AB: Çevre ve İklim Değişikliği Alanında Yeni Atılım: Yeni Hedef Neler Getiriyor?


AB’nin çevre konusunda aldığı önemli kararlar, gelecek için umut verici adımlar olarak değerlendiriliyor. AB’nin özellikle 2040 hedefine ulaşmak için belirlenen %90’lık sera gazı emisyon azaltımı hedefi, çevre ve iklim değişikliği konusundaki ciddiyetini ve kararlılığını gösteriyor. Bu hedefler, sadece AB’nin iklim nötrlüğüne ulaşmasını değil, aynı zamanda küresel düzeyde benzer çabaları teşvik etmeyi amaçlıyor.

***

Lire la suite

AB: Büyük Şirketlere İnsan Hakları ve Çevre Standartlarına Uyum Zorunluğu


İlgili yönerge, büyük şirketlere kendi ve iştiraklerinin faaliyetleri ile iş ortakları tarafından yürütülen çalışmalarda, insan hakları ve çevre üzerindeki fiili ve potansiyel olumsuz etkileri önleyici yönde yükümlülükler getiriyor. Yeni düzenleme, özen yükümlülüğü şirket politikalarına dahil etme, sosyal ve çevresel etkileri ile muhtemel olumsuz sonuçları önleme – azaltma, mevcut olumsuz etkileri giderme kuralları içeriyor. Yönergenin uygulamaya girmesi sonucu, uygunsuz şirket yükümlülükleri netleştirilecek, hangi cezalar ve yaptırımlar getirilecek ve büyük şirketlerin uyması gereken haklar ve yasaklar neler oldukları açıklığa kavuşacak. Peki bu yeni uygulamanın kapsama alanı ve faydaları neler olacak?

***

Lire la suite

Bir Yıl Daha Böyle Geçti Benim Yeşil Sevgilim.


Bu yıl da böyle geçti şirin sözlü sevgilim Hayal içinde geçti o tatlı günlerimiz Geçen yılı yadedip üzülme ey sevgilim Şevke ümide doğru kanatlı günlerimiz. Ve bizler, her gün yaptığımız tüm işlerimizle, dayanışmamız ve kahkahalarımızla, girdiğimiz tüm alanları renklendirmeye, patriyarkayı alaşağı etmeye devam ediyoruz. 2024’ün umudumuzu ve neşemizi çoğalttığımız, birbirimizden güç alarak yaşamı yeşertmeye devam ettiğimiz bir sene olmasını diliyoruz!

***

Lire la suite

Türkiye’nin İklim Karnesi ve Yerel Seçimler


Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz ama, Erdoğan kararnamesi ile, 1 m2’nin üzerindeki alan, Orman Sınırları dışına çıkarılıyor. İklim Kanunu’nda Sivil Toplum Yok; Ulusal Enerji Planında Öncelik Kömür ve Nükleerde; Güçlü İklim Hedefi Yok; Adil geçiş Planlara Girdi ama Yetersiz. İyi de ne yapmak gerekiyor? Ekolojik, Eşitlikçi, Demokratik Yerel Yönetimler İstiyoruz!

***

Lire la suite

COP28: Ne oldu, ne bitti haberiniz var mı?


Öyle işlerle ilgilenmiyoruz ağa, bizlerin üzerinde durdukları “ciddi” konular var, sen onlardan bahset ! Tarikatlar, Aşırı dincilik, Meclisi basan “koyun sürüleri”ni kışkışlayanlar, TSK’da temizlemeyen “FETÖ”cüler, hakemleri dövenler, geçinemeyen emekliler gibi… “Dünya Kongresi”nde eğlenenler ile gençler meşgul oluyorlar. Nasıl olsa gelecekte onlar yaşamayacaklar mı, bizler günü kurtarma derdindeyiz. Bildiğin gibi değil, o kadar zor ki! Türkiye Pavyonu bomboş görüntü mü yansıtıyormuş! Giden resmî Heyet’e “Ponçik Jale”yi almazsan elbette boş kalır. Giden heyet te eli boş döner! İyi ki Reis gitti de Gazze’yi anlattı İklim Zirvesi’nde.

***

Lire la suite

Para Var mı Para! İnsan Sağlığı mı, CB için Gazze Daha Önemli…


“Dostlar” Alışverişte görsünler yeter! İnsanlığı değil uçurumun, kıyametin eşiğine getirmekte olan İklim Değişikliği Felâketi ile mevcut iktidarın etkili bir mücadele verdiği, her alanda dayanıklığı artıracak tedbirler aldığı görülmüyor. COP 28’İn gerçekleştirildiği Dubai Zirvesi’ni yakından izleyenler ve yabancı gözlemciler bile aynı izlenimi ediniyorlar! Gazze – İsrail savaşı siyaset açısından daha “besleyici” olmalı ki – BAE finansmanlarını unutmayalım – koşa koşa gittiler. Sanki Türkiye “yoksul ve gelişmekte olan ülkeler” arasında yer alıyormuşçasına, para dilenmeye de! Ama kabahat sizlerin. Son kamuoyu araştırmasına göre en büyük sorununuz ekonomikmiş. Mide meselesi. Veya son model cep almakta zorlanma! Oysa, içeride okuyacaklarınız başka sorunlara dikkat çekiyor ama ilgilenmezsiniz ki!

***

Lire la suite

COP 28 Başlıyor : Doğaya karşı işlenen bir suçun öcü, insan adaletinden daha zorludur.


İklim Değişikliği ile mücadelenin finansmanının yanısıra, sonuçlardan en fazla etkilenen ülkelerdeki durumu da ilgilendiriyor. Zira en çok çekenler yoksullar kesimi olmasına karşılık, en çok yük altına girenler de onlar oluyor. Türkiye’nin de yer almak istediği Kayıp ve Zarar Fonu için BM’ye göre yılda en az 100 milyar dolar gerekiyor. Dubai’de varılacak muhtemel bir anlaşmanın katılımcı ülkelerin, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitelerini üç katına çıkarıp enerji tasarruflarını ikiye katlamayı kabul etmeleri ile sağlanabileceği öne sürülüyor.

***

Lire la suite

COP 28 Yaklaşırken 7’sinden 77’sine Sağduyu Çığlıkları Yükseliyor Ama Kimin Umurunda?


En Zengin Yüzde 1, En Yoksul Yüzde 66’dan Daha Fazla Kirlilik Sağlıyor (!) Bu durum da, savunmasız topluluklar ve iklimin acil durumuyla mücadeleye yönelik küresel çabalar açısından korkunç sonuçlar doğuruyor. Milyarderler, milyonerler ve yılda 140 bin dolardan fazla ücret alanların oluşturduğu 77 milyon kişi, tüm karbon emisyonlarının %16’sından sorumlu tutuluyor. Bu da, sıcaklık nedeniyle bir milyondan fazla ölüme neden oluyor. Sanki savaşlarda ölen bigünâhlar yetmiyormuş gibi… Türkiye’nin bu alandaki çabaları nedir? İktidar, Gazze’nin derdinde; muhalefet DUMBO’nun peşinde! “Dedeler”in umurunda değil giderayak…

***

Lire la suite

Gezegeni Hayatta Tutabilmek için Altı Sene Var: Peki, Hayatta Kalabilmenin Yolu Nereden Geçiyor?


Ne Rakı veya Şarap masalarında, bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç, şarkısı eşliğinde keyif çatmaktan ne de vakti zamanı gelince kafalarınızı duvara vurup, kurtar bizi Ya Allah, yakarılarından. Zira, nokta koyma zamanı gelince laik mi, dindar mı diye kimse soru sormayacak sizlere. Ömrünün belli bir bölümünü tamamlamış olanlarlar belki talihlerine küsüp, oyunun kuralının bu olduğunun bilincindeydik, diyecekler, ama ya gelecek kuşaklar? Hiç düşündünüz mü?!

***

Lire la suite

“Ya Habibi”ye Mektubumdur, Brüksel’den!


***

Lire la suite

AB’de Doğa Tahribatının Onarılması : Korumasını Bilmiyorsan Pahalıya Patlayacak Olsa da Tedbirlerini Almak Zorunda Kalırsın!


AB’nin Dönem Başkanlığı’nı yapan İspanya’nın çevresel dönüşüm ve nüfusla ilgili konularından sorumlu bakan yardımcısı Teresa Ribera Rodríguez‘e göre, AB’nin doğası ve biyolojik çeşitliliği tehlikede. Restorasyonu zorunlu. Bu alanda örnek oluşturan yasa üzerinde varılan mutabakat, bir taraftan iklim değişikliği ile mücadele ederken ve uluslararası yükümlülüklerine bağlı kalırken, sağlıklı biyolojik çeşitlilik seviyelerini yeniden yapılandırmada ve gelecek nesiller için doğayı korumayı temin edecek nitelikte.İşte Brüksel’den yapılan açıklama dramatik bu gerçeğin üstesinden gelebilmeyi hedefliyor. Peki, yeni düzenlemede neler var?!

***

Lire la suite

Kırılma Noktasına Yaklaşırken: Kimin Umurunda Dünya ve İnsanlık!


Kuş uçuşu 2,727.65 km ve 30 saat Kuzey Batı’da insanlar birbirlerini katlederlerken, Güney Doğu’da “İnsanlığın” karşılaştığı en büyük felâketlerden biri olmaya aday İklim Değişikliği’nin sonuçları tartışılacak, samimi olanlar mevcut sıkıntı ve sorunların bulunduğu tablolar önünde feryat çığlıkları atacaklar! Elbette, savaş o tarihe kadar durdurulmamış ise! Şu andaki durum mu? UNEP’e göre iklim krizi ile mücadele yetersiz. Ne verilen sözler tutuluyor, ne de zengin devletlerin pamuk elleri ceplerine gidiyor. Uyum için 194 milyar ilâ 366 milyar Dolar arasında finansman gerekiyor. Ukrayna’ya silâh yardımı için milyarlar harcayan ABD ve AB’nin kılı kıpırdamadığı gibi bir de Gazze’de savaşı kışkırtıcı davranış ve politikalar sergilemekten kaçınmıyor. Ömür Göksel’in tınladığı gibi; “Bu boğuşmak neye yarar ki Kime kalmış dünya sanki Dert edinmem hiç bir şeyi umrumda mı dünya?!” Bir zamanlar Semiramis Pekkan bile “Samanlık Seyran olur” diyordu ama sonra nedense tutmadı zenginlik için bugün hapse girenler bile olmuyor mu?

***

Lire la suite

Kahire Barış Zirvesi ve AB’nin Riyakârlığı!


Bol laf var ama somut netice yok! Söylenenlerin ekseriyeti « iç politika »ya ve Avrupa Seçimlerine yönelik ve söyleyenlerin izledikleri politikalar ile de çelişkili. AB Başkanı Charles Michele,« Çifte standart » uygulamıyoruz, derken Türkiye aklının köşesinden bile geçmiyordu herhalde. Ursula von der Leyen Almanya’da Genç Birliğin 75. yılını kutlarken – birlik için Türkiye kökenli olanlar var mı bilmiyorum – göç ve yabancı işçilere değinirken, Almanya’nın savaş sonrası zenginleşmesine katkıda bulunan ve bu uğurda ömürlerini tüketen « Misafir Türk İşçileri »ne de bir teşekkür edemez miydi?! Edemezdi, zira Haziran 2024‘de Avrupa Seçimleri var ve kendisinin geleceği de pamuk ipliğine bağlı. Aşırı Sağ’ın yükseldiği bir sırada popülistlere ve alman sağcılara neden malzeme sunsun ki! Fazıl Say’a sansür uygulayanlar mı?

***

Lire la suite

Kadının da çocuğun da adı yok günümüzün sağlık dünyasında!


İklim değişikliğinin olumsuz etkileri en fazla korumasız toplum kesimlerinde gözlemlenirken, ülkelerin sadece üçte birinin ulusal planlarında cinsel ve üreme sağlığına yer verdikleri gözlemleniyor. BM Nüfus Fonu’na göre 119 ülkeden yalnızca 38’inde doğum kontrolü, anne ve yenidoğanların sağlık hizmetlerine erişimine dair tedbirlerin varlığına rastlanıyor. Kadına yönelik şiddet soruna ise değinen 15 ülke mevcut! Konuyla ilgili bir rapora göre iklim krizinin olumsuz etkileri en çok kadınlar ve kız çocukları üzerinde görülüyor. Annelerin ve gebe kadınların sağlık sorunlarının yanısıra, ölü doğan bebek sayısı da çoğalıyor!

***

Lire la suite

Küresel Üretim Sanayii ve İhracatçılar ile İthalatçılar için yeni dönem Pazar günü başlıyor!


AB’nin, 2050 yılına kadar iddialı emisyon azaltma hedeflerine ulaşmak için Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması’na geçiş aşaması 1 Ekim Pazar gününden itibaren resmen başlıyor. Amaç, küresel sanayiyi daha yeşil ve daha sürdürülebilir teknolojileri benimsemeye teşvik etmek. Emisyon Ticaret Sistemimi ile aynı fiyatlandırma ilkeleri AB’ye ithal edilen tüm karbon yoğun ürünler yeni kıstaslara tabi olacak. Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla tamamen uyumlu olan uygulama, ticaretin değil, iklim değişikliğini ilgilendiren hedefin korunmasıyla ilgili. Peki bu yeni süreçte yapılması gerekenler neler, zira başlı başına bir eğitimden geçmeyi gerektiriyor. Elbette hem avrupalı ithalatçılar, üreticiler ve resmi yetkililer için. Ancak dışarıdaki üreticiler, ihracatçılar ve de bakanlıklar ile meslek kuruluşları da “dokunulmaz” değiller!

***

Lire la suite

“Yananı” Artık Allah Görmüyor, zira “kazanda kaynayanlara” bakmak daha ilginç geliyor!


Dünya çapındaki orman yangınları, rekor sıcaklıklar ve aşırı hava olayları, iklim değişikliğinin etkilerini açıkça gösteriyor. Bu gidişat, yaşanan felaketleri daha sık ve şiddetli hâle getirerek insanların hayatını ve doğal ekosistemleri tehdit ediyor. Bilim insanlarının uyarıları, iklim eyleminin artık bir zorunluluk olduğunu vurguluyor. İklim değişikliğinin etkilerini sınırlamak ve gelecek nesillerin yaşanabilir bir dünyaya sahip olmasını sağlamak için ulusal ve küresel düzeyde alınacak önlemler büyük önem taşıyor. Salınım azaltımı ve çevre koruma çabalarının acilen hızlandırması gerekiyor. Peki ne bekleniyor?

***

Lire la suite

AKP’nin İkilemi; Vatandaşına ve uluslarası alanda verdiğin söz mü önemli, yoksa maddi çıkarlar mı?


Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı imzalayarak, uluslarası mecrada 2053’te net sıfır hedefine uygun hareket edeceğini taahhüt etmiş, hem de yurttaşları için yaşanabilir ve sürdürülebilir yaşam alanları sağlayacağına dair söz vermiş bulunuyor. İklim krizinin en büyük sorumlularından olan kömür madenciliği ve kömürlü termik santral işletmeciliğinin devlet tarafından desteklenmesi bir yana, kömürden çıkış için net tarihler ve hedefler belirlenmesi gereken bu günlerde, Akbelen Ormanının, Dikmece zeytinlik ve tarım alanlarının, Cudi Dağındaki ekosistemin rant için geri dönüşü olmayacak şekilde yok edilmesi, yurttaşların yaşam alanlarına el konması asla kabul edilemez.

***

Lire la suite

Daily News & Analysis – Nouvelles quotidiennes – Günlük Haberler — 30-31 Temmuz


Yeni bir hafta ve Ağustos başlangıcı. Sağlıklı, huzurlu, barış dolu ve başarılı olsun – A new week and the beginning of August. May you be healthy, peaceful, peaceful and successful – Une nouvelle semaine et le début du mois d’août. Puissiez-vous être en bonne santé, paisible, paisible et prospère – Een gezonde, vredige, vredige en voorspoedige nieuwe week – In this E-Bulletin, current developments in the world and Turkey-EU relations, as well as the latest news and analyzes on Technology, Health, Fundamental Rights and Freedoms, Justice and important issues of the agenda in various fields.
Bu E-Bülten’de, Dünya’da ve Türkiye-AB ilişkilerindeki güncel gelişmeler ile Teknoloji, Sağlık, Temel Hak ve Özgürlükler, Adalet ve çeşitli alanlardaki gündemin önemli konularındaki son haber ve analizlere yer veriliyor.

***

Lire la suite

Daily News & Analysis – Nouvelles quotidiennes – Günlük Haberler – 14 July


***

Lire la suite

Günün Önemli Haberleri – Important News of the Day – Nouvelles importantes du jour-21/06


***

Lire la suite

Günün Önemli Haberleri – Important News of the Day – Nouvelles importantes du jour-20/06


***

Lire la suite

İhanet bir bilmecedir – Attila İlhan


Ahmet Hakan diyor ki; Artık insanlara güven duyamıyorum; Her an ihanete uğrayacakmışım gibi tetikte dolaşıyorum; İyilik yaparken resmen korkar oldum; Kafamda sürekli bin adet “acaba” dolaşıyor; Yüzüme gülen herkesin arkadan bir işler çevirdiği paranoyasına kapılıyorum… İçerideki; Türkiye’de kamulaştırma ismi altındaki işlemler halkın mülksüzleştirme politikasının bir aparatı olarak kullanılıyor ve halkın mülkiyeti şirketler lehine gasp ediliyor. Şu andaki sistem tamamen buna çanak tutacak, bunu ayarlayacak şekilde tasarlanmış gibi yazısını okurken nedense Ahmet Hakan geldi aklıma (nö)

***

Lire la suite

Türkiye’nin Sorunlu İklim Değişikliği Politikası ve Halkın Yanısıra Siyasi Partilerin İlgisizliği!


Türkiye’deki siyasi partilerin parti programları ve seçim beyannamelerinin incelenmesi sonucu, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin hazırladığı sürdürülebilir kalkınma için önemli kabul edilen sektörel politikalar puanlanınca, Türkiye’deki siyasi partilerin uyumu sorunlu bir tablo yansıtıyor. Türkiye hem yakın gelecekte karşılaşacağı ekolojik yıkıma karşı önlem alma adına hem de kalkınmaya dair yeni küresel trendi takip ederek ekonomik rekabetini koruma adına birçok fırsat ile karşı karşıya. Fakat, bu alanda gösterilmesi gereken siyasi irade tesisi şart. Üstelik, toplumun bu siyasi belirsizlikte iktidarı ve muhalefeti yönlendirme, teşvike zorlama konusunda bilinçlenmesine gerek var. Zira, öncelikle kendilerini ve kendi çocuklarını, onların geleceğini tehdit eden tehlikelerin farkına vardıkça, siyaset üzerinde gereken baskıyı yapma düzeyine erişmesi elzem. Bugünden yarına gerçekleştirilmesi mümkün olmasa da!

***

Lire la suite

Nevrinizi Yeşile Döndürmek İçin Ne Gerekiyor?


İnsanlık bir dönüm noktasında bulunuyor. iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için gerekenin ivedilikle yapılması zorunlu. Yeşil geçiş büyük dönüşüm ve yatırım gerektiriyor. Geçişin maliyetini üstlenen vatandaşlara ve şirketlere de finansal destek sağlamak, ezilmelerini önlemek şart. Özellikle enerji faturalarıyla boğuşan savunmasız vatandaşlar devletlerce mali desteksiz bırakılmamalı. Avrupa üzerine düşeni yapmaya hazır, kararlı ve hızla ilerliyor, ya biz, siyasî « dalaşmalar »dan kendimizi arındırıp, asıl hayatî meselelerle ilgilenebiliyor muyuz?!

***

Lire la suite

“Rind”lerin akşamına giderken, “Zâhid”lerin çırpınışları!


BM yöneticileri her geçen gün daha fazla kaygılanıyorlar ve de en fazla etkilenecek ülkelerin nasıl oluyor da bu kadar « vurdumduymaz » davranabildiklerini anlamakta güçlük çekiyorlar. Zira acilen alınması gereken tedbirler için bu devletlerin kıpırdanmaları ve vakit geç olmadan hareketlenip, sorumluluklarını yerine getirmeleri için ne yapılabileceği araştırmakla zamanlarını geçiriyorlar, diyebiliriz. Bu tempoda gidildiği takdirde, Yahya Kemal Beyatlı‘nın ‘Rindlerin Akşamı’ şiirinden esinlenerek, Münir Nurettin Selçuk‘un uyarladığı ‘Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit artık çok geç’ şarkısının topluca söyleneceğinden korkuluyor! Gerçi BM’nin son sentez raporu uyarılarını sıralamasına karşın ‘hâlâ bir ümit var’ demeye getirse de, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmak için hızla hareket edilmeyen her dakikanın dünyayı geri döndürülemez değişimlere sürüklediğinin altını çizmeyi de ihmâl etmiyor. Peki neler yapılması gerekiyor?!

***

Lire la suite