Bulgaristan ve Romanya, sınırların denetimi ve göç yönetimi alanında işbirliğini güçlendiriyor

Schengen müktesebatı Bulgaristan ve Romanya’da tamamen uygulanacağı gibi 31 Mart 2024‘ten itibaren iç hava ve deniz sınırlarındaki kontroller de kaldırılacak. Polis işbirliğinde, ilgili sınır ötesi zorlukların üstesinden gelmek için işbirliği daha da güçlendirilecek. Bulgaristan ve Romanya mevcut sınır gözetim sistemlerini genişletmek veya geliştirmek veya yükseltilmesi için yüksek teknolojik olanaklara kavuşabilecekler.

***

ABD Girmeye Çalışırken, AB Schengen Sayesinde Karadeniz’de…

Schengen kurallarının uygulanması, üye olmayan devletler ile sınır denetimlerinin güçlendirilmesi, diğer Schengen üyeleri ile sınır kontrollerinin ortadan kaldırmasını sağlıyor. Herhangi bir AB ülkesinin ulusal kimlik kartı, onaylı bir pasaportu ya da bir AB kimliği ile havaalanlarında, denizlerdeki limanlarında, otellerde, ya da polis tarafından yapılan kontroller için gerekli ve yeterli sayılıyor ve ulusal kurallara bağlı olmakla beraber ülkeler arasında değişiyor. Bulgaristan ve Romanya’nın kabulü sonucu, Schengen Alanı’nın sınırları bu ikii ülkenin hava ve kara sularını da kapsayacak şekilde genişlemiş oluyor. Bu durum da bir iç deniz sayılan Karadeniz’i komşu yapıyor. ABD ise NATO’da Türkiye’yi aşıp, « mayın denetleme » bahanesi ile Karadeniz’e girebilme mücadelesi veriyor. Ancak, karşısına Montrö Boğazlar Sözleşmesi dikiliyor!

***

Brussels Summit: Bringing Western Balkans States closer to the EU

***

Çırpınmakta olan Karadeniz’de Türkiye’nin yapması gerekenler!

Barut kokularının yeniden yayıldığı Karadeniz’de gözden kaçırılmaması gerekenler neler? Türkiye, Karadeniz politikasını oluştururken neleri dikkate almalı? Riskleri fırsatlara dönüştürmek için ne yapmalı? Türkiye dışlanıyor mu? Türkiye için yeni fırsatların doğmasına olanak tanıyacak olası bir durumu gözeterek geleceğe dönük hazırlık yapmak NATO Müttefiki olmasına karşın, Rusya ile gelecekteki ilişkilerinin devamını da irdeleyerek öncelikle temkinli davranmak gereğinden hareket ederek…

***

AB “Ekonominin Ruhunu Satın Alanları” Araştırıyor!

A lie doesn’t become truth, wrong doesn’t become right and evil doesn’t become good just because it’s accepted – Yalan doğru olmaz, yanlış doğru olmaz ve kötü kabul edildi diye de iyi olmaz – Booker T. Washington

***

Uluslararası Güç Dengelerinin Değişmekte Olduğunun Göstergeleri: Haberin Var mı “Aymaz Seçmen?!”

Çin’in Orta Asya’da liderliğe soyunma girişimi niteliğindeki Çin-Orta Asya Liderler Zirvesi sonrası AB’nin hamlesine karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moldova’daki sonu belirsiz bir “Siyasi Topluluk”un 2. Toplantısına “sırtını dönmesi” ve Rusya yanlısı tavır sergilemesi stratejistler tarafından mutlaka yakın takibe alınıyordur. Batı tarafından tehdit olarak görülen Çin’in, Orta Asya ülkeleri ile yakınlaşma sürecine girmesi ABD tarafından Çin’in ekonomik baskı kuran bir güç imajını dengeleme şeklinde yorumlansa da, Brüksel’in dengelerde yerini “kapma” telâşına acaba Washington Yönetimi ne diyor? Elbette, Rusya’nın bu gelişmeler karşısındaki tutumunun ne olacağı da merak konusu olmuyor değil. Orta Asya’da Türkiye var; Rusya ile ilişkileri bozulmayan Çin var; Türkiler var ve AB üyesi Macaristan var. Macaristan şu sıralar AB’nin dönemsel başkanlığının koltuğuna oturmaya hazırlanıyor, İsveç’ten sonra. Avrupa kâhinleri daha şimdiden önümüzdeki altı ayın başarısız geçeceğinin “kargalığı”nı yapmakla meşguller. Peki sizler ne diyorsunuz bu gelişmelere?

***

AB’den Deprem Yardımına Devam Güvencesi: Von der Leyen, Erdoğan ile görüştü!

***

Türkiye’nin, Trakya’da “Enerji Dağıtım Merkezi” Kurmasının Sakıncaları Yok mu?

Rusya’nın, Türkiye’nin kaşının karasına, gözünün masmavi olmasına âşık olduğu için kapıyı çalmadığı, “Tanrı Misafiri” olarak, eli de boş gelmediği bir sır olmasa gerek. Putin yönetiminin, ambargodan kurtulmak üzere yaptığı bir hamle olarak kabul edilebilir. Rusya, ambargo konusunda eli serbest olan ve özel konumu nedeniyle yaptırımlara uymayacağını baştan ilan eden Türkiye üzerinden kendisine bir nefes yolu açmak istemiyor mu, acaba? Peki, yer seçimi konusunda Trakya’nın yeğlenmesi ne ölçüde uygundur!

***

AB’nin Doğu Ortaklığı İlişkilerindeki Türkiye’nin Rolü ve Yeri!

AB her alanda nüfuz eden küresel bir güç olmayı sürdürken, tutarlı politikalarını da geliştirdiği dış ilişkilerde yapılandırma ve geleceğin dünyasını şekillendirip, belirleme çalışmalarında kullanmayı ihmâl etmiyor. Peki Türkiye bu tabloda ve süreçte, ortak ve üyeliğe sonu belirsiz bir adaylık sıfatıyla bağlı bir devlet olmaktan ileri gitmeyen ama AB gibi sürekli gücünü yükselten konumunu kullanabiliyor mu?!

***

Hırvatistan’da Yeni Yıl ile Birlikte Yeni bir Dönem!

Ülkelerinin ortak para biriminin yirminci üyesi olması ve de Schengen bölgesine katılması nedeniyle Hırvat halkı için unutulmaz bir Yeni Yıl olacak. Avrupa Birliği için de tarihi bir dönüm noktası! Hırvatlar, 1990’lardaki savaşın dehşetinden 2013’teki AB üyeliğine ve şimdi de AB bütünleşmesinin en somut iki avantajından yararlanmaya hazırlar. AB yöneticileri yayımladıkları mesajlarla Hırvatları kutladılar; Cestitke Hrvatskoj!

***

AB Liderleri’nin Zirve Toplantıları Öncesinde Brüksel’de Kara Bulutlar Dolaşıyor!

AB Liderleri’nin geleneksel yıl sonu zirvelerine bir kaç gün kala Kosova’daki Gerginlik hayra alamet değil. Zira bu zirvede Kosova ve Bosna Hersek gibi Balkan ülkelerinin gelecekleriyle ilgili önemli kararların alınması plânlanmıştı. İlk izlenimler bu zirveyi baltalamak amacıyla Sırbistan vasıtasıyla ortalığı karıştırmaktan çıkarı olacak tarafın Rusya Federasyonu‘nu olacağını işâret ediyorsa da, son Tirana Balkan Zirvesi‘nde Belgrad’ın takındığı tavırdan hoşnut kalmayan AB üyesi ülkelerin de karışıklık çıkmasından gizli bir memnuniyet duyduklarını düşündürüyor. Zira, genişleme konusunda ve Balkanlarla ilişkiler üzerinde, AB Üye Devletleri arasındaki görüş ayrılıkları devam ediyor. Bunun yanında, AB başkentleri arasında keyfi şekilde veto kullanma eğiliminin artması (Macaristan, Yunanistan ve Kıbrıs gibi...) Brüksel’in inandırıcılığına gölge düşürüyor.

***

EU – Western Balkans’ Leaders Meeting in Tirana

***

Avrupa Birliği’nde Vizesiz Dolaşım için Atılması Gereken Son Adımlar!

AB ile Batı Balkanlar ve Doğu Ortaklığı ülkeleri arasında vizesiz seyahate Brüksel büyük önem atfediyor. Zira, Vizelerin kaldırılmasıyla 420 milyon avrupalı için tam hareketlilik tesis edilecek. Ancak, mevcut endişeleri gidermek için, Batı Balkanlar ve Doğu Ortaklığı’ndaki vizesiz ülkelerin, göç ve iltica yönetimi ile yolsuzluk ve organize suçlar ve kaçakçılık alanındaki mücadele çabalarını artırmaya devam etmeleri gerekiyor. Avrupa Komisyonu, Balkan Zirvesi ve Adalet/İçişleri Bakanları Konseyi arifesinde konuya ilişkin yeni raporunu açıkladı ve yapılması gerekenlere dikkat çekti.

***

AB, 8 Aralık’ta Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan’ı Serbest Dolaşım Alanı’na Kabul Edecek mi?

Türkiye’nin “kaçak göç güzergâhı” üzerinde bulunması ve bazı üye ülkelerin, suç örgütleri ile daha sıkı mücadele edilmesini dayatmaları, oylamayı zorlaştırıyor. Schengen Alanı’nın Romanya ve Bulgaristan’a kadar yayılarak Türkiye sınırına dayanmasından endişe ediliyor. Türkiye’nin artık resmî olarak bir komşu ülke hâline geleceği üzerine kurulu bu endişe verici senaryo dikkate alınır ve onay kararı geciktirilip, bu arada Ankara’dan, üyelik ve vize serbestisi doğrultusunda daha kararlı bir politika izlenmesi ve ayrıca sınır güvenliğini artırıcı önlemleri daha istikrarlı bir şekilde alması da talep edilebilir.

***

Türkiye’deki Siyasi Durum, Azerbaycan-Ermenistan Uzlaşmazlığı ve Schengen Vizesi Avrupa Gündemi’nde…

***

Avrupalı “Soğuk Kış” günlerine “ısınıyor…”

Meslek yaşamımda Brüksel’de çeşitli nümayişler izledim ama ikisi var ki unutamam; Pershing – Cruise füzelerine karşı Soğuk Savaş yıllarında düzenleneni; çelik sektöründe çalışan işçilerinki! İkisinde de jandarma birliklerinin kullandıkları gözyaşartıcı gaz nedeniyle fotoğraf çekemez olmuştum. Kasım ayı başına plânlanan Enerji Gösterisi AB’nin diğer ülkelerinden de katılım ile gerçekleşir ise, ne Belçikalı ne de Konsey, Komisyon ve Parlamento’dakiler koltuklarında rahat oturabilirler, göreceğiz. Ama şurası, şu andaki bir gerçek ki, toplumdaki « homurdanmalar » artıyor. « Savaş Hali » ilân edip, Strasbourg’daki toplantılarını askıya almayan – seyahat masrafları epey yüklüdür – « dolgun » maaşlarından bile kesintiye gidip « fedakârlık » yapmayan Avrupalı yöneticilerin daha bugün onayladıkları 5 Milyar Avro‘yu buraların halkları zamanı gelince burunlarından fitil fitil getirmesini çok iyi bilir. Umarız o noktaya varmaz (nö)

***

Suriyeli Mülteciler: Bütüncül bir göç politikası için hangi adımlar atılabilir?

***

Turks asking; What about us? : EU advancing at the risk of losing or be the loser?

Since it is a long-term project, the EU needs to communicate its enlargement policy thoroughly and proactively. With regards to Türkiye, it is in the EU’s interest to start seeing the glass half full instead of half empty. There is still a vast number of people in Türkiye, who identify with European values. Moreover, it is not about doing Turks a favour but acting as such would also be in EU’s interest in the long-term perspective. But, as Jürgen Hardt, the foreign policy speaker of the Christian Democrats, said: The future of Türkiye lies on the side of the West, in the rule of law, freedom, democracy and international solidarity. So, the EU advancing at the risk of losing or be the loser side?

***

AB “Yeni Genişleme Süreci”nde nasıl davranacak?

AB’nin genişleme sürecini bütüncül bir şekilde ele alması ve üyelik perspektifini canlı tutarken, üyelik kriterlerine uyum yönünde ilerleme sağlanmasını da teşvik etmesi gerekiyor. Tüm bunların ötesinde tüm adaylara adil ve objektif bir şekilde yaklaşılması da aday ülkelerin en önemli beklentisini oluşturuyor. AB dönüştürücü gücünü tekrar kazanırken, yakın çevresindeki aday ve potansiyel aday ülkelerin Avrupa tercihlerinin dikkate alınması ve AB adaylık sürecinde ilerlemelerle ödüllendirilmesi büyük önem taşıyor

***

The EU’s enlargement promise is far from credible (?).

Granting candidate status to Ukraine and Moldova has earned the EU praise. But by keeping Western Balkan countries in the waiting room, the union is aggravating the region’s frustrations with Brussels. The EU took a divided Cyprus party occupied by Turkey into membership under threat of a Greek veto for the entire enlargement process in 2004. At the time, EU leaders said never again to taking in a member state occupied by a foreign power.

***

AB’ye üyelik kapısını açacak anahtarlardan biri toplumların demokratikleşmesinde yatıyor

Ukrayna’nın katılım beklentisinin -Batı Balkanlar’da olduğu gibi – umut ve hayal kırıklığı açısından keskin bir kabullenme durumu haline gelmemesi için, sadece istikrar ve kontrol vaat etmekle kalmayan, aynı zamanda değerlerimizi paylaşan ve eylemlerini ölçen ülkelerde ortaklara ihtiyacımız var. Tabii ki, bu sadece şimdi dokuza yükselen AB entegrasyon sürecindeki ülkeler grubu için değil, aynı zamanda AB içindeki engelleyiciler için de geçerli.

***

EU security on the edge and in jeopardized ?!

Was the European « enthusiasm » for Russia premature? Will Putin guide the European Defense and Security « compass »? The parliamentary election setback for President Macron and bickering inside the German and Italian coalitions play into Moscow’s hands. If EU member states falter over Ukraine, European security will be jeopardized.

***

EU’s hypocrisy: Candidate status for Ukraine, Moldova, but not Georgia

There are five recognized candidates for membership of the European Union: Turkey (applied in 1987), North Macedonia (in 2004), Montenegro (2008), Albania (2009) and Serbia (2009). EU Provided the country’s leaders stay on course and wait and see… It means that for the expansion of Europe, a war must break out, and one must be under the threat of the Russians. But Georgia is another story…

***

AB Shengen Serbest Dolaşım Alanı‘nın 2023 yılı için öncelikleri…

Avrupa Komisyonu 24 Mayıs 2022 tarihinde, 2021 yılında açıklanan Schengen Stratejisi’nin ardından hazırlanan ilk Schengen Durum Raporu’nda Shengen Alanı‘nın 2023 yılı için önceliklerini belirledi. AB yıl sonunda kaydedilen ilerlemeyi tespit ederek Schengen yönetişimini güçlendirmeyi amaçlıyor. Schengen Durumu Raporu, Schengen’in işleyişinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve Üye Devletler arasında ortak sorumluluk altında uygun tedbirlerin alınması ve olası sorunların erkenden tespit edilmesi için büyük önem taşıyor.

***

Türkiye’yi dışlayıp, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’nın Kestirme Yoldan AB Üyeliği Olası mı?

Is it possible for Ukraine, Georgia and Moldova to join the EU by a shortcut by excluding Turkey? The EU has made a paradigm change in its enlargement policy, and drawing a path such as « gradual membership » or « joint membership » as an alternative to full membership for these countries. There is also the opinion that it can be intermediate formula. It is also not forgotten that Turkey’s membership process has been at a de facto standstill for some time due to political obstacles. Although everything is in fast gear, the membership of the “triad” seems to take time.

***