Yaşlılar Mahkemelerde Gençler Sokaklarda Hükümet ve Çevre Bakanı Nerede?


AİHM, Yaşlı kadınların açtığı davada, İsviçre’yi ulusal seragazı emisyonlarını azaltmak konusunda yetersiz bularak bunun insan hakları gaspı olduğuna hükmetti. Gençler, İstanbul, Kadıköy’de iklim grevindeydi. Gençler bir kez daha hükümetlere iklim adaleti çağrısı yaptı. İyi de hükümet, yerel yönetimler, muhalefet ve özellikle de Çevre Bakanlığı neden sessiz bu mücadelede! TOKİ işleri daha fazla mı para kazandırıyor ki insanlık umurlarında değil!

***

Lire la suite

OYNAYAN, AVUNAN ve SONUNDA BİR ÇIĞLIK OLUP HİÇ’E GİDEN


Hiç
Hiç oğlu hiç
Hiçgillerden
Hiçten gelip hiçe giden

***

Lire la suite

12.000 ciltlik DNA Ansiklopedisi: İnsan Kaderi!


Epikür, dar açılı düşünceyle Tanrıyı insan yararı açısından yargıladı: Kötülük binyıllardır devam ettiğine göre Allah kötülüğü önlemek istiyor, önleyemiyorsa aciz; önleyebilirken önlemiyorsa kötü niyetlidir sonucuna vardı. Tanrı’nın İnsanüstü gücünün olaya 90 dereceden, dik açıdan bakabileceğini düşünemedi. Bugün bile dar açılı akıllar çözümü masalda, ya da inkarda sanmıyorlar mı! Peki, olayların akışı rastgele midir, önceden tasarlanmış mıdır, Kader bu denklemde nasıl bir rol oynuyor?

***

Lire la suite

BİLİM mi DUYGUSALLIK mı GÜNLÜK mü ÖMÜRLÜK ÖMÜR mü?


Makine duygulandırılsa bile, duygusu doğal değil sanal, insani değil mekanik olacaktır. Bilim, Evrenin olağanüstü yapısını ve işleyişini öğretirken; insan çoğunluğunun aldırışsızlığı, duyarsızlığı affedilir gibi değil. Sen varsan varlar, Sen yoksan yoklar. Evren sensin !

***

Lire la suite

Türkiye’de Ne Seçim Kazandırır; İnsanca Yaşatacak Politikalar Mı, Karşılıklı Suçlamalar Mı?!


BM’nin son raporuna göre Türkiye İnsani Gelişmede 193 ülke Arasında 45’inci Sırada bulunuyor. Diğer deyişle, kimilerinin sıkça iddia ettiği gibi hiç de “kıskanılacak” bir konumda değil. Peki sorumluluk sahibi kimler? Elbette bu konuda da tüm ipleri ellerinde tutan iktidar, şimdi kalkıp da suçu muhalefete yükleyecek değil herhalde değil mi? Anlı ve şanlı Türkiye basını – matbu baskılarını tenzih ederek – nedense en çok tartışılması gereken, iklim değişikliği üzerine vatandaşın/seçmenlerin ne düşündüklerine dair yapılan son anketlere hiç yer vermiyor. Oysa, %55 Hükümetin ve Devletin başıdır diyor. Çelişkili bir şekilde %22’si yerel yönetimler demesine karşın, %75’i yeterli çabayı göstermediklerini söylüyor. İktidar partisi önlerinde bir “engel” mi teşkil ediyor şeklinde algılamak gerekiyor?! Nazım Hikmet’in ‘Türk Köylüsü’ şiirindeki ‘Topraktan öğrenip kitapsız bilen’ dizelerini hatırlatanlar bile şaşkınlıklarını gizlemiyorlar!

***

Lire la suite

AB, İklim Değişikliği Risklerine Karşı Toplumun Direncini Her Seviyede Artırmak İçin Yeni Tedbirleri Uygulamaya Geçiriyor.


İnsanları ve mevcut refahı korumak, iklim değişikliğinin ve doğurduğu etkilerin yarattığı, yaratabileceği muhtemel tehlikeleri aşabilmek amacıyla AB öngörülerden, bilimsel veriler ile araştırmalardan hareket ediyor ve doğabilecek tüm tehlikeleri önceden yönetmeye yönelik hazırlıkları yapıyor. Odaklandığı nokta ise şu; toplumun her tabakası ne kadar hazırlıklı olursa, duyarlaştırılırsa ve gerekli araçlar ile donatılırsa tehlikelerin üstesinden daha kolayca gelinebilir. Ya Türkiye’deki iktidar ve tüm siyasi partiler ile sivil toplum örgütlerinin yanısıra vatandaşlar ne yapıyorlar ve ne ölçüde duyarlılar bu konuda?!

***

Lire la suite

Amaçları Halkı İnsan Gibi Yaşatacak Belediyecilik Yapmak Değil!


Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan acele kamulaştırma kararına göre; Akbelen Ormanı’nın çevresindeki İkizköy, Çamköy ve Karacahisar’da bulunan toplam 190 parsellik tarım arazisi, linyit madeni sahası olarak kullanılmak üzere kamulaştırıldı. Ordu’nun Mesudiye ilçesi’nde 6,92 hektarlık alanda yeni bir Maden Ocağı projesi başlatıldı. CHP raporuna göre; AKP İliç’de cevherin tekrar işlenmesine izin vermeyi hedefliyor. İzmirli uyuyor musun? İzmir’in doğasını yok edecek bir seçim vaadi sunuluyor sana! Peki, Enerji dönüşümüne ve çevreye sadık kalan bir belediyecilik için siyasetçilerin asıl görevleri neler olmalı? Bilgilenmekten korkan, mevcut yaşamını sahiplenmek, gelecek nesillerinkini şimdiden korumak sorumluluğundan kaçanlara sorulacak sorular mı bunlar?!

***

Lire la suite

Avrupa’nın Yeni Savunma Sanayi Stratejisi: AB’nin Trump Geliyor Diye Paçaları Tutuştu!


AB’nin bugün Brüksel’de açıkladığı, Avrupa Savunma Sanayii Stratejisi ve Avrupa Savunma Sanayii Programı teklifi güvenlik paradigmasındaki değişikliklere yanıt verme amaçlı. Dışa yönelik savunma harcamalarını kendi içindeki üretime yoğulaştırmayı ve farklı silâh sistemlerine yatırım yapmayı öngörüyor. Ancak asıl hedef, son yıllardaki acı deneyimlerden ders çıkararak acil kriz halinde yapısal savunmaya hazır olma ve gerekirse tek başına müdahale edebilme kapasitesini artırmayı öngörüyor. On yıllık bir süreç belirleyen strateji sadece içeride üye devletlerle değil, NATO ve ortak amaç ve hedeflerle hareket eden ülkelerle de birlikte çalışmayı hedefliyor.

***

Lire la suite

Adalet mi? Yaşamın Hangi Alanında Mevcut ki!


Popülizm İklim Bozulmasına Karşı Mücadeleyi Riske Atıyormuş. İnsan yaşamında siyasetçilerin tehlikeye atmadıkları, sokmadıkları ne kaldı ki, “kıyameti” seçmenlerinin “ahmaklığı” sayesinde yakınlaştırırcasına bu sektöre de bulaştırmasınlar. Son altın felâketindeki sorumlulukları belgelerle kanıtlanmışlar, siyasette ödüllendirilmelerinin eşiğine gelmiş bulunmuyorlar mı? Seçmenler sayesinde! AB ise çevreye tahribat verenleri ağır biçimde cezalandıracak yeni düzenlemelere gidiyor, oysa. Avrupa’da acil olan çevresel cezasızlığın sona erdirilmesi anlamına geliyor bu. Ya Türkiye dahil, siyasetçilerin tek hedefi parasal çıkarlar olduğu dünyanın diğer ülkelerinde?

***

Lire la suite

AB: Çevre ve İklim Değişikliği Alanında Yeni Atılım: Yeni Hedef Neler Getiriyor?


AB’nin çevre konusunda aldığı önemli kararlar, gelecek için umut verici adımlar olarak değerlendiriliyor. AB’nin özellikle 2040 hedefine ulaşmak için belirlenen %90’lık sera gazı emisyon azaltımı hedefi, çevre ve iklim değişikliği konusundaki ciddiyetini ve kararlılığını gösteriyor. Bu hedefler, sadece AB’nin iklim nötrlüğüne ulaşmasını değil, aynı zamanda küresel düzeyde benzer çabaları teşvik etmeyi amaçlıyor.

***

Lire la suite

Hatay’da Depremden 1 Yıl Sonra: İleriye Yönelik Hayat Şansı Azalıyor


Çevreciler, deprem sonrası geçen bir yılın muhasebesini yapıp, raporlarını yayımlarlarken, CHP de âdeta özeleştirisini yaparcasına Lütfü Savaş bunca zaman ne yapmış sorusunu soruyor. Depremden sağ kurtulanlar büyük bir halk sağlığı sorunu ile karşı karşıya bulunuyor. “Yetkililer”in ise durumun farkında olmaz bir yaklaşım sergilemelerinin de insanlık anlayışı ile tezat yaratığı bizzat CHP bölge milletvekillerince ifade edilerek, eleştiriliyor! TMMOB Hatay Asbest Raporu’na göre, binalardan alınan 45 numuneden 16’sında asbest tespit edilmiş. Depremden sağ olarak kurtulanlar kümülatif kirlilik yükü neticesinde başka ölümcül hastalıkların pençesine düşme tehlikesiyle karşı karşıyalar. Yerel Seçimlere kısa süre kala iktidar bu bir yılı nasıl geçirdi acaba? Ki, bir önceki Çevre Bakanı’nı Mega Kent İstanbul için aday gösterme cesareti buldu kendisinde!

***

Lire la suite

Etliye de Sütlüye de Karışan Köşesinde Oturmayan Seçmen Olmadıkça Demokrasi Yoktur!


İktidarı iktidar yapan, ona oy veren seçmendir. İktidarın başarısında ve başarısızlığında, seçmenin %100 payı vardır. İktidarlar seçmenin bir köşeye çekilmesini etliye sütlüye karışmamasını isterler. Seçmenleri bu düruma düşürmek politikacıların yararına, seçmenlerin zararınadır. Polıtikacılar bu durumun değişmesini engelleyeceklerinden, seçmenlerin partilere karşı örgütlenmeleri, sağ ve sol partilere karşı sağcı ve solcu, toplam iki SEÇMEN SENDİKASI kurmaları olmazsa olmazdır. Türkiye’de mümkün mü?

***

Lire la suite

Cop 29: Damsız Girilmez – Kadınlar Yoktu, Aliyev Ekledi!


İklim Değişikliği sürecinden istifade eden edene…”İstilacı Türler” ve doğayı yozlaştıran vurdumduymaz insanlar bir taraftan ekosistemi âdeta delik deşik ederlerken, yetmiyormuş gibi parasal çıkarları uğruna her fırsatı değerlendiren sömürücüler insanlık için mücadele verenlere büyük engel teşkil ediyorlar. Bunlara karşılık, zenginler arasından çıkıp “servet vergisi” alınmasını talep edenler de yok değil. Toplumdaki en zenginlerin vergilendirilmesini istiyorlar. Gelecek yıl İklim Zirvesi’ni ağırlayacak Azerbaycan’ın Lideri Aliyev, kadınların taleplerini karşılıksız bırakmadı. Kimi İslâm ve Arap ülkelerine kıyasla daha çağdaş bir toplumun yaşadığı COP29’un yeni ev sahibi kadın-erkek eşitliğini temin etmek için İklim Zirvesi Komitesine 12 kadının eklenmesini onayladı. İklim felâketine sürüklenen dünyada dertler biter mi hiç! Daha neler neler…

***

Lire la suite

Yerküre’den Uzay’a 18 Ana Başlık Altında 2024 Gündemi


26 Temmuz-11 Ağustos 2024 tarihleri arasında düzenlenecek olan Paris Olimpiyatları’nın uluslararası gelişmeleri yansıtan bir siyasete ev sahipliği yapması bekleniyor. Ama tıpkı 1936 Berlin, 1980 Moskova Olimpiyatları gibi Paris’in de uluslararası kriz ve çatışmaların gölgesi altında gerçekleşmesi şaşırtıcı olmayacak. Rus ve Beyaz Rusya bayraklarının gönderlerde yer almayacağı ama buna karşılık İsrail bayrağının dalgalandırılacağı “şölenler”i gelin de geleceğin kuşaklarına izah edin. Ancak, her zaman olduğu gibi amaç sadece “güçlüler”in oturabileceği bir “Halil İbrahim Sofrası” değil mi? Oysa nasip, kısmet uğruna süregelen insanlık kavgasında kurbanları soran bile yok! Ne diyor Barış Manço; pay kapma çabası, bir dilim kuru ekmek kavgası tamam da tabloya bakınca güçlüler tatlı peşinde hep, yoksulların serpebilecekleri ne tuzları var ne de ekmekleri! Peki, dünya yaşayanlarını nasıl bir gündem bekliyor?

***

Lire la suite

Bir Yıl Daha Böyle Geçti Benim Yeşil Sevgilim.


Bu yıl da böyle geçti şirin sözlü sevgilim Hayal içinde geçti o tatlı günlerimiz Geçen yılı yadedip üzülme ey sevgilim Şevke ümide doğru kanatlı günlerimiz. Ve bizler, her gün yaptığımız tüm işlerimizle, dayanışmamız ve kahkahalarımızla, girdiğimiz tüm alanları renklendirmeye, patriyarkayı alaşağı etmeye devam ediyoruz. 2024’ün umudumuzu ve neşemizi çoğalttığımız, birbirimizden güç alarak yaşamı yeşertmeye devam ettiğimiz bir sene olmasını diliyoruz!

***

Lire la suite

Türkiye’nin İklim Karnesi ve Yerel Seçimler


Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz ama, Erdoğan kararnamesi ile, 1 m2’nin üzerindeki alan, Orman Sınırları dışına çıkarılıyor. İklim Kanunu’nda Sivil Toplum Yok; Ulusal Enerji Planında Öncelik Kömür ve Nükleerde; Güçlü İklim Hedefi Yok; Adil geçiş Planlara Girdi ama Yetersiz. İyi de ne yapmak gerekiyor? Ekolojik, Eşitlikçi, Demokratik Yerel Yönetimler İstiyoruz!

***

Lire la suite

İKTİDAR DÜŞKÜNÜ FIRSATÇILAR


Halkın kendi kendini doğrudan yönetemezliğini; zorlayarak halkın boyun eğmesini, ya da ikna ederek sağlayıp iktidara erişen iktidar fırsatçıları, genelde toplumsal değer olan servet ve şöhret peşindedirler. İktidar; iktidara düşkün olmayan, iktidardan edinilecek nimetlere ihtiyaç duymayanlara verilmelidir. Bu “Topatan kavunları”nı nereden bulup diplerini koklasın biçare halk?!

***

Lire la suite

Para Var mı Para! İnsan Sağlığı mı, CB için Gazze Daha Önemli…


“Dostlar” Alışverişte görsünler yeter! İnsanlığı değil uçurumun, kıyametin eşiğine getirmekte olan İklim Değişikliği Felâketi ile mevcut iktidarın etkili bir mücadele verdiği, her alanda dayanıklığı artıracak tedbirler aldığı görülmüyor. COP 28’İn gerçekleştirildiği Dubai Zirvesi’ni yakından izleyenler ve yabancı gözlemciler bile aynı izlenimi ediniyorlar! Gazze – İsrail savaşı siyaset açısından daha “besleyici” olmalı ki – BAE finansmanlarını unutmayalım – koşa koşa gittiler. Sanki Türkiye “yoksul ve gelişmekte olan ülkeler” arasında yer alıyormuşçasına, para dilenmeye de! Ama kabahat sizlerin. Son kamuoyu araştırmasına göre en büyük sorununuz ekonomikmiş. Mide meselesi. Veya son model cep almakta zorlanma! Oysa, içeride okuyacaklarınız başka sorunlara dikkat çekiyor ama ilgilenmezsiniz ki!

***

Lire la suite

COP 28 Başlıyor : Doğaya karşı işlenen bir suçun öcü, insan adaletinden daha zorludur.


İklim Değişikliği ile mücadelenin finansmanının yanısıra, sonuçlardan en fazla etkilenen ülkelerdeki durumu da ilgilendiriyor. Zira en çok çekenler yoksullar kesimi olmasına karşılık, en çok yük altına girenler de onlar oluyor. Türkiye’nin de yer almak istediği Kayıp ve Zarar Fonu için BM’ye göre yılda en az 100 milyar dolar gerekiyor. Dubai’de varılacak muhtemel bir anlaşmanın katılımcı ülkelerin, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitelerini üç katına çıkarıp enerji tasarruflarını ikiye katlamayı kabul etmeleri ile sağlanabileceği öne sürülüyor.

***

Lire la suite

COP 28 Yaklaşırken 7’sinden 77’sine Sağduyu Çığlıkları Yükseliyor Ama Kimin Umurunda?


En Zengin Yüzde 1, En Yoksul Yüzde 66’dan Daha Fazla Kirlilik Sağlıyor (!) Bu durum da, savunmasız topluluklar ve iklimin acil durumuyla mücadeleye yönelik küresel çabalar açısından korkunç sonuçlar doğuruyor. Milyarderler, milyonerler ve yılda 140 bin dolardan fazla ücret alanların oluşturduğu 77 milyon kişi, tüm karbon emisyonlarının %16’sından sorumlu tutuluyor. Bu da, sıcaklık nedeniyle bir milyondan fazla ölüme neden oluyor. Sanki savaşlarda ölen bigünâhlar yetmiyormuş gibi… Türkiye’nin bu alandaki çabaları nedir? İktidar, Gazze’nin derdinde; muhalefet DUMBO’nun peşinde! “Dedeler”in umurunda değil giderayak…

***

Lire la suite

Lâleler Ülkesi’nde Lâle mi, Kasımpatı Devrimi mi?


Şimdi böylesine güzelim, kültürel zenginliklerle dolu, tarihi birikime sahip bir devlet için Kasım ayında mezarlıkları bezeyen «Kasımpatı Devrimi» adı takıp tarih sayfalarına gömmek yolunu mu yeğlemeliyiz; yoksa bu «Laleler Ülkesi»nde Türklerin beraberlerinde Anadolu’ya getirdikleri Lale Tohumu’nun 4 asır öncesinde buralara kadar uzanan çiçeği Lâle‘ye istinaden bir “uyarı devrimi” adını vermek miyakışır sizlerce?!

***

Lire la suite

Digital Dönüşüm: Türkiye’nin Sosyal, Teknolojik, Savunma Alanlarındaki Yeri ve Önemi!


Rekabetçi Küresel Ekonomide bir güç olarak var olabilmek için neler gerekiyor bilgi sahibi misiniz? Zira bu, sadece gelecek nesilleri ilgilendirmiyor. Ekmek-soğan peşinde koşmasına karşın vaktinin önemli bir bölümünü bilgisayar başında “vıdı-vıdı” yapmakla geçiren, üretime hiçbir katkısı olmayan diğer kuşakları da kapsıyor, ama… Türkiye’nin mevcut güçlü kadroları, zamanın getirdiklerini yorumlayan ve hızlı karar alarak uygulayabilen çevik bir yönetişim anlayışı ve yenilikçi teknolojik çözüm üretebilme kapasitesi ile önümüzdeki dönemleri kapsayan yıllara “Türkiye Yüzyılı” adını takmışlarsa; buna hazırlıklı olduklarından, daha da ileriye götürecek çabaları harcamaktan ve hem kendilerine hem de geleceğin kuşaklarının yaşadığı bir Türkiye’ye güven duyduklarındandır. Peki nedir “Digital Dönüşüm?”

***

Lire la suite

Gezegeni Hayatta Tutabilmek için Altı Sene Var: Peki, Hayatta Kalabilmenin Yolu Nereden Geçiyor?


Ne Rakı veya Şarap masalarında, bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç, şarkısı eşliğinde keyif çatmaktan ne de vakti zamanı gelince kafalarınızı duvara vurup, kurtar bizi Ya Allah, yakarılarından. Zira, nokta koyma zamanı gelince laik mi, dindar mı diye kimse soru sormayacak sizlere. Ömrünün belli bir bölümünü tamamlamış olanlarlar belki talihlerine küsüp, oyunun kuralının bu olduğunun bilincindeydik, diyecekler, ama ya gelecek kuşaklar? Hiç düşündünüz mü?!

***

Lire la suite

“Ya Habibi”ye Mektubumdur, Brüksel’den!


***

Lire la suite

AB’de Doğa Tahribatının Onarılması : Korumasını Bilmiyorsan Pahalıya Patlayacak Olsa da Tedbirlerini Almak Zorunda Kalırsın!


AB’nin Dönem Başkanlığı’nı yapan İspanya’nın çevresel dönüşüm ve nüfusla ilgili konularından sorumlu bakan yardımcısı Teresa Ribera Rodríguez‘e göre, AB’nin doğası ve biyolojik çeşitliliği tehlikede. Restorasyonu zorunlu. Bu alanda örnek oluşturan yasa üzerinde varılan mutabakat, bir taraftan iklim değişikliği ile mücadele ederken ve uluslararası yükümlülüklerine bağlı kalırken, sağlıklı biyolojik çeşitlilik seviyelerini yeniden yapılandırmada ve gelecek nesiller için doğayı korumayı temin edecek nitelikte.İşte Brüksel’den yapılan açıklama dramatik bu gerçeğin üstesinden gelebilmeyi hedefliyor. Peki, yeni düzenlemede neler var?!

***

Lire la suite