Taksicileri cendereden kim kurtaracak?


Taksi sorunu inada dönüştü. Sürekli biri getirecek, sürekli öbürü reddedecek, sonunda belki biri pes edecek, ya da böylece sürecek…Her iki taraf, İstanbul halkının yararının kendi görüşleri doğrultusunda olduğu iddiasında. Bilirkişi Raporu bile yok ortada, sorunla doğrudan etkilenen İstanbul halkına niçin sorulmuyor!

***

Lire la suite

Yeniden «SAVAŞ»a hazır mısınız?


Türkiye Cumhuriyeti devletinin yapısında ciddi bir menfi dönüşüm vardır ve ülke küresel güçler tarafından adeta bir “sessiz işgal”e uğramıştır. Gerçi gelişmeler bir nebzede de olsun Türk Milletinin gözünü açmış olmalı (mı ?) Acı gerçeklerin, daha kötü hadiselerin yaşanması ile anlaşılması için beklenilmemeli ve meşru zeminde yapılacak bir demokrasi mücadelesi ile ülkeye hakim olma sürecine geçilmelidir

***

Lire la suite

İnsanın «Beden Kimyası…»


Hırsızlık eğiliminde olanlar; hapishane ve cehennem korkusuyla, kendilerini frenleyebilirler. Frenleyemeyenler, iki şıklı olasılıklarla kendilerini kandırarak; « Ya yakalanırım, ya yakalanmam. Yakalanmazsam sorun yok. Cehennem ya vardır, ya yoktur. Yoksa sorun yok » kumarıyla hırsızlıklarına yeşil ışık yakarlar.

***

Lire la suite

Şiir Pazarı: Ömür Hamalı, Dünya ne verdi sana? Uyku, düşler ve ölümsüzlük..


Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.

***

Lire la suite

Kendimizi tanıyor muyuz?


Acaba şimdi ne haldeyiz? Osmanlı yıkılırken içinde bulunduğumuz ruhsal hastalıklar bizi yeniden mi nüksetti, sarıp sarmaladı? Suç sadece siyasetçilerde mi? İçinde bulunduğumuz durumda halkın zihniyetinin hiç mi, rolü yok?

***

Lire la suite

Bir toplumda ahlaksızlık egemen olmaya başlamışsa…


Beden gibi insan ruhu da hastalanabilir. Ahlaki bakımdan; hırsızlık, dolandırıcılık, yalancılık, rüşvet almak, haksızlık yapmak, yolsuzluğa karışmak, namus ve ırza tasallut etmek, şiddet uygulamak, dini ve milli değerleri istismar etmek, yüksek ego (nefis) sahibi olmak, iftira, kıskançlık, kin ve ülkesinin istikbalini şahsi menfaatler için tehlikeye atmak birer ahlaki hastalıktır.

***

Lire la suite

DOWNFALL OF DEMOCRACY


***

Lire la suite

HANGİ DEMOKRASİ?!


Milli İrade; çoğunluğa ve azınlığa bölünmemeli, çoğunluğun azınlığı yok, geçersiz, işlevsiz saydığı VAHŞİ DEMOKRASİ‘ye dönüştürülmemelidir. Uygulanan yasaların başarısı ve başarısızlığı Sayıştay denetimleriyle belirlenmelidir.

***

Lire la suite

Türkiye’de Kentleşme ve Sürdürülebilir Şehir Politikaları : Fetva ve Dua ile olacak iş mi hiç?


2050 yılında, kentleşen insan nüfusunun 6,5 milyar ı bulması bekleniyor. Kentleşme aynı zamanda hızlı ve planlanmamış şehir büyümesi sonucunda yetersiz barınma, su, hijyen, ulaştırma ve sağlık hizmetleri gibi altyapı sorunlarına neden olabiliyor. Yeterince planlanmamış kentleşme, hava ve su kirliliği, sürdürülemez orman ve kaynak kullanımı gibi olumsuz çevresel etkilere neden olurken, doğal afetlerin yarattığı riskleri ve sosyal eşitsizlikleri de artırıyor. AB’de Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar hedefi kapsamında çalışmalar hızla sürdürülüyor. Peki Türkiye ne yapıyor?

***

Lire la suite

AB GENİŞLEMESİ NEREYE?


AB’nin katı ancak adil bir koşulluluk uygulama taahhüdü söylemde kalıyor. Kibris gibi üye Devletlerin genişleme konusundaki kararlarda geçerli olan oybirliği ilkesini suiistimal edip kendi ulusal çıkarlarını AB platformuna taşıyarak “Avrupalılaştırmaları” yaygın bir uygulama haline gelmiş durumda. Gelinen noktada, AB liderliğinin kısa vadeli çıkarları doğrultusunda hareket etmekten vazgeçip, vizyoner davranarak AB’nin genişleme ajandasındaki Türkiye gibi ülkelere verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri önem taşıyor.

***

Lire la suite

DEĞİŞKENLİKLERLE DOLU BİR YAŞAM…


Avrupa Türkleri ile öncelikle iletişimi kuvvetlendirmeliyiz. Empati yapıp onları anlamaya çalışmalıyız. Onları hiç bir zaman yalnız bırakmadan her açıdan desteklemeliyiz. Yani onları burada “Almancı” orada “Türk” olmak duygusunun açmazından korumalıyız.

***

Lire la suite

GERÇEK DEMOKRASİ NASIL TESİS EDİLİR?


« İktidar = iktidara düşkün ve iktidardan gelecek yararlara ihtiyacı olmayanlara verilmelidir » ya da maddi çıkar veya her ikisi için (x1; x2) kendilerini allayıp pullayarak oldukları gibi değil; görünmek istedikleri gibi görünen kişiler olabilirler. Peki nasıl kırılabilir bu kısır döngü?

***

Lire la suite

Afgan ve Suriyelilere «Farklı» bir bakış : Ağızlara sakız yapılan milliyetçi ve ırkçı kavramlar…


İyi komşu diye bir şey yoktur. Eğer adalet yoksa, iyisini bir kenara bırakın, komşu dahi yoktur. Vardıysa bile, çoktan yandı bitti, kül oldu. Hak ve hukuk eşitliğinin olduğu yerde ne “hoşgörü”ye ne de “merhamet” duymaya ihtiyaç olur. Bu kavramlara dayanarak hiçbir demokratik ve insani düzen kurulamaz. “Ötekileştirme” kavramı üzerinden toplumu düzelteceğini sananların hepsi, ulusu bir dile, tarihe göre tanımlayan gerici milliyetçilerdir. “Çok Kültürlülük” tarihin en büyük yalanıdır. Ama bu kavramları bolca kullananlar bunu bilmezler ve tam da esas sorun olan budur.

***

Lire la suite

Âşkın denklemini bilir misin sen? Ya Sonsuzluk aritmetiğini?


Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
Er geç baş başa verecek değil miyiz?

Hayyam

***

Lire la suite

AB Gelecek Kuşaklarının Güvenliği sağlıyor, Türkiye ne yapıyor?


Yatırım ve reformlar için büyük ölçekli mali destek sunan Kurtarma ve Dayanıklılık Fonunun üye ülkeleri sürdürülebilir bir toparlanmaya daha güçlü bir şekilde hazırlaması bekleniyor. Fon, 31 Aralık 2026‘ya kadar üye ülkelerdeki reformları ve yatırımları finanse edecek.

***

Lire la suite

Sorunların çözümü siyasetin düzeltilmesinden geçer de, kim düzeltecek?!


Türkiye yine ekonominin kırılganlığının ve kötü yönetiminin ağır baskısı altında. İktidarın ise çarkı döndürebilmek için kullandığı argümanların en başında vergiler geliyor. Bu halk geçim derdi, işsizlik, yoksulluk, pahalılık gibi şeylerle uğraşıp duruyor bir de bunun üzerine haksız ve adaletsiz fahiş vergileri eklemeyin. Bu duruma yol açan ülkeyi kötü yöneten iktidardır. Tuzu kuru zengin siyasetçilerin halkımızı anlaması ve onu refaha kavuşturması mümkün değildir Peki ne yapmak gerekiyor?

***

Lire la suite

Auf Wiedersehen «Angie» ! Merkel’siz bir yaşama hazır mıyız?


Merkel’siz bir AB, Türkiye ile Birlik arasında « de facto » durma noktasına gelen katılım müzakereleri sürecinin geleceği için de büyük önem taşıyor. Merkel gibi güçlü bir müzakerecinin olmadığı ve Türkiye konusunda çok olumlu düşüncelere sahip olmayan Macron’un AB liderliğini üstlendiği bir senaryoda, Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıkları çözmeye yönelik diplomatik çabalar, BM liderliğindeki Kıbrıs barış süreci ve 18 Mart 2016 Türkiye-AB Mutabakatı baz alındığında Türkiye-AB ilişkilerinde olası gerilmeler oldukça mümkün gözüküyor. Merkel gibi bir arabulucunun olmadığı ikili ilişkilerde sorun yaşanması olası gözüküyor.

***

Lire la suite

AB, Türkiye destekli Akdeniz İtfaiyesi Kurmalı


İklim değişikliğinin etkisiyle artan bu olaylar Akdeniz Bölgesi’nde aşırı sıcaklık, kuraklık ve yağışlarda azalma şeklinde kendisini gösteriyor. Bunun sonucunda ve şehirleşmenin de etkisiyle orman yangınları ve ani yağışların sonucu olarak seller sıklıkla yaşanabiliyor. Ortak kaderi paylaşan bu bölgenin ülkeleri afet durumunda kullanmak için acil bir görev gücü oluşturmak da dâhil olmak üzere Akdeniz Bölgesi’nde yaşanan afetlerde destek sağlamak üzere bir birlik oluşturabilir.

***

Lire la suite

«İhanet Odakları» için GPS mi gerekiyor yoksa?


Ülkemizin su kaynakları kısıtlı… Dünyada iklim değişiklikleri ve kuraklık önümüzde duruyor. Ya biz ne yapıyoruz? Ancak su için savaşlar başlayınca veya bir damla suya muhtaç olunca suyun değerini anlayacağız… Günlerdir orman yangınları ile uğraşıyoruz. Bu beklenmedik bir şey mi? Politikacıların öngörüsüzlüğü ile seçmenlerin bıçak yalaması değildir de nedir bu?

***

Lire la suite

Türkiye’nin Afet risk önleme ve yönetimi kapsamında AB karnesi kırık


Türkiye’nin de katılım müzakereleri ve son dönemde Pozitif Gündem kapsamında, AB iklim politikalarına uyum sağlamak için daha fazla adım atması gerekiyor. Türkiye, şu an Eritre, Irak, İran, Libya ve Yemen ile birlikte, Paris Anlaşması’nı onaylamayan altı ülkeden biri. İç savaş halindeki Libya’da bile Paris Anlaşması’na katılmak için gerekli sürecin başlatıldığı düşünülecek olursa, Türkiye’nin de acilen bu anlaşmayı onaylaması gerekliliği göze çarpıyor.

***

Lire la suite

Bu yargıya yapılır mı hiç?


***

Lire la suite

«İş bilenin kılıç kuşananın iktidarı» ÇÖKER Mİ hiç?


Hangi ülkede olursa olsun, toplumları “ne oluyor?” diye ayağa kaldırması gereken yolsuzluklar oluyor ama bizde nedense tuhaf bir sessizlik bulunmakta. emeksiz ve zahmetsiz bedavadan para kazanmak istemeleri de çok düşündürücü değil mi sizce?

***

Lire la suite

«Kurtarıcı» Erdoğan!


« Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi » denilen ve Siyaset Biliminde adı sanı olmayan bir sistem Türkiye’ye taşındı ve bundan sonrasında, ne halde olduğumuz konusu bilinç düzeyine bir türlü çıkmaz oldu! 180 Yıllık Parlamenter Sistemi sildik, Recep Tayyip Erdoğanı « Reedemer » yaptık

***

Lire la suite

«Ehven-i Şer İktidarı»na Tamam değil, Devam…


Türk Milleti onca yaşamsal soruna ve kötü gidişata rağmen iktidardan vazgeçmemekte ve muhalefetinde ülkeyi yönetebileceğine inanmamaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri iktidar ve muhalefetin birbirine çok benzer olmalarıdır. Hal böyle olunca Türk Milleti kötülerin içinden menfaatine en uygun olanını tercih etmektedir. “Kara Düzen” de kontrolünde olan siyasi partileri, ittifaklar eli ile oynatmakta işine geleni halka seçtirtmektedir. Ne yapılabilir?

***

Lire la suite

Katil ayağa kalk!


Orman yakanların cezası ne olmalı? Öncelikle Orman Kanununun 110 Maddesi acilen değiştirilmelidir. Neden? Çünkü; « İnsan mal mıdır? Can mıdır? » kadar abes bir soru. Orman; ağaçları, otları ve misafir ettiği börtü böceğiyle, hayvanlarıyla mal değil candır. Ormanı yakan canlıyı yakmış, cinayet işlemiş,tahrip eden canlıyı tahrip etmiştir.

***

Lire la suite