin yüksek teknolojik ortama nasıl hazırlandıkları merak konusu olmuyor değil. Peki, digital alanda çağı yakalamak için Türkiye’de ne gibi çalışmalar yapılıyor, yeterli mi?

***

Lire la suite

‘Ekonomi batıyor!’ mu dediniz? Halk, tam “kıvamı”nda, sandık öncesi, ‘muhalefete selâm, AKP ile yola kesintisiz devam’ ayarında…


Kimse gerçek tabloyu yansıtmadığından dolayı sanal ortamda yazılanlara, anlatılanlara kanıp durduğumu makaleyi okuyunca farkettim. Neden doğruları dile getirmiyorlar? İktidara “yalakalık” yapıyor suçlamasından çekindikleri için mi! Anlaşılan, “tüketim toplumu”nun tornası (!) bireyleri iyi şekillendirmiş. Yoksullar mı varmış, günün koşullarında olmayan bir ülke gösterebilir misiniz! Makalenin yazarı siyasetin içinden gelen bir hukukçu olmasa, kolaylıkla inanmazdım.

***

Lire la suite

AB-ABD ortaklığı: Daha demokratik, güvenli ve müreffeh bir dünya yolunda güçlükler!


Muhafazakârlaşmanın, sağa kaymanın, milliyetçi gündemlerin ve küreselleşme karşıtı hareketlerin güç kazandığı mevcut jeopolitik ortamda, AB-ABD ilişkilerinin güçlenerek sürdürülmesi gerekiyor. Anlaşmazlık unsurlarına çözüm bularak iş birliği mekanizmalarının güçlendirilmesi, Atlantik’in iki yakası arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin yanısıra, uluslararası politika açısından önem taşıyor. Ancak, Enflasyonu Düşürme Yasası dolayısıyla AB’de duyulan tepki ve rahatsızlıkların gerginliklere yol açması ve hatta Trump dönemini andırırcasına korumacı ekonomik politikalara başvurulacağından korkuluyor.

***

Lire la suite

Avrupa Birliği: Mülteciler ve göçmenlerin uyumu için günümüzde neler yapılıyor?!


Ukrayna Krizi’nin patlamasından sonra batılıların ve özellikle de AB’nin « çifte standart » politika, davranış ve uygulamaları dünün ve bugünün kıyaslamalarının yapılmasına yol açmıştı. Eskiler nasıl zor koşullarda Avrupa’da kalabilme mücadelesi verdiklerini anımsıyorlar, savaş sözkonusu olsa da Ukrayna’dan kaçanlara sunulanlara bakıp, hiçbir haset ve kıskançlık gibi olumsuz duygulara kapılmadan gıpta ediyorlardır mutlaka. Brüksel’den yapılan son açıklamada; mültecilerin ve göçmenlerin AB işgücü piyasasına getirdikleri gücü, hırsı, yetenekleri ve becerileri desteklemek gerektiğine vurgu yapılıyor. Gelenlere AB’de yaşam kurmalarına yardımcı olmanın, iş bulmanın, parasal bağımsızlıklarına kavuşmalarının kâğıt üzerinde değil, eylemlerle sağlanması gerektiğine işaret ediliyor. Özellikle 1974‘teki « Kaçak Turistlerin Affı (!) » günlerinde zamanın avrupalı ve ulusal yöneticilerinin, gelenlerin de « yerinden edilmiş kişiler » olduklarını düşünmeksizin bu tür sözleri değil, baskı unsurlarını kullandıklarını anımsıyoruz. Ama Rahmetli Demirel (Bir Bilen) ne demiş; ‘Dün dündür, bugün bugün’.

***

Lire la suite

İklim Haber Yeni Bülteni – 19 Aralık 2022


***

Lire la suite

Yerkürenin “Kurtulması” Çalışmalarında Hayatî Bir Adım!


Doğayı sağlıklı tutmak, şehirleri yeşillendirmek ve gezegendeki yaşam çeşitliliğini sürdürmek gelecek kuşaklar açısından son derece büyük önem taşıyor. Doğanın suyu temizlediği, besleyici besinleri verdiği, doğal felâketlerden ve sellerden koruduğu gibi iklim değişikliğini de hafifletici rol oynadığı bir sır değil. Montreal Belgesi doğayı korumak ve eski haline getirmek, mevcut ve gelecek nesiller için sürdürülebilir bir şekilde kullanmak açısından bir yol haritası niteliğinde.

***

Lire la suite

Ormansızlaşmayla mücadele: Bir sonraki nesil için geride bırakılacak büyük bir miras.


Avrupa Birliği yeşil geçişi gerçekleştirme sürecinde gelecek kuşakları düşünerek adımlarını atıyor. Mevcut sorunların üstesinden gelebilecek çözüm arayışları, süreklilik ve kalıcılık özelliği taşıyor. Bu sorunların başında da gezegeni ormansızlaştıran « unsurlar » ile ciddi bir mücadele de önemli bir yer tutuyor. Montreal‘deki biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik COP15 için hazırladığı tüzük, değer zincirlerinin sürdürülebilir olmasını amaçlıyor ancak, başarılı olabilmenin ve sorunsuz bir süreç yolunun da tüketicilerin yanısıra üretici ülkelerle verimli ve yakın işbirliği kurmadan ve disiplinli davranmaktan geçtiğine dikkat çekiyor. İşte bu nedenle, ormansızlaşmaya ve biyoçeşitliliğe zarar veren soya, biftek, palm yağı, kereste, kakao ve kahve gibi ithal ürünlerin kullanımlarının azaltılmasını sağlayacak düzenleme getiriyor.

***

Lire la suite

Esen « şiddetli rüzgarlar »a karşın, AB, sürdürülebilir bir gelecek kurma çabalarına ara vermiyor!


Emisyon ticareti, AB’nin Avrupa Yeşil Mutabakatının en önemli parçasını temsil ediyor. Amacı, karbonsuzlaştırmaya yatırım yapmanın yanısıra, iklim değişikliği sürecinde hedefleriyle uyumlu biçimde emisyonları daha fazla ve daha hızlı şekilde azaltmayı sağlamak. Yeni Sosyal İklim Fonu ile de AB, en hassas durumdakileri koruyucu ve yapılması gerekenlere yardımcı olmayı hedefliyor.

***

Lire la suite

AB ve Çin: İki Tarafın da Umurunda Olmayan Konulara Karşın İlişkilerin Kesiştiği Nokta Türkiye…


***

Lire la suite

ABD – ÇİN İlişkilerini “Birlikte Var Olma” Anlayışı mı Şekillendirecek?!


Başkan Biden Çine’e karşı daha az rahatsız edici bir söylem geliştirmiş olmasına karşın, iki ülke arasındaki ilişkilerde gerginlik yaratan unsurların yine de devam etmesi bekleniyor. ABD’nin Çin’in teknolojik rekabet gücünü zayıflatmak aldığı için önlemlerin oluşturduğu gergin ortamda iklim konuları gibi küresel alanlarda işbirliğini geliştirilebilecek yönde çalışmaları da sürpriz olmayacak. Çin’in Rusya ile yakın ilişkileri ile nükleer silahların kullanımı konusunda Çin’in, ABD’nin endişelerini karşılayacak şekilde davranması da bekleniyor. Çin farklı saiklerle de olsa Uluslararası ticaret ve finans mimarisinin çağın gereklerine uyumlu olarak yeni kurallarla güçlendirilmesinde ön alabileceği düşünülüyor. Biden ve Xi’nin görüşmeleri sonrasındaki yeni dönemde, yeni gerginliklere yol açmayacak şekilde politika izlemeleri umuluyor.

***

Lire la suite

ABD‘den sonra şimdi de AB’nin Çin’le başı dertte!


Çin’in, AB ihracatına uyguladığı ticaret kısıtlamaları ve Avrupalı şirketlerin yüksek teknoloji ürünlerinin patentlerini korumak için mahkemelere başvurmalarına getirdiği kısıtlayıcı önlemlerin meşruiyetinin geçerliği Dünya Ticaret Örgütü’ne taşındı. AB ticareti ve Tek Pazar’ı ve bu kısıtlamaların yüksek teknoloji alanındaki avantajlarını olumsuz etkilediği görüşünü savunuyor. Şimdi DTÖ Anlaşmazlıkların Halli Organı, hakemlik yapacak ve büyük olasılıkla 2023 yılında kararını açıklayacak.

***

Lire la suite

Geçmişte Afrika’yı Sömürenler, Bugün Birbirlerini Yemekle Meşguller!


Sömürgecilik; kolonicilik, kolonyalizm ya da müstemlekecilik, genellikle bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması veya yayılmayı istemesi anlamına geliyor. Belçika bile Afrika’daki eski sömürgeleri sayesinde bugünkü zenginliğine erişmedi mi! İngiltere, İtalya ve Fransa cabası… İlk sömürgeciliği başlatanlar ise, İspanya ve Portekiz oldu. Afrika 19. yüzyılda Osmanlı ile Avrupa arasında yoğun çekişme ve çatışmalara da sahne oldu. Avrupalıların acımasızca sömürerek ve şiddet kullanarak Afrika insanını ve bölgenin her türlü zenginliğini elde etme girişimi karşısında sömürge karşıtı duran tek bağımsız devlet Osmanlılar oldu. Şimdilerde mi? Türkiye « kazan-kazan » politikası ile eşitlik sağlama çabasında. AB ise « kirli çamaşırları »nı başkalarına yıkatma derdinde!

***

Lire la suite

European Leaders’ Summit in Brussels


EU leaders meet to discuss Russia’s war against Ukraine, energy and economy, security and defence, the EU’s southern neighbourhood, Western Balkans and external relations.

***

Lire la suite

EU priorities for 2023 and 2024


The Covid pandemic and the Ukraine Crisis have revealed the fact that the European Union most needs strong leadership and urgent inter-agency cooperation. Because European citizens and businesses faced unexpected challenges. Measures were taken immediately and a radical reform process was started. The agreement reached today is of great importance for the leaders of the union and politicians, especially before the 2024 European Elections. It reaffirms its commitment to work for a fairer, greener and more digital Europe, that the reforms will continue uninterrupted. The Joint Declaration also reaffirms the determination to stay united in support of Ukraine.

***

Lire la suite

Yeşil Düşünce Yılın Son Ayında Yeşil Giysileri ile 2023’ü Karşılamaya Hazırlanıyor!


***

Lire la suite