AB Türkiye’yi Görüşüyor!


AB’nin Belçikalı Başkanı Charles Michel, 27 üye devlet liderine yolladığı davet mektubunda, Türkiye’ye ilişkin stratejik tartışmayla ilgili gündem konusunda şunları dedi: “işbirlikçi ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişki geliştirmeye yönelik stratejik ilgimiz çerçevesinde şekillenecek. Bu ilişkinin geliştirilmesi aynı zamanda Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortamın desteklenmesine de katkıda bulunacak. Yaklaşımımıza uygun olarak bu konudaki çalışmalarımızın aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde ileriye götürülmesi gerekiyor…

***

Lire la suite

Savaşın Getirdiği Dönüşüm: Rusya’ya Terör İle Boyun Eğdirtmek Mi?!


« Savaş »ın ilke ve kuralları bulunmasına karşın, « ahlâk »ının olmadığı iki yılı aşkın bir süredir devam eden Rusya-Ukrayna örneğinde, doğrudan veya dolaylı taraf olanların davranışlarında açık biçimde görülüyor. Bir ülke düşünün ki – ABD – Rusya’daki terör saldırısının istihbaratını alıyor (!) ve onlarca insanın katledilmesine gözlerini kapama pahasına uyarmıyor! NATO müttefikleri olmalarına ve de savaş içinde bulunmamalarına karşın kimi ülkelerin yıllardır Türkiye’ye karşı terör eylemlerini « insan hakları ihlâlleri » bağlamında anlayışla karşılamaları (!) teröristlere her türlü desteği vermeleri şimdilerde daha iyi anlaşılmıyor mu?! Rusya’daki hain ve kalleşçe terör saldırısı, Ukrayna Savaşı’nda bir dönemeç noktası olabilir mi?

***

Lire la suite

AB Neden Yeni Bir Savunma Stratejisine Gerek Duyuyor?


2030 yılına kadar pek çok hedef ortaya koyulan yeni strateji özellikle, yaşanması muhtemel herhangi bir kriz anında önceden hazırlıklı olma isteğinden dolayı. Ağzı yanan Brüksel yoğurdu üfleyerek yemek zorunda kalmamak istiyor. Ayrıca, Avrupalı devletlerin savunma sanayisindeki rekabetçiliğini artırmayı ve AB üye ülkelerinin kolektif bir savunma mekanizmasına sahip olmasını hedefliyor. Avrupa Yatırım Bankası’nın üye ülkelere borç verme politikası da savunmaya odaklanmış şekilde yeniden yapılandırmak suretiyle de, savunma bütçeleri yeni güvenlik anlayışına göre düzenlenecek ve dışa harcanan paraların içeride kullanılmasına yol açacak. Savunma satın alma bütçelerinin 2030 yılına en az %50’sinin ve 2035 yılına kadar da %60’ının AB içerisinden karşılanması sağlanacak.

***

Lire la suite

Türkiye’ninki Dahil Güvenlik Sağlanmadan Irak’ta Adım Atılamaz!


Irak’ta son derece karmaşık ve hareketli bir döneme girildiğine hiç kuşku yok. CHP!nin « emekli apoletlileri »nin de farkında olmamaları mümkün değil. Eğer emekli olmadan önce vardıkları mevkiye hak ederek gelmişlerse! Aksi takdirde birilerinin çıkarlarına hizmet edecek şekilde işkembe-i kubradan atıyorlar, dememek olanak dışı! İktidarda, CHP’nin bulunmamasının TC açısından ne derece önemli olduğu şimdilerde daha iyi anlaşılıyor. Hele bir de İstanbul gibi bir metropolde Kandil destekli kürtlerin siyasi kolu ile « demlenmek » sade vatandaşların, oy kullanacak seçmenlerin ne algılayabilecekleri bir boyut ne de zaten ilgi kapsamlarına giriyor. Sığınmacıları « beka » sorunu olarak görenlerin bile anlayabilecekleri çapta değil. ABD, Irak’tan çekilirse ne olacak? Boşluğu kim dolduracak? Türkiye üzerinden geçmesi plânlanan Yeni Yol Projesi’nin güvenliği nasıl korunacak? Kaybeden taraflardan biri olacak İran nasıl davranacak? PKK, kökünden kazınmadan proje gerçekleşebilecek mi? DİB, MİT ve MSB’nın son Bağdat ziyaretleri ne anlama geliyor? (nö)

***

Lire la suite

Avrupa’nın Yeni Savunma Sanayi Stratejisi: AB’nin Trump Geliyor Diye Paçaları Tutuştu!


AB’nin bugün Brüksel’de açıkladığı, Avrupa Savunma Sanayii Stratejisi ve Avrupa Savunma Sanayii Programı teklifi güvenlik paradigmasındaki değişikliklere yanıt verme amaçlı. Dışa yönelik savunma harcamalarını kendi içindeki üretime yoğulaştırmayı ve farklı silâh sistemlerine yatırım yapmayı öngörüyor. Ancak asıl hedef, son yıllardaki acı deneyimlerden ders çıkararak acil kriz halinde yapısal savunmaya hazır olma ve gerekirse tek başına müdahale edebilme kapasitesini artırmayı öngörüyor. On yıllık bir süreç belirleyen strateji sadece içeride üye devletlerle değil, NATO ve ortak amaç ve hedeflerle hareket eden ülkelerle de birlikte çalışmayı hedefliyor.

***

Lire la suite

Bulgaristan ve Romanya, sınırların denetimi ve göç yönetimi alanında işbirliğini güçlendiriyor


Schengen müktesebatı Bulgaristan ve Romanya’da tamamen uygulanacağı gibi 31 Mart 2024‘ten itibaren iç hava ve deniz sınırlarındaki kontroller de kaldırılacak. Polis işbirliğinde, ilgili sınır ötesi zorlukların üstesinden gelmek için işbirliği daha da güçlendirilecek. Bulgaristan ve Romanya mevcut sınır gözetim sistemlerini genişletmek veya geliştirmek veya yükseltilmesi için yüksek teknolojik olanaklara kavuşabilecekler.

***

Lire la suite

Krizleri Diplomasi ile Aşıp “Kazan-Kazan” mı yoksa “Kaybet-Kaybet” mi?!


“Güvenlikleştirilmiş küreselleşme”nin sonucu jeopolitik gerilimlerdeki artış, ekonomik belirsizlikler ve bu durumların tetikleyicisi durumundaki küresel siyasetteki düşüş eğilimi Münih’teki Konferansa damgasını vurdu. Sıra şimdi Antalya’da. Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak teması altında gerçekleştirilecek konferans bugün başlıyor. Bknz; https://twitter.com/yerelce/status/1761019673234055359 Münih Davos’unda, mevcut gergin küresel durumda tarafların nasıl kaybedeceği üzerinde tartışıldı. Kimi ülkelerin göreceli getirilere öncelik vermesi, silahlanma yarışının artması sonucunda genişleyen çatışma ve savaş durumunun sadece kaybedenlerin olacağı bir dünyaya gidişi hızlandıracağı tehlikesine dikkat çekildi. Bakalım, Antalya’dan verilecek mesajların içeriği ne olacak?!

***

Lire la suite

Ukrayna Savaşı’nın 2. Yılında Genel Tablo: Milyarlar Harcamaya Devam!


İki yıllık şiddet İnsanlığın asıl ihtiyaçları için harcanması gereken paranın silâh üreticileri ve tacirlerini zenginleştirmekten öteye kimseye bir “yarar” sağlamadığını kanıtlıyor. Peki, harcanan paraların toplamı ne kadar; savaşta hiçbir sorumluluğu bulunmayan bigünâh insanların kayıp sayısı nedir; ABD ve AB ne kadar para harcadı; Rusya’nın kayıpları ne gösteriyor; Türkiye’nin tutumu ne? Atatürk, ‘Millet hayatı tehlikeye girmedikçe, çıkarılan savaş savaş değil, cinayettir, öyleyse esas barıştır,’ diyor. Peki Ukrayna’da barış umudu mevcut mu?

***

Lire la suite

İnsanca Yaşamak İsteyenlerin Ölümünden Kazanmak!


***

Lire la suite

IŞİD’in « Türkiye Vilâyeti » Öyküsü: Kilise Saldırısının Anatomisi!


İyi de « Türkiye Vilâyeti » diye kendi videolarında bile « takdim » ediliyorsa, şimdi ne düşünmeliyiz?! Türkiye « işgâl » altındamı ki örgüt vilâyetini bile kurmuş? Burnumuzun dibinde eylem yapmaya bu vilayetten hareket ederek mi yola çıkıyor? Peki eylemciler niçin ya Dağıstanlı, Özbek, Tajik ya da Rus? Nusret Yılmaz, Kasım Güler, Şahap Variş kim? Bir örgütü çözmek kolay bir iş değildir. Peki Türkiye örgütü nasıl çözdü, kısa sürede saldırganları yakalayabiliyor? (nö)

***

Lire la suite

Üçüncü Ülkelerin Futbol Kulüpleri AB’nin Kara Para Aklama Listesinde


AB’nin dönemsel başkanı Belçika, Brüksel’de “Kara Para Aklama ve Terörizmle mücadele çerçevesinde alınan yeni önlemleri açıkladı. Yasama organı olan AP ile varılan anlaşmaya göre, üçüncü ülkelerden AB’de taşınmaz mal alımı zorlaştırılıyor. Azerbaycan Devlet Başkanı’nın kızlarının Londra’da satın aldıkları apartmanlar ile “kara para aklaması” yaptıklarına dair geçtiğimiz yıllarda suçlamalar ve tartışmalar yaşanmıştı. Geniş kapsamlı yeni önlem ve düzenlemeler ile AB,
« Kara para aklama ve terörün finansmanı »na karşı ulusal sistemlerin uyumu ve birlikte çalışma biçimini geliştirmede sıkı uygulamalar tesis ediyor.. Dolandırıcıların, organize suçların ve teröristlerin gelirlerini mali sistem aracılığıyla meşrulaştıracak alan bulmaları iyice zorlaştırılıyor. Kripto sektörünün de sıkı denetim altına alınacağını açıklayan AB nakit ödemelere de kısıtlama getiriyor. Ayrıca, profesyonel futbol kulüpleri ile menajerlerini de yakın izleme ve denetleme kapsamına alıyor.

***

Lire la suite

Türkiye’nin “Burnunun Dibinde” ABD ve İsrail destekli Kürdistan’a mı İlerleniyor?


Suriye’de hiçbir şey tesadüfi gitmiyor. Irak’taki seçim sonuçlansın ve dengelerin nereye evrileceği az çok belli olsun, o vakit Suriye daha çok konuşulacak. Fakat PKK/PYD’nin ayrılıkçılığın kaldırım taşlarını döşediği yeni metni ciddiye alıp, tedbir geliştirmek gerekiyor. Birilerince, kuzeydoğudaki duruma tepki gösteremesin diye sanki, Türkiye’nin dikkatini özellikle kuzeybatıya kaydırılmak isteniyor. Gazze’deki etkinin Suriye’deki ilk etkileri hissedilmeye başladı demek mi gerekiyor?

***

Lire la suite

Sporda Şikesiz, Şiddetsiz, Kurallı Üstün Gelme Dürüst ve Adil Hakemlikle Mümkündür!


Kalitesiz insan; yarışa değil savaşa eğilimlidir. Sportif yarışları savaş gibi görür: Maçın hakemi daha önce kırmızı kart göstermişse bu hakemle maç kazanılmaz, peşin hükmüyle yola çıkar.. Oysa, maçı kaybettiren hakem değil, takımdır! Ama, Hakem şamar oğlanı ve günah keçisi değildir. Hakem artık teknoloji olmuştur. maçın sonucunu insan değil teknoloji belirlemektedir. İyi de VAR ya! Hayır yapılması gereken şudur…

***

Lire la suite

Erivan-Bakü nihai barışı ne çok yakın ne de çok uzak, ama…


Cumhurbaşkanı haksız mı?; Adil bir dünya mümkün ama ABD ile değil derken! Burnunu sokmadığı, elini ve parmağını daldırmadığı ne kaldı ki! İçeride okuyacağınız analizde Kafkasya’da barışın niçin sağlanamadığının izahı yapılıyor. Elbette yanına havarisi Fransa’yı da alarak ama Paris’in hizaya getirilmesi güç değil. Ama asıl mesele amiyane tabiri ile “kuyruğunu” kaptırmış, uluslararası güçleri « maşası » olmuş ve iradeden yoksun devletlerin yöneticilerinin varlığından kaynaklanmıyor mu? Hele bir de “barışçıl” görünüp el altından yeni bir çatışmanın fitilini ateşleyecek niyetleri devam ediyorsa! Ülkelerinin giderek yoksullaşmasına karşın silâh üreticilerine para akıtmaya devam ederek. İşte, Ermenistan örneği burnumuzun dibinde…

***

Lire la suite

Yüksek Etki Düşük Olasılık Analizi: Gazze’nin Türkiye Sınırlarında Koparabileceği Fırtına


Kimi gelişmelerin kapsayıcı, baskın teması doğaya karşı insandır. 70-80 feet yükseklikteki kılıç balığı gemileri büyük görünebilir ancak okyanusun büyüklüğü ve gücüyle karşılaştırıldığında çok küçüktür. Yüksekliği 30 metreyi aşan dalgaları ve saatte 160 kilometreyi aşan rüzgarlar kusursuzdur. Ancak, kasırgaların dünyadaki en güçlü olay olduğu unutulmamalı. Irak ve Filistin’deki savaşın ilişkisi nedir peki? Irak’ta Seçimlere çok az bir zamanın kala dört ana çatışma hattında rüzgârlar toplanıyor. “Kusursuz fırtına” yakın gibi. Bir fırtına koparsa şu anda onu durdurabilecek bir güç yok ta bundan.

***

Lire la suite

Brüksel’de “Vetolar Dansı” ve AB’nin Türkiye Stratejisi (!)


« Stratejik ve ileriye dönük şekillendirici belge »ye Aralık Zirvesi’nde Rum tarafının ve genelde tüm üye ülkelerin onay vermeleri gerekiyor. Zira « veto » hakları geçerliğini koruyor. Hakan Fidan‘ın Brüksel’de İsveç’in NATO üyeliğinin TBMM’de bir iki hafta içinde aşılabileceğine dair sözlerinin de açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Fidan, Türkiye^nin elindeki « kozu » İsveç için kaybetmeye hazır olduklarını söylemeye mi getiriyor. Karşılığında neler aldıklarını da TBMM’de anlatmak ve sonra da kamuoyunu aydınlatmak zorunda ama, hesap verilebilirliğin çalışmadığı AKP+MHP iktidarında toplumun çıkarlarını doğrudan ilgilendiren bir çok yasa teklifinin bu ikilinin itirazları ve karşı oyları ile reddedildiği de unutulmuyor. Eski istihbarat şefi sıfatıyla Fidan’ın kolay kolay bir « to’nga »ya düşeceğini düşünmek bile abesle iştigâl!

***

Lire la suite

“Ben cāriyeyim, bibim kapuyı bağlayup miftahı bile alup gitti”


“Bibi” Anadolu Türkçesi’nde « kadın, zevce, hâlâ, büyükanne » mânalarına geldiği gibi hatta « hindi » anlamında bile kullanılıyor. Diğer deyişi ile BM’nin resmen kayıt altına aldığı Türkiye’mizin eski “Turkey”si bile nasibini alıyor böylece! Ahmet Hakan şimdi ne der acaba? Yozgat kökenli bir sözcükmüş de!

***

Lire la suite

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı ve Nefret Suçları!


Nefret suçu; bir kişiye veya gruba karşı ırk, dil, din, cinsiyet ve cinsel yönelim gibi durumlara karşı oluşmuş ön yargı sebebiyle işlenen, şiddet içeren suçları kapsıyor. Suçun cezasının artmasına yol açar. Bu açıdan nefret söyleminden farklı bir kavramdır. Süreklilik arz ediyorsa, suç işleyenler nefret grubu şeklinde isimlendirilir. Mücadele düzenlemelerine ise, nefret yasası denir. Kişilerin Irkı, rengi, etnik kökeni ya da uyruğu; dini; cinsiyeti, cinsel yönelimi, yaşı, fiziksel veya zihinsel engelleri nefret suçunu teşkil eder. Ancak, savaş ortamlarında işlenenlerin henüz genel kapsama alınmadığı görülüyor. Soykırımı ise başlı başına bir suç teşkil ediyor. Peki, Türkiye dahil AGİT üyesi devletlerde son durum nedir?

***

Lire la suite

Bölünmüş ve Gergin Bir Kerkük’te Türkmenler, Kürtler, Araplar 10 Yıl Sonra Yeniden Sandık Başına Gidiyor!


Elbette birgün güler bize seneler, Türkmen obalarından göçen ey anneler, Ne yuvaları kalmış ne de haneler. Kerkük’ün zindanına attılar beni, Mazlumlar sürüsüne kattılar beni, Bir yanım dağladılar ateşle annem, Ne suçum ne günahım varken yaktılar beni anem. Sarsın gökkubbeyi mazlum feryadım anem. Kerkük Zindanı!

***

Lire la suite

Accomplices in Israel’s Crime Against Humanity: Those Who Remain Silent


Those who have lost whatever there is related to morals, conscience and dignity can no longer be a human being, but they can only be lower even than animals. Don’t forget those who overtly support or who make all sorts of excuses to legitimize these massacres, either. Those who do not speak out against Israel’s crimes against humanity are just as much an accomplice in these crimes as the perpetrators. Gaza, It’s a crusade-crescent issue. Israel is a terrorist state.

***

Lire la suite

Zor Dostum Zor, İsrail’de Barışsever Olmak. Ama! עס איז שווער מיין פריינד, עס איז שווער צו זיין פרידלעך אין ישראל!


Savaş sona erdiğinde bu son değil, başlangıç olacak. Bu topraklarda yaşayan her iki ulus da birbirlerini yok etmekten daha iyi bir geleceği hak ediyor.’ Bu umudu besleyenlerin ön sıralarında İsrailli Yahudiler de geliyorlar, demek çok mu şaşırtıcı olur sizce?! Görünüşe hiç aldanmayın ve son gelişmelere bir göz atın!

***

Lire la suite

Riyad Kararları : Kim Öle Kim Kala!


Kimisi, laik ve demokratik rejimi kabul etmiş olsa da İslâm Dünyası’nda yer alan devletlerin Riyad Zirveleri ardından altına imza attıkları “Ortak Açıklama” herkesi “tatmin” edici bir içerik taşıyor ama Batı’da üzerine alınan kimse çıkar mı bilinmez! Açık şekilde Birleşmiş Milletler “muhatap” kılınıyor ama “5’li Çete” Güvenlik Konseyi son sözü söylemeye devam ediyor. Dağ, fare doğurdu denilemez ancak, her türlü iyi niyete, barış yolundaki beklentilere karşın, bugünden yarına köklü bir değişiklik olması için mucize gerekiyor. Vakit geçiyor, bebekler ölüyor, insanlık perişan durumda çığlıkları atan olsa da, yaşam devam ediyor zira son sözü söyleyen « erkler » başkaları ve kimlikleri farklı!

***

Lire la suite

Israel is responsible and guilty for the war and crimes against humanity, it should be tried and sentenced to pay compensation!


Lasting peace will ensure the peace and well-being of not only the Palestinians but also the entire region, including the Israeli people. The most obvious proof of this is the ‘promised land’ delusions that threaten the territorial integrity of many countries in the region, including Türkiye. Jerusalem is our red line. It is our wish that Jerusalem, known as the city of peace, and all Palestinian lands return to their former days. We hope that our Palestinian brothers will leave their differences behind and defend their rights in unity and solidarity.

***

Lire la suite

Müslümanların, Gazze İçin Birleşik ve Ortak bir Duruş Arayışları!


Arapların özdeyişlerinden biri; Ağızla göz yüreğin aynasıdır, diyor. Bir şeyi yapmak isteyen gidilecek yolu bulur bir şey yapmak istemeyen de nedenini diyen de olmuş, Dünya savaşla başladı savaşla bitecek öngörüsünde bulunanı da. Riyad’da elliden fazla liderin katılmı ile başlayan Arap Zirvesi ve İşbirliği Teşkilâtı Toplantısında « Ortak Akıl » mı ağır basacak, ikili çıkarlar mı, yoksa başta ABD ve AB olmak üzere dışarıdan yönlendirilen devletlerin davranışlar mı ağır basacak?! Yine bir Arap Atasözü der ki; Yaralı kartala sormuşlar « Niye bu denli hüzünlüsün? » « Beni vuran okun arkasında kardeşimin tüyleri var da » demiş.

***

Lire la suite

“Ya Habibi”ye Mektubumdur, Brüksel’den!


***

Lire la suite