Türkiye Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi Bakü’de Açıklanacak!


Nisan ayı AB’de son 12 ay üst üste kaydedilen en sıcak aylardan biri olarak kayıtlara geçerken, Avrupa Ülkelerinin İklim Krizine karşı yeterli siyasi eylemde bulunmadığına dait tepkiler süregeliyor. Türkiye’de ise Trabzon’un doğa harikası merkezleri iklim değişikliği felâketinin tehdidi altına girdi. Yenilenebilir enerji kaynaklarına ve özellikle de güneş enerjisine ilgi giderek yükselirken, elektrik üretiminde kullanılan ithâl kömür payı artıyor. Hem de kömürün iklim değişikliğinde oynadığı olumsuz rolün bilinmesine karşın. Türkiye; COP29’dan adil, kimseyi geride bırakmayan, dengeli kararların çıkması konusundaki beklentisinin yanı sıra 2024-2030 dönemini kapsayan azaltım ve uyum stratejileri ve eylem planlarının ülkemizin iklim hedeflerindeki uygunluğuna ilişkin stratejini belirleme çalışmalarını da sürdürmüyor değil. Hedef, Bakü’de açıklamak!

***

Lire la suite

Casusluk ağına takılmayın Casus kime denir? Artık Ajan bile sanılabilirsiniz!


Casusluk Faaliyetleri ve Uluslararası Casusluk Suçu günümüzün dünyasında çok daha fazla önem kazandı. Tıpkı, Türkiye Toplumu üzerinde güdüldüğü izlenimi edindiğim « Duyarsızlaştırma Operasyonu » gibi. Ekseriyetiniz farkında bile değilsinizdir. « 5 duyu » olarak da adlandırılan; görme, koklama, işitme, tat alma ve dokunma işlevlerini erozyona uğratmak, yıpratmak veya tamamen yozlaştırmak için sizlerin üzerinde çalışanlar mevcut! Bilmenizde hem yarar hem de hayır var derim!

***

Lire la suite

Bonne fête de l’Europe – Happy Europe Day – Avrupa Günü Kutlu Olsun 2024


Avrupa Günü bu yıl da, küresel düzeyde mevcut ve geleceği tehdit eden tehlike ve olumsuz gelişmelerin göltesi altında kutlanıyor. Kıtanın düzeni de özellikle Avrupa Seçimleri dolayısıyla günümüzde sorgulanıyor. Her ne kadar Genişleme Politikası Brüksel’de ivme kazanmış izlenimi yaratıyorsa da Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakanlar fazla değil. Ankara’dan en üst düzeyde verilen mesajlarda bir kez daha ilişkilerin sağlam bir zemine oturtulması gerektiği hatırlatılıyor. AB’den, ahde vefa ilkesine uygun şekilde adil ve sonuç odaklı bir yaklaşım sergilemesi isteniyor. Türkiye’yi dışlayıcı politikaların, Avrupa Birliği’nin küresel güç olmasını olumsuz anlamda etkileyeceği uyarısı yapılıyor.

***

Lire la suite

AB: Türkiye ile İlişkilerde Stratejik Vizyon Eksikliği mi?!


Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye Tam Üye olarak katılmasının 20 yılı kutlanırken, Avrupa Birliği’nin Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortamın sağlanması ve Türkiye ile iş birliği ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişkinin geliştirilmesi konularında stratejik çıkarının bulunduğunun teyit edildiği bir sırada, Ankara’nın beklentilerini tatmin edecek şekilde ilerlemeler sağlanması mümkün mü? Önümüzdeki süreçte iki tarafın değil, özellikle de Türkiye’deki iktidarın Kıbrıs’da atacağı adımlar ve temelde BM’nin Ada’da kalıcı ve istikrarlı bir çözüm yolunda bir mutabakat sağlayıp sağlayamayacağı gösterecek!

***

Lire la suite

Türkiye ve AB arasındaki Bilimsel İlişkilerde Önemli Adımlar Atılıyor!


Türkiye’de iyi değil, çok iyi şeyler oluyor ama içinizdeki bir kesimin ilgisini asla çekici şeyler değil. Zira, gelecek nesilleri ve insanlığı ilgilendiriyor bu gerçekleştirilenler. Sadece günübirlik yaşayanlar niçin ilgilensinler ki?! Sosyal medya ortamlarında dedikodu yapmak, iktidara çatmak, muhalefet yaptığını sanmak, futbolla ve dizilerle ilgilenmek daha önemliyken! Bugün, Türkiye ve AB arasında gerçekleştirilen görüşme ve temasların içeriğini nasıl anlatabilsek ki? Peki neler mi oldu?!

***

Lire la suite

Türkiye – Almanya İlişkileri: Sözüm Steinmeier’a ama AB sen de kulak dik!


Günümüzün silâh üretimi ve çatışmalar, savaşlar, tarihsel gerginlikler koşullarıyla dolu ortamında, a) Kim dost, kim dalkavuk b) Kim müttefik, kim hasım/düşman c) Kim insanlık ortak değerlerinden yana ve uygulayabilmek için çırpınıyor, kim bu değerleri, « temel hak ve özgürlükler » kılıfına uydurup gerektiğinde muhataplarına karşı bir silâh veya ekonomik/ticarî/sosyal baskı aracı olarak kullanıyor. Bu « sac ayağı » üzerindeki kazanç, çıkar, yükselme ve güçlenme yarışında asıl sorulması gereken soru şu olmalı: Kim samimi, kim riyakâr ve içten pazarlıklı?! « Öfkesini, kinini kimseye sezdirmeyen, iyi görünüp kötülük yapan ve yapmaya devam edenler arasındaki ilişkiler »in türü nedir? Döner kesmekle düzelmez ilişkiler, samimiyet gereklidir, dürüstlük gereklidir, dost ve müttefikliğe uygun davranış ve devlet politikaları gereklidir.

***

Lire la suite

Türkiye’de Çocuk Bayramı Kutlanırken, AB’den çocukları şiddetten daha iyi korumak için yeni önlemler


Avrupa Birliği’nin bugün Brüksel’de kabul ettiği tavsiye kararı, elbette doğrudan Türkiye’deki çocuklarla ilgili değil. Çocuk Bayramı‘na denk düşmesi de bir « tesadüf » olmalı! Ancak, içeriği Türkiye’de başta Aile’den ve çocuklardan sorumlu idarecilerin de dikkatlerini çekip, uyum sağlanması için gereken adımların atılması yönünde teşvik edici nitelikte ! AB Komisyonu’nun Demokrasi ve Nüfus İşlerinden sorumlu üyesi Dubravka Šuica atılan adımın, çocuklara yönelik şiddete karşı sıfır tolerans kültürüne doğru tüm aktörlerle ve çocuklarla birlikte sürdürülmesinin zorunlu olduğunu söylüyor. Zira, çocukların güvenli ve güçlendirilmiş koşullarda yetişmelerini sağlamak AB’nin geleceği ile de yakından irtibatlı temel bir yatırım niteliğinde.

***

Lire la suite

What kind of relationship does the EU want with Türkiye?: A More Democratic and European Türkiye or A Transactional Relationship?


EU puts all the blame on Türkiye and Turkish Cypriots for the deadlock in the island and now the solution to the Cyprus problem is turned into the precondition for co-operation with Turkey. When Turkey became a candidate back in 1999, many commentators claimed or perhaps wishfully expressed that hypocrisy and double talk were over. Depending on all the considerations above it is so sad to see that indeed they are not.

***

Lire la suite

AB’nin Seçimler Sonrası Gündemi: Güvenlik, Savunma, Rekabet Edebilirlik ve Genişleme


Uluslararası siyaset, var olduğu günden beri değişikliklere ve dönüşümlere sahne oluyor. Bu dinamizmde stratejik öngörü ve uyumlu planlama, modern dünyanın karmaşıklığı içinde yol almayı hedefleyen her aktör için bir zorunluluk. AB için de stratejik öncelikler belirlemek sadece bir gereklilik değil, ulusüstü bir varlık olarak evriminin temel taşlarından biri. AB’nin önünde şimdi kendi gidişatını şekillendiren yeni beş yıllık 2024-2029 Stratejik Gündem Taslağı duruyor. Brüksel’deki son Liderler Zirvesi’nde tartışılması öngörülüyordu ama…

***

Lire la suite

AB – Türkiye: İlişkilerin Değerlere Dayanan Bir Temele Oturtulması Mümkün, Ama…


Yeter ki değişim iradesi gösterilsin ve CB Erdoğan 31 Mart Seçimleri sonrasında vaad ettiği gibi yeni bir perspektif çizsin. Şu gerçeği kimse yadsıyamaz; Erdoğan iktidarı yaptığı reformlarla vesayet sistemini tasfiye ederek Türkiye’nin önünü açtı. Şimdi iktidarın Erdoğan orkestra şefliğinde yeniden reformcu kimliğine dönmesi gerekiyor. AB ile ilişkiler de buna dahil. Bir yazar diyor ki; Kavala’nın, Demirtaş’ın hapiste tutulmasının Türkiye’ye ne yararı var? Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor. Yeniden reformcu kimliğine dönmüş bir AK Parti ve Avrupa Birliği hedefine yürüyen bir Türkiye. Görün o zaman ekonomi nasıl coşar. Kıbrıs’ı zaten Çiller-Karayalçın ikilisi AB’ye hediye etmiş ve Türkiye üzerinde baskı kurulmasına öncülük etmiş durumda. Erdoğan, istediğini elde ettiği takdirde Kıbrıs ile barış tesis edecek güce sahip değil mi! (n.ö)

***

Lire la suite

AB Liderler Zirvesi: Türkiye Kararı – Çevir Kazı Yanmasın İki taraf da Suya Sabuna Dokunmadan Vakit Kazansın


Aday ülke Türkiye, AB üyeliği konusunda kararlılığını korumaktadır. Bununla beraber, işbirliğimizin seçici bir anlayışla, bazı alanlarla sınırlanmasını reddediyoruz. AB ile diyaloğumuzu, mütekabiliyet çerçevesinde, AB’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız.

***

Lire la suite

AB Türkiye’yi Görüşüyor!


AB’nin Belçikalı Başkanı Charles Michel, 27 üye devlet liderine yolladığı davet mektubunda, Türkiye’ye ilişkin stratejik tartışmayla ilgili gündem konusunda şunları dedi: “işbirlikçi ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişki geliştirmeye yönelik stratejik ilgimiz çerçevesinde şekillenecek. Bu ilişkinin geliştirilmesi aynı zamanda Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortamın desteklenmesine de katkıda bulunacak. Yaklaşımımıza uygun olarak bu konudaki çalışmalarımızın aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde ileriye götürülmesi gerekiyor…

***

Lire la suite

NATO, Türkiye’deki Amerikan Nükleer Cephaneliği ve AB ile İlişkilerin Geleceği!


İncirlik’te depolanmış Amerikan Nükleer Silâhlarının da gündemde bulunduğu ve yeni nükleer korunma şemsiyelerinin arandığı bir sırada, AB ile ilişkilerin dönüm noktasına getirildiği günümüzde Brüksel, Ankara karşısında nasıl davranacak? Bir nükleer savaşta Kıbrıs, Rus oligarklara ev sahipliği yaptığı, geçmişte Sovyetler Birliği ile iyi ilişkiler kurduğu için hedef olmaktan kurtulacak mı? Yoksa Türkiye Vetosunu kaldırmasa da mevcut engelleri yumuşatacak mı?

***

Lire la suite

AB İklim Risklerinin Yönetilmesi: İnsanların Korunması Aciliyet Kazanıyor!


AB ülkeleri, 1990’lı yılların başından beri iklim kriziyle mücadelede konusunda önemli adımlar atıyor. AB’nin daha iddialı çevresel tedbirler aldığı gözlemleniyor. Ancak bu tedbirlerin görmezden gelinmemesi gereken oldukça ciddi bir ekonomik boyutu da yok değil! Bu bağlamda “İklim Risklerinin Yönetilmesi-İnsanların ve Refahın Korunması” başlıklı Komisyon’un son Tebliği, her şeyden önce iklim krizinin önlenmesine yönelik yatırımlar yapılmasını öneriyor. Zira, iklim krizi nedeniyle yüzyılın sonuna kadar AB GSYH’sinin yaklaşık %7 oranında daralabileceği gerçeğine gönderme yaparak, kısa vadeli kazançların uzun vadeli yıkımlara yol açabileceğine dair önemli bir mesaj içeriyor. Tebliğ, iklim kriziyle mücadele ederken refahın da korunması için yönetişimin ve var olan araçların güçlendirilmesi, yapısal politikalardan daha fazla yararlanılması ve iklim direncinin daha fazla finansmanına yönelik öneriler önerilerde bulunuyor.

***

Lire la suite

AB Biyoteknoloji ve Biyo-Üretim: Geleceği Doğa ile İnşa Etmek


AB Sağlık, tarım, endüstri ve çevre gibi konularda yenilikçi çözümler sunan biyoteknoloji ve biyo-üretim vizyonu çerçevesinde, doğayla uyumlu bir şekilde AB’nin rekabet gücünü artırmaya yönelik adımlaratmayı hızlandırıyor. Bu bağlamda kabul ettiği son tebliğ, çeşitli düzenlemeler ve uygulamalar içeriyor. “Geleceği Doğa ile İnşa Etmek: AB’de Biyoteknoloji ve Biyo-Üretimin Güçlendirilmesi” başlıklı Tebliğ altında önerilen eylemler çözüm önerileri sunuyor. Peki nedir bunlar? Zira hepsi, Türkiye’yi ve son seçimlerde yeni seçilen yerel yöneticileri de yakından ilgilendiriyor!

***

Lire la suite

AB: Ortak Tarım Politikası ile İklim ve Çevresel Hedefler Arasındaki Dengeyi Koruma Arayışları!


AB Komisyonunun, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik yerine koşulluluk gerekliliklerini esnetmesi, OTP’nin meşruiyetini ve çevresel hedeflerini zayıflatabileceği öngörülüyor. Ayrıca, teklifin etki değerlendirmesi olmadan sunulmuş olması da eleştirilere yol açıyor. AP seçimleri öncesi, çiftçilerin bu protestolarının başta Avrupa Komisyonu olmak üzere AB kurumlarını ve liderlerini ciddi şekilde endişelendiriyor. AB’li çiftçiler, AB iş gücünün %4’ünden fazlasını temsil etmesinin yanısıra seçmenlerin genelinde destek görmeleri, AP seçimlerinde “sağa keskin bir dönüş” olasılığını artırıyor.

***

Lire la suite

İklim Krizi ve Açlığa Uzanan Eylemsizlik Süreci: Yiyin efendiler yiyin…


Yiyin birbirinizi, PKK sempatizanları ile Cumhur İttifakı yandaşları, Belçika’da; Yiyin birbirinizi, İktidar ve Muhalefet, yerel seçimler savaşında; Yiyin birbirinizi, futbol kulüpleri ve taraftarları, görkemli sahalarınızda; Yiyin efendiler, yiyin, bu sofracık, halkımızın varı yoğu, hayatı, sakın çekinmeyin, yiyin, yutun, bu iştah veren sofra sizlerin. Verir bu fukara insanlık nesi var nesi yoksa hepsini, verir malını, canını, umudunu, düşünü, rahatını, sağlığını, içinin bütün ateşini. Hadi, hadi yuvarlayın, düşünmeyin haram mıdır, helal mi? Çünkü eninde sonunda birbirinizi yemek zorunda kalacaksınız, yiyecek başka şey bulamadığınızdan dolayı. (Tevfik Fikret’in “Han-ı Yağma” Şiirinden uyarlama – https://www.youtube.com/watch?v=gA1Rre2Ku-g)

***

Lire la suite

Savaşın Getirdiği Dönüşüm: Rusya’ya Terör İle Boyun Eğdirtmek Mi?!


« Savaş »ın ilke ve kuralları bulunmasına karşın, « ahlâk »ının olmadığı iki yılı aşkın bir süredir devam eden Rusya-Ukrayna örneğinde, doğrudan veya dolaylı taraf olanların davranışlarında açık biçimde görülüyor. Bir ülke düşünün ki – ABD – Rusya’daki terör saldırısının istihbaratını alıyor (!) ve onlarca insanın katledilmesine gözlerini kapama pahasına uyarmıyor! NATO müttefikleri olmalarına ve de savaş içinde bulunmamalarına karşın kimi ülkelerin yıllardır Türkiye’ye karşı terör eylemlerini « insan hakları ihlâlleri » bağlamında anlayışla karşılamaları (!) teröristlere her türlü desteği vermeleri şimdilerde daha iyi anlaşılmıyor mu?! Rusya’daki hain ve kalleşçe terör saldırısı, Ukrayna Savaşı’nda bir dönemeç noktası olabilir mi?

***

Lire la suite

AB Neden Yeni Bir Savunma Stratejisine Gerek Duyuyor?


2030 yılına kadar pek çok hedef ortaya koyulan yeni strateji özellikle, yaşanması muhtemel herhangi bir kriz anında önceden hazırlıklı olma isteğinden dolayı. Ağzı yanan Brüksel yoğurdu üfleyerek yemek zorunda kalmamak istiyor. Ayrıca, Avrupalı devletlerin savunma sanayisindeki rekabetçiliğini artırmayı ve AB üye ülkelerinin kolektif bir savunma mekanizmasına sahip olmasını hedefliyor. Avrupa Yatırım Bankası’nın üye ülkelere borç verme politikası da savunmaya odaklanmış şekilde yeniden yapılandırmak suretiyle de, savunma bütçeleri yeni güvenlik anlayışına göre düzenlenecek ve dışa harcanan paraların içeride kullanılmasına yol açacak. Savunma satın alma bütçelerinin 2030 yılına en az %50’sinin ve 2035 yılına kadar da %60’ının AB içerisinden karşılanması sağlanacak.

***

Lire la suite

AB, İklim Değişikliği Risklerine Karşı Toplumun Direncini Her Seviyede Artırmak İçin Yeni Tedbirleri Uygulamaya Geçiriyor.


İnsanları ve mevcut refahı korumak, iklim değişikliğinin ve doğurduğu etkilerin yarattığı, yaratabileceği muhtemel tehlikeleri aşabilmek amacıyla AB öngörülerden, bilimsel veriler ile araştırmalardan hareket ediyor ve doğabilecek tüm tehlikeleri önceden yönetmeye yönelik hazırlıkları yapıyor. Odaklandığı nokta ise şu; toplumun her tabakası ne kadar hazırlıklı olursa, duyarlaştırılırsa ve gerekli araçlar ile donatılırsa tehlikelerin üstesinden daha kolayca gelinebilir. Ya Türkiye’deki iktidar ve tüm siyasi partiler ile sivil toplum örgütlerinin yanısıra vatandaşlar ne yapıyorlar ve ne ölçüde duyarlılar bu konuda?!

***

Lire la suite

AB’den, Seçim Dönemlerinde Kutuplaştırmayı, Seçmenleri Olumsuz Yönde Etkilemeyi Ve Yabancı Müdahaleleri Önleyici Yeni Düzenleme


Siyasi reklamlar, Çevrimiçi ortamın istismarı ve Dışarıdan yabancı müdahale denetim altına alınacak. Irk, etnik köken veya aşırılık içeren siyasi görüşleri ortaya koyan veriler yasaklanacak. Sosyal medyada profil oluşturma amacıyla kullanılamayacak kutuplaşmayı körükleyecek unsurlar kullanılamayacak. Reklâm gelirleri, sponsorlar sıkı biçimde denetlenecek. Darısı Türkiye’nin başına mı desek acaba? AB üyesi değil ki Türkiye, yok öyle!

***

Lire la suite

Avrupa Terör Kurbanlarını Anma Günü


AB, kendi topraklarında veya sınırları dışında terör belâsında yaşamlarını yitiren kurbanları 20. kez anacak yarın! Kaderin cilvesi yarın bir Türk Diplomat’ın da ermeni teröristlerce Belgrad’da şehit edilmesinin 41. yıldönümü. Avrupa topraklarında kanları dökülen Türk Diplomatları da aklından geçiriyor mu acaba AB’nin bugünkü yöneticileri!

***

Lire la suite

Bu Sesler Postal Sesleri Değil Gelen Yer de Kadife Kesenin Yeri Değil Ama!


Dünya Bankası Raporu, Türkiye’de kadınların erkeklere oranla yüzde 82,5 oranında eşit olduğunu gösteriyor. Eşitliği bozan kalemlerse ebeveynlik, evlilik, girişimcilik, ücret ve emekliliğe ilişkin düzenleme ve uygulamalar olarak sıralıyor. Yine bu rapora göre, Türk kadınlarının hakları Avrupa ve orta Asya bölgesindeki kadınlara göre daha kötü.

***

Lire la suite

Avrupa’nın Yeni Savunma Sanayi Stratejisi: AB’nin Trump Geliyor Diye Paçaları Tutuştu!


AB’nin bugün Brüksel’de açıkladığı, Avrupa Savunma Sanayii Stratejisi ve Avrupa Savunma Sanayii Programı teklifi güvenlik paradigmasındaki değişikliklere yanıt verme amaçlı. Dışa yönelik savunma harcamalarını kendi içindeki üretime yoğulaştırmayı ve farklı silâh sistemlerine yatırım yapmayı öngörüyor. Ancak asıl hedef, son yıllardaki acı deneyimlerden ders çıkararak acil kriz halinde yapısal savunmaya hazır olma ve gerekirse tek başına müdahale edebilme kapasitesini artırmayı öngörüyor. On yıllık bir süreç belirleyen strateji sadece içeride üye devletlerle değil, NATO ve ortak amaç ve hedeflerle hareket eden ülkelerle de birlikte çalışmayı hedefliyor.

***

Lire la suite

Bulgaristan ve Romanya, sınırların denetimi ve göç yönetimi alanında işbirliğini güçlendiriyor


Schengen müktesebatı Bulgaristan ve Romanya’da tamamen uygulanacağı gibi 31 Mart 2024‘ten itibaren iç hava ve deniz sınırlarındaki kontroller de kaldırılacak. Polis işbirliğinde, ilgili sınır ötesi zorlukların üstesinden gelmek için işbirliği daha da güçlendirilecek. Bulgaristan ve Romanya mevcut sınır gözetim sistemlerini genişletmek veya geliştirmek veya yükseltilmesi için yüksek teknolojik olanaklara kavuşabilecekler.

***

Lire la suite