Avrupa Terör Kurbanlarını Anma Günü


AB, kendi topraklarında veya sınırları dışında terör belâsında yaşamlarını yitiren kurbanları 20. kez anacak yarın! Kaderin cilvesi yarın bir Türk Diplomat’ın da ermeni teröristlerce Belgrad’da şehit edilmesinin 41. yıldönümü. Avrupa topraklarında kanları dökülen Türk Diplomatları da aklından geçiriyor mu acaba AB’nin bugünkü yöneticileri!

***

Lire la suite

Yaparsa AKParti Yapar, Gerisi Avucunu Yalar


***

Lire la suite

Yerel Seçimlere Giderken Brüksel Bakışı: Ya Herro Ya Merro


***

Lire la suite

İnsanca Yaşamak İsteyenlerin Ölümünden Kazanmak!


***

Lire la suite

2024, Türkiye’nin Çevresinde Kalıcı Barış Tesis Edilmesi Çabalarına Yardım Edecek Bir Yıl Olabilecek Mi?


Türkiye coğrafi konumu gereği tarihte pek çok medeniyete ve ticaret yollarına ev sahipliği yapmış bir ülke. Bu husus bugün de ülkenin jeopolitik yapısını etkileyen temel unsurlar arasında önemli bir yere sahip. 2024 yılında tarihi hâkimiyet teorileri kapsamında Türkiye’nin bölgesel istikrar, güvenlik ve ticaret alanlarındaki etkisinin artması beklenebilir mi?. Türkiye’nin çevresindeki coğrafyalarla olan jeopolitik konumu ve tarihi kültürel bağları ise uluslararası arenada öncü bir rol elde etmesini sağlayacak ve böylece 2024’te Türkiye bölgenin parlayan bir yıldızına dönüşecek mi?. Barış, dilde telaffuzu kolay ve güzel bir sözcük. Ancak, barış arzulayan ve tesis edilmesinin yanısıra süreklilik kazandırılmasını arzulayan devletlerin de küresel kimi menfaat çevrelerince rahat bırakılmaları zorunlu. Peki, Türkiye’yi bu yıl dış politika alanında bekleyen konular hangileri?

***

Lire la suite

Erivan-Bakü nihai barışı ne çok yakın ne de çok uzak, ama…


Cumhurbaşkanı haksız mı?; Adil bir dünya mümkün ama ABD ile değil derken! Burnunu sokmadığı, elini ve parmağını daldırmadığı ne kaldı ki! İçeride okuyacağınız analizde Kafkasya’da barışın niçin sağlanamadığının izahı yapılıyor. Elbette yanına havarisi Fransa’yı da alarak ama Paris’in hizaya getirilmesi güç değil. Ama asıl mesele amiyane tabiri ile “kuyruğunu” kaptırmış, uluslararası güçleri « maşası » olmuş ve iradeden yoksun devletlerin yöneticilerinin varlığından kaynaklanmıyor mu? Hele bir de “barışçıl” görünüp el altından yeni bir çatışmanın fitilini ateşleyecek niyetleri devam ediyorsa! Ülkelerinin giderek yoksullaşmasına karşın silâh üreticilerine para akıtmaya devam ederek. İşte, Ermenistan örneği burnumuzun dibinde…

***

Lire la suite

“Ben cāriyeyim, bibim kapuyı bağlayup miftahı bile alup gitti”


“Bibi” Anadolu Türkçesi’nde « kadın, zevce, hâlâ, büyükanne » mânalarına geldiği gibi hatta « hindi » anlamında bile kullanılıyor. Diğer deyişi ile BM’nin resmen kayıt altına aldığı Türkiye’mizin eski “Turkey”si bile nasibini alıyor böylece! Ahmet Hakan şimdi ne der acaba? Yozgat kökenli bir sözcükmüş de!

***

Lire la suite

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı ve Nefret Suçları!


Nefret suçu; bir kişiye veya gruba karşı ırk, dil, din, cinsiyet ve cinsel yönelim gibi durumlara karşı oluşmuş ön yargı sebebiyle işlenen, şiddet içeren suçları kapsıyor. Suçun cezasının artmasına yol açar. Bu açıdan nefret söyleminden farklı bir kavramdır. Süreklilik arz ediyorsa, suç işleyenler nefret grubu şeklinde isimlendirilir. Mücadele düzenlemelerine ise, nefret yasası denir. Kişilerin Irkı, rengi, etnik kökeni ya da uyruğu; dini; cinsiyeti, cinsel yönelimi, yaşı, fiziksel veya zihinsel engelleri nefret suçunu teşkil eder. Ancak, savaş ortamlarında işlenenlerin henüz genel kapsama alınmadığı görülüyor. Soykırımı ise başlı başına bir suç teşkil ediyor. Peki, Türkiye dahil AGİT üyesi devletlerde son durum nedir?

***

Lire la suite

AB Komisyonu’nun Yıllık Türkiye İzleme Raporu: Bazı İlerlemelere Karşın Eleştiriler Süregeliyor.


AB’ye göre; Dış ilişkiler bağlamında, henüz Brüksel’in izlediği politikalarla uyumlu ilerleme kaydedemiyor. Hamas’ı terör örgütü olarak nitelendirmiyor. İsrail üzerine sürekli yükleniyor. Türkiye’nin dış politika, güvenlik ve savunma politikası alanında belirli düzeyde hazırlığı olsa da yeterli değil. Ama Türkiye önemli bir aktör. AB’nin ortak dış ve güvenlik politikasına uyumu sağlamaya yönelik çabaların hızlandırılması, Türkiye’nin yeni jeopolitik bağlamda AB’ye olan bağlılığının önemli bir sinyali olacak. Rapor Türkiye’de son bir yıllık ve seçimler sonrası gelişmeleri değerlendirirken, en çok eleştirilen alanlar yine demokrasi, temel hak ve özgürlükler, başkanlık sisteminin deneti altındaki uygulamalar öncelikli eleştiri noktalarını oluşturuyor!

***

Lire la suite

Ey Türk milleti, kendine dön, özünü anla, daha da yükseğe çıkacaksın – Bilge Kağan


Atatürk diyor ki: Bugün Sovyetler Birliği, dostumuzdur; komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bu günden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Tarih bir köprüdür… Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların (Dış Türklerin) bize yaklaşmasını beklemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekli. Milletimizin temel yararı ile ilgili konularda, yabancıların bizce hiçbir önemi yoktur. Biz gidişimizi, yabancıların görüşlerine uydurma güçsüzlüğünü kötü görenlerdeniz. Ulusumuzun kabahati, efendiler, merkezi hükûmetin icraatıyla Avrupa’nın namusuna aşırı güven göstermiş olmasıdır. Devlet ecnebi sermayesinin jandarmalığını yapmaktan başka bir şey yapmamıştır. Burası emir alma ülkesi değildir. Eğer yabancı düşmanlığından o kadar pahalı elde edilen bağımsızlığa gölge düşürebilecek herşeyden nefret etme anlamı çıkarılırsa, evet bizim yabancı düşmanı olduğumuz söylenebilir. Yabancı girişimcilerin, yabancı amaçlarının içimizde uyandırdığı kaygılar bütünüyle ortadan kalkmış değildir. Eğer bazen ihtiyatlı hareket ediyorsak aşırı derecede kuşkulu davranıyorsak, bize çok pahalıya mal olan özgürlüğümüzü kaybetmek korkusundandır.

***

Lire la suite

OTS’ Leaders Summit: Turkic world stronger in every area and more resilient in the face of various challenges


It is important for Armenia to fulfill its responsibilities towards Azerbaijan. To be clear, crimes against humanity have been being committed in Gaza. Our priority is the declaration of humanitarian ceasefire rapidly. New mechanisms should to established that could ensure security for everyone regardless of whether they are Muslims, Christians or Jews. Carrying the Caspian natural gas to Türkiye and Europe will contribute to both Turkic states’ prosperity and Europe’s security. Hoping to see Turkish Republic of Northern Cyprus in the OTS during the following summit with its observer status.

***

Lire la suite

AB Liderler Zirvesi – EU Leaders’ Summit


***

Lire la suite

Peşin Hükümlü ve Önyargılıların İnsanlığı ile Günümüzün Vahşet Seviciler Dünyası!


Sözlük tanımıyla; Toplumun küçüklükten itibaren kulağımıza fısıldadığı her kelime ve sunduğu her resim, önyargımızın temel taşları, insanların düşüncesizliğine bir kılıftır önyargı. Halk arasında “peşin hüküm” olarak nitelendirilir. Gerçeklerden uzak dayanıksız yargıları toplumsal yaşamın birçok alanında kendisini gösterir ve medyada sıkça insanların karşısına çıkar. Vahşeti özendirir, kimilerine de sevdirici etki yapar

***

Lire la suite

100 Yıl Önce ve bitiminde: Neye Kızıyorsunuz ki?! Veya Niçin Kızdığınızı Biliyor musunuz İyice be Gerzekler?!


Soğan bulamasanız da, bir dilim ekmeğe bir günlüğüne olsun muhtaç kalsanız da, bağımsız, kısıtlamalara, sınırlandırmalara – iktidar politikaları yüzünden – muhtaç kaldığınız ama güven içinde yaşadığınız ve 100. Yaşına girmeye hazırlanan bir ülke var. Kimi GERZEKleriniz yüzünden belki de giremeyecek olan! Boşuna mı uzun süre LOZAN « kakafoni »lerine takıldınız Yüksek Teknoloji’nin Küresel Yöneticilerin Hizmetine çalışan sanal medyada?! CHP’liler başta olmak üzere! Biri demiş ki; bu bizim savaşımız değil, oturun oturduğunuz yerde! Helâl olsun diyene… Sanki « batan » varmışçasına?!

***

Lire la suite

Paşiyan oynadığı “çok taraflı kumar”da kazanıyor mu?!


Cenap Şahabettin der ki; Sofunun riyası dindarı kandırır, dinsizi değil… Avrupalının, Türkün, Azerinin riyası da ermeniyi aldatır oyunu kapabilmek için, son ikisinin riyakârlığı da “hamaset”ten kaynaklanır, ama dindarının yanısıra “Çırpınırdı Karadeniz” türküleri ile AKP Kongresi’nde coşmaya hazırlananları da! Hz. Muhammed’e inanların diğer deyişi ile has ve samimi müminler şu sözü üzerine ne düşünüyorlar acaba? :Dünyada iki yüzlü olanın, kıyamette ateşten iki dili olur. Yılan gibi demeyi neden ilâve etmemiş acaba S.A.V?!

***

Lire la suite

AB Granada Liderler Zirvesi: Önümüzdeki yılların öncelikleri


Granada yarın bir başka kıtayı « şekillendirme » toplantısının da yapılacağı yer olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın « soğuk algınlığı » yüzünden katılamayacağı bildirilen zirede Türkiye ikinci kez üst düzeyde temsil edilmiyor. Ancak, diplomatik kulislerde Türkiye’nin bir tür « oyalama » amaçlı Avrupa Siyasi Topluluğu’na sıcak bakmadığı gerekçesiyle mesafeli durduğu ve ikinci kez CB düzeyinde katılmadığı ileri sürülüyor. Bir başka nedenin de yarın yapılacak Azerbaycan – Ermenistan – AB Liderler Zirvesi’nda hazır bulunmak istemeyişi olduğundan kuşku duyuluyor.

***

Lire la suite

Sürdüm “Rejetonslar”ı çayıra, bayıra Yüce Kattakiler vakit ayırıp, kayıra!


***

Lire la suite

Küresel “Oyun Kurucuları”nın Kıran Kırana Güreşi!


Akşamdan sabaha gerçekleşecek bir proje olmasa da özellikle Türkiye’nin çok yakından izlemesi gerekiyor ki attığı her adım da bunu da kanıtlıyor. Son olarak « İlham Gardaşı » ile Reis’in Nahçıvan Zirvesi mutlaka yukarıdaki projede « parmakları » olanlarca pertavsız altına alınmıştır. « Oyun Kurucusu » olduklarını iddia edenlere başta ABD, AB, Orta Doğu « Sultanlıkları » ve hatta Ermenistan gibi « küçük » tabir edilen ülkeler bile neredeyse « Asıl Oyun Kurucuları »na hele bir bakın, demeye getiren adımlar atarak hızlı şekilde ilerleme sürecine girmiş bulunuyorlar.

***

Lire la suite

Türkiye’nin Geleceğini « İnşâ » işini Bıraktıklarınız Bunlar mı Yoksa!


***

Lire la suite

Azerbaycan Ayrılıkçılara Karşı Operasyona Kalktı Batı’da Kıyamet Koparılıyor!


Erivan üzerinde, Bakü ile kalıcı bir barış anlaşması imzalanmasını sağlamak üzere baskı yapmaları gerekirken, el altından tahriklerini sürdüren Avrupa Birliği (Fransa) ve ABD basını, Dağlık Karabağ’da “3.Savaş” başladı haberleri ile kaynıyor. Brüksel, Strasbourg gibi merkezler kınama bildirileri yayınlarken, çatışmalara derhal son verilmesini istediler. Peki işin aslı neydi Bakü, Amerika ile Ermenistan’In “Kartal Ortakları” adı verilen ortak tatbikatı ile zamanlaması örtüşen biçimde niçin Karabağ’da operasyon başlattı?

***

Lire la suite

Restoring trust and revitalizing global solidarity : Is it possible?


We are determined to turn this period in which the pieces in the global system are displaced into an opportunity for our country and nation. In this process, we will leave those who cannot handle the fights, arguments and the game of thrones that will make Byzantium an apprentice, to their own devices. Let them continue to bicker and criticize each other. Let them trample all the principles they defended until yesterday to protect their seats.

***

Lire la suite

Humanity Should To Be Saved From Being Trapped Between The Two Lips Of 5 States.


« Tek Dünya, Tek Aile ve Tek Gelecek » Tema’sı altında gerçekleştirilen, dünyanın en büyük 20 ülkesinin liderler düzeyindeki Zirve toplantısı Yeni Delhi’de sona ererken, şimdi akıllara takılan soru şu olmalı: İyi hoş da, sözü edilen « Tek Aile’den oluştuğu varsayılan « Tek Dünya »nın gerçek yöneticileri kimler ve de « Müşterek Gelecek »in teminat altına alınması için neler yapıyorlar, nasıl davranıyorlar, insanlığın hayrına olan hangi politikaları izliyorlar?!

***

Lire la suite

“Tehcir Ermenileri”nin Eski Kenti “Korudaki Manastır”ın Yeni Sahipleri Niçin Kapıştılar?


Savaş ortamı olacak, bölgede petrol çıkarılacak, silâh ve savunma piyasasının tüccarları (!) hüküm sürecekler de; para, silah, siyasi güç, otorite ve aile içi rekabetin “Din ve Tanrı” konumunda bulundukları sürece dış güçler istifade etmeye kalkmayacaklar mı? Bu tür ortamlarda, mevcut nüfus içinde tahrik edilecek, kullanılacak o kadar çok malzeme var ki, “ahçılar” da hazır bekliyorlar zaten. Olan bitenlerden kazanan – kaybeden kimler bakıp görebilmek yetmez mi? Ama kolay değil! (n.ö)

***

Lire la suite

Fidan ve Erdoğan Ziyaretleri Sonrasında Rusya – Türkiye İlişkileri Eksen Arayışında: Yarısı Boş Bardağın Yetersizliği!


Seçimler sonrasında ve diğer önemli gelişmeler arasında gerçekleştrilen ilk önemli iki ziyaret. Ankara’nın bir yandan Rusya’yı ötekileştirmeden, bölgesel sistemin içinde tutarak dengeleyecek diğer yandan da Batılı aktör konumunu güçlendirecek bir ekonomik, siyasi ve askerî dengeyi kurması zorunlu. Batı ittifakı içindeki kanalları etkin kullanmanın yanısıra, Rusya’yı da kapsayan bir anlayışın tesisi gerekiyor. Avrupa Atlantik güvenlik hattının doğu ve güney kanadını oluşturan Karadeniz bölgesini şekillenmekte olan yeni küresel mimarinin en hassas alt bölgelerinden birine dönüştürürken, Ankara’nın çabalarının sonuç verebilmesinde belirleyici unsurun Batı’nınki kadar Moskova’nın yaklaşımlarının da olduğu kuşkusuz. Hem de “Alarm Zilleri”nin taraflar için sürekli çaldığı bir ortamda. Peki, Gidişat Hangi Yönü Gösteriyor?

***

Lire la suite

Belçika/Belgique: Gazeteci Doğan Özgüden’e suikast girişimi mi-Une tentative d’assassinat contre le journaliste Doğan Özgüden?


***

Lire la suite