Casusluk ağına takılmayın Casus kime denir? Artık Ajan bile sanılabilirsiniz!


Casusluk Faaliyetleri ve Uluslararası Casusluk Suçu günümüzün dünyasında çok daha fazla önem kazandı. Tıpkı, Türkiye Toplumu üzerinde güdüldüğü izlenimi edindiğim « Duyarsızlaştırma Operasyonu » gibi. Ekseriyetiniz farkında bile değilsinizdir. « 5 duyu » olarak da adlandırılan; görme, koklama, işitme, tat alma ve dokunma işlevlerini erozyona uğratmak, yıpratmak veya tamamen yozlaştırmak için sizlerin üzerinde çalışanlar mevcut! Bilmenizde hem yarar hem de hayır var derim!

***

Lire la suite

Bonne fête de l’Europe – Happy Europe Day – Avrupa Günü Kutlu Olsun 2024


Avrupa Günü bu yıl da, küresel düzeyde mevcut ve geleceği tehdit eden tehlike ve olumsuz gelişmelerin göltesi altında kutlanıyor. Kıtanın düzeni de özellikle Avrupa Seçimleri dolayısıyla günümüzde sorgulanıyor. Her ne kadar Genişleme Politikası Brüksel’de ivme kazanmış izlenimi yaratıyorsa da Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakanlar fazla değil. Ankara’dan en üst düzeyde verilen mesajlarda bir kez daha ilişkilerin sağlam bir zemine oturtulması gerektiği hatırlatılıyor. AB’den, ahde vefa ilkesine uygun şekilde adil ve sonuç odaklı bir yaklaşım sergilemesi isteniyor. Türkiye’yi dışlayıcı politikaların, Avrupa Birliği’nin küresel güç olmasını olumsuz anlamda etkileyeceği uyarısı yapılıyor.

***

Lire la suite

Yüksek Tüketim Seviyesi Yüksek Refah Anlamına Gelmiyor


Mutluluklarla dolu bir Gezegen düşleyenler var mı acaba içinizde? Değil bulunduğu ülkesinde, anavatanında günümüzün dünya koşullarında mutlu bir yaşam sürdürülmeyi, mutluluğun, tüketim toplumunu yaratanları daha da zenginleştirmek için “çırpınan” iki ayaklılar yerküresinde daha fazla harcama yapmaktan geçtiğine inananlar bile mutlaka vardır! İklimle bağlantılı hastalıklarla mücadele için fon peşinde koşanlar bulunurken. Çevreyle ilgili haber yapmak, 129 ülkede gerçekleştirilen bir anketin gösterdiği gibi gazetecilerden %70’inden fazlası için tehlike haline geldiğini kanıtlarken. 1 Mayıs gösterilerinde, işçileri ve iklimi koruyan adil bir dönüşüm çağrıları yapılırken. Banka kredileri, kredi kartlarıla bayram tatiline çıkanlar gerçekten mutlular mı acaba? Diyanet’in fiyatlarını belirlediği Kurban Bayramı’nda kesilecek kurbanlıklar için mi para harcayacaksınız yoksa ne kadar çok uzatılırsa artık bayram süresince kaçıp gidecek misiniz?

***

Lire la suite

Türkiye’de Çocuk Bayramı Kutlanırken, AB’den çocukları şiddetten daha iyi korumak için yeni önlemler


Avrupa Birliği’nin bugün Brüksel’de kabul ettiği tavsiye kararı, elbette doğrudan Türkiye’deki çocuklarla ilgili değil. Çocuk Bayramı‘na denk düşmesi de bir « tesadüf » olmalı! Ancak, içeriği Türkiye’de başta Aile’den ve çocuklardan sorumlu idarecilerin de dikkatlerini çekip, uyum sağlanması için gereken adımların atılması yönünde teşvik edici nitelikte ! AB Komisyonu’nun Demokrasi ve Nüfus İşlerinden sorumlu üyesi Dubravka Šuica atılan adımın, çocuklara yönelik şiddete karşı sıfır tolerans kültürüne doğru tüm aktörlerle ve çocuklarla birlikte sürdürülmesinin zorunlu olduğunu söylüyor. Zira, çocukların güvenli ve güçlendirilmiş koşullarda yetişmelerini sağlamak AB’nin geleceği ile de yakından irtibatlı temel bir yatırım niteliğinde.

***

Lire la suite

Yaşlılar Mahkemelerde Gençler Sokaklarda Hükümet ve Çevre Bakanı Nerede?


AİHM, Yaşlı kadınların açtığı davada, İsviçre’yi ulusal seragazı emisyonlarını azaltmak konusunda yetersiz bularak bunun insan hakları gaspı olduğuna hükmetti. Gençler, İstanbul, Kadıköy’de iklim grevindeydi. Gençler bir kez daha hükümetlere iklim adaleti çağrısı yaptı. İyi de hükümet, yerel yönetimler, muhalefet ve özellikle de Çevre Bakanlığı neden sessiz bu mücadelede! TOKİ işleri daha fazla mı para kazandırıyor ki insanlık umurlarında değil!

***

Lire la suite

Özgür ve Egemen Toplum Olabilmek ve CHP


Cumhuriyeti kuran parti, “Cumhuriyetçi Hareket Partisi” olarak adlandırılmamıştır. Çünkü, “Cumhuriyet” ayrı, “Cumhuriyetçi” ayrı kavramlardır. CHP; cumhuriyetçinin değil, cumhuriyet insanın partisi olmak zorundadır. Cumhuriyet insan; kendisini cumhuriyet gibi yöneten aklı iradesi vicdanı hür insandır. Hareket, halkın içinde etkinleştirilmek istenen bir eğilimdir, halkın bütünü değildir. CHP, kendi içinde partiiçi cumhuriyetle yönetilen halka yönelik bir partiye dönüştürülmelidir!

***

Lire la suite

NATO, Türkiye’deki Amerikan Nükleer Cephaneliği ve AB ile İlişkilerin Geleceği!


İncirlik’te depolanmış Amerikan Nükleer Silâhlarının da gündemde bulunduğu ve yeni nükleer korunma şemsiyelerinin arandığı bir sırada, AB ile ilişkilerin dönüm noktasına getirildiği günümüzde Brüksel, Ankara karşısında nasıl davranacak? Bir nükleer savaşta Kıbrıs, Rus oligarklara ev sahipliği yaptığı, geçmişte Sovyetler Birliği ile iyi ilişkiler kurduğu için hedef olmaktan kurtulacak mı? Yoksa Türkiye Vetosunu kaldırmasa da mevcut engelleri yumuşatacak mı?

***

Lire la suite

Yerel Seçimlerin Ardından: Ya Herro Ya Merro – 2 – Kızım Sana Dedim Gelinim Sen de İşit!


Yerel seçimler ile Genel olanı arasında kesin bir çizgi çizerek yaşama devam etmek gerekmektedir. Bu arada bir tür « ödüllendirildiği » veya iktidara uyarı aracı olarak kullanıldığı anlaşılan muhalefete de – özellikle « Ana » ve « Etnik » – görevler düşmüyor, seçmen tarafından izlenilmeyecek değil. Zira, son İstanbul « Banknot Kuleleri » olayını seçmenin görmezden gelerek oy kullandığı ve « hırsızlar veya yolsuzluk yapanlar » ile kendisini aynı konuma oturtmaktan çekinmediği kesinlikle düşünülmemelidir.

***

Lire la suite

Umudumuz ve dileğimiz-Our hope and desire-Notre espérance et le désir: İnsanlık çok daha iyi günlerde yaşasın-May humanity live in much better days-Que l’humanité vive dans des jours bien meilleurs…


Prospera Pascha sit Օրհնեալ է յառութիւնն Քրիստոսի Καλό πάσχα חג פסחא שמח Joyeuses Pâques Happy Easter Frohe Ostern Zalig Pasen ¡Felices Pascuas Boa Páscoa Wesołych Świąt Wielkanocnych Schéin Ouschteren Paskalya Yortu’nuz hayırlara vesile olsun Glad Påsk Buona Pasqua Cáisc Shona Dhuit/Dhaoibh Schöni Oschtere Vrolijk Pasen Христос воскресе Dealihea cà s-afla! Glad Påsk

***

Lire la suite

BİLİM mi DUYGUSALLIK mı GÜNLÜK mü ÖMÜRLÜK ÖMÜR mü?


Makine duygulandırılsa bile, duygusu doğal değil sanal, insani değil mekanik olacaktır. Bilim, Evrenin olağanüstü yapısını ve işleyişini öğretirken; insan çoğunluğunun aldırışsızlığı, duyarsızlığı affedilir gibi değil. Sen varsan varlar, Sen yoksan yoklar. Evren sensin !

***

Lire la suite

İklim Krizi ve Açlığa Uzanan Eylemsizlik Süreci: Yiyin efendiler yiyin…


Yiyin birbirinizi, PKK sempatizanları ile Cumhur İttifakı yandaşları, Belçika’da; Yiyin birbirinizi, İktidar ve Muhalefet, yerel seçimler savaşında; Yiyin birbirinizi, futbol kulüpleri ve taraftarları, görkemli sahalarınızda; Yiyin efendiler, yiyin, bu sofracık, halkımızın varı yoğu, hayatı, sakın çekinmeyin, yiyin, yutun, bu iştah veren sofra sizlerin. Verir bu fukara insanlık nesi var nesi yoksa hepsini, verir malını, canını, umudunu, düşünü, rahatını, sağlığını, içinin bütün ateşini. Hadi, hadi yuvarlayın, düşünmeyin haram mıdır, helal mi? Çünkü eninde sonunda birbirinizi yemek zorunda kalacaksınız, yiyecek başka şey bulamadığınızdan dolayı. (Tevfik Fikret’in “Han-ı Yağma” Şiirinden uyarlama – https://www.youtube.com/watch?v=gA1Rre2Ku-g)

***

Lire la suite

“Zulmet-i Beyza”cılar versus “Gerçekçi Bilimciler” : Sisli ortamın yobazları ile Atatürkçüler, Çağdaş Yaşamcılar ve Aralarındaki Fark!


Araplar dışında islamı kabul eden milletler; eğer Kur’anı anadillerine çevirerek okumuyorlarsa, islam onlara dilsizdir. İslamı özümlemeleri mümkün değildir. Anlamsız sevap, adı üzerinde anlamsızdır, koftur, boştur. Anlamak akılla olur. Anlanmayan anlaşılmaz. Anlaşılmayan sevap olamaz.. Halkı kandırarak madden ve manen sömürmek isteyen çıkarcılara meydan böylece boş kalır. Peki, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin; “Maneviyat için en hakiki mürşit ilimdir fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir” diyenin izlenmesi konusunda ne yapmıştır? Dinciler, müslümanlara dinlerini yaşatmak için örgütlenirlerken; ADD ve ÇYDD söylem dışında ne yapmış, yapıyor?

***

Lire la suite

Türkiye’de Ne Seçim Kazandırır; İnsanca Yaşatacak Politikalar Mı, Karşılıklı Suçlamalar Mı?!


BM’nin son raporuna göre Türkiye İnsani Gelişmede 193 ülke Arasında 45’inci Sırada bulunuyor. Diğer deyişle, kimilerinin sıkça iddia ettiği gibi hiç de “kıskanılacak” bir konumda değil. Peki sorumluluk sahibi kimler? Elbette bu konuda da tüm ipleri ellerinde tutan iktidar, şimdi kalkıp da suçu muhalefete yükleyecek değil herhalde değil mi? Anlı ve şanlı Türkiye basını – matbu baskılarını tenzih ederek – nedense en çok tartışılması gereken, iklim değişikliği üzerine vatandaşın/seçmenlerin ne düşündüklerine dair yapılan son anketlere hiç yer vermiyor. Oysa, %55 Hükümetin ve Devletin başıdır diyor. Çelişkili bir şekilde %22’si yerel yönetimler demesine karşın, %75’i yeterli çabayı göstermediklerini söylüyor. İktidar partisi önlerinde bir “engel” mi teşkil ediyor şeklinde algılamak gerekiyor?! Nazım Hikmet’in ‘Türk Köylüsü’ şiirindeki ‘Topraktan öğrenip kitapsız bilen’ dizelerini hatırlatanlar bile şaşkınlıklarını gizlemiyorlar!

***

Lire la suite

AB, İklim Değişikliği Risklerine Karşı Toplumun Direncini Her Seviyede Artırmak İçin Yeni Tedbirleri Uygulamaya Geçiriyor.


İnsanları ve mevcut refahı korumak, iklim değişikliğinin ve doğurduğu etkilerin yarattığı, yaratabileceği muhtemel tehlikeleri aşabilmek amacıyla AB öngörülerden, bilimsel veriler ile araştırmalardan hareket ediyor ve doğabilecek tüm tehlikeleri önceden yönetmeye yönelik hazırlıkları yapıyor. Odaklandığı nokta ise şu; toplumun her tabakası ne kadar hazırlıklı olursa, duyarlaştırılırsa ve gerekli araçlar ile donatılırsa tehlikelerin üstesinden daha kolayca gelinebilir. Ya Türkiye’deki iktidar ve tüm siyasi partiler ile sivil toplum örgütlerinin yanısıra vatandaşlar ne yapıyorlar ve ne ölçüde duyarlılar bu konuda?!

***

Lire la suite

Amaçları Halkı İnsan Gibi Yaşatacak Belediyecilik Yapmak Değil!


Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan acele kamulaştırma kararına göre; Akbelen Ormanı’nın çevresindeki İkizköy, Çamköy ve Karacahisar’da bulunan toplam 190 parsellik tarım arazisi, linyit madeni sahası olarak kullanılmak üzere kamulaştırıldı. Ordu’nun Mesudiye ilçesi’nde 6,92 hektarlık alanda yeni bir Maden Ocağı projesi başlatıldı. CHP raporuna göre; AKP İliç’de cevherin tekrar işlenmesine izin vermeyi hedefliyor. İzmirli uyuyor musun? İzmir’in doğasını yok edecek bir seçim vaadi sunuluyor sana! Peki, Enerji dönüşümüne ve çevreye sadık kalan bir belediyecilik için siyasetçilerin asıl görevleri neler olmalı? Bilgilenmekten korkan, mevcut yaşamını sahiplenmek, gelecek nesillerinkini şimdiden korumak sorumluluğundan kaçanlara sorulacak sorular mı bunlar?!

***

Lire la suite

Bu Sesler Postal Sesleri Değil Gelen Yer de Kadife Kesenin Yeri Değil Ama!


Dünya Bankası Raporu, Türkiye’de kadınların erkeklere oranla yüzde 82,5 oranında eşit olduğunu gösteriyor. Eşitliği bozan kalemlerse ebeveynlik, evlilik, girişimcilik, ücret ve emekliliğe ilişkin düzenleme ve uygulamalar olarak sıralıyor. Yine bu rapora göre, Türk kadınlarının hakları Avrupa ve orta Asya bölgesindeki kadınlara göre daha kötü.

***

Lire la suite

Adalet mi? Yaşamın Hangi Alanında Mevcut ki!


Popülizm İklim Bozulmasına Karşı Mücadeleyi Riske Atıyormuş. İnsan yaşamında siyasetçilerin tehlikeye atmadıkları, sokmadıkları ne kaldı ki, “kıyameti” seçmenlerinin “ahmaklığı” sayesinde yakınlaştırırcasına bu sektöre de bulaştırmasınlar. Son altın felâketindeki sorumlulukları belgelerle kanıtlanmışlar, siyasette ödüllendirilmelerinin eşiğine gelmiş bulunmuyorlar mı? Seçmenler sayesinde! AB ise çevreye tahribat verenleri ağır biçimde cezalandıracak yeni düzenlemelere gidiyor, oysa. Avrupa’da acil olan çevresel cezasızlığın sona erdirilmesi anlamına geliyor bu. Ya Türkiye dahil, siyasetçilerin tek hedefi parasal çıkarlar olduğu dünyanın diğer ülkelerinde?

***

Lire la suite

Yerel Seçimlere Giderken Brüksel Bakışı: Ya Herro Ya Merro


***

Lire la suite

Ukrayna Savaşı’nın 2. Yılında Genel Tablo: Milyarlar Harcamaya Devam!


İki yıllık şiddet İnsanlığın asıl ihtiyaçları için harcanması gereken paranın silâh üreticileri ve tacirlerini zenginleştirmekten öteye kimseye bir “yarar” sağlamadığını kanıtlıyor. Peki, harcanan paraların toplamı ne kadar; savaşta hiçbir sorumluluğu bulunmayan bigünâh insanların kayıp sayısı nedir; ABD ve AB ne kadar para harcadı; Rusya’nın kayıpları ne gösteriyor; Türkiye’nin tutumu ne? Atatürk, ‘Millet hayatı tehlikeye girmedikçe, çıkarılan savaş savaş değil, cinayettir, öyleyse esas barıştır,’ diyor. Peki Ukrayna’da barış umudu mevcut mu?

***

Lire la suite

Eğitimce Gelişmemiş Toplumlarda Örtülü Demokrasi Rejimini Çalıştıranlar.


Doğada denge vardır. Hayvanlar aleminde; güçlü olan, güçlü olmayanı yer. İnsanlar aleminde ise, hırsızlık ideolojisine sahip olanlar; olmayanı sömürür, yer. Tarih boyunca; dürüst diye halkın güvendiği birçok yönetici hırsız damgasını yemiştir. Yönetici sınıfının hırsızlık eylemlerinde; hukuk kuralları işlemez. Onlarda; dostluk yoktur. Çıkar çatışmasında düşman olurlar, çıkarlar birleşince dost olurlar. Peki ne yapmak gerekiyor?

***

Lire la suite

Denklem değişmedikçe, hiçbir şey değişmez.


Ahlamak vahlamak, halkı yada yönetenleri suçlamak nafile. Toplumlar; iki azınlık bir çoğunluktan oluşur. Azınlıklar; normalin altındaki anormaller ve normalin üstündeki sürnormallerdir. Çoğunluk; o toplumun ortalama duygusunu düşüncesini ve davranışını; Nasıl’ını oluşturan ağırlık merkezidir.. Devlet otobüsünün yolcu çoğunluğunun seçtiği şoför; destekçisi olmayan anormal ve sürnormal azınlıkları niçin dinlesin!

***

Lire la suite

Kurum’u İBB Seçenler Suç Ortaklığı Yapmış mı Olacaklar!


İstanbul seçmeninin işi hiç de kolay değil. Bir tarafta Kentin en zor zamanlarında İngiliz Sefir ile Balık taam eden, tatile çıkan, ABD sefirinin Cumhurbaşkanı’nı bile ziyaret etmeden önce koşa koşa gittiği mevcut başkanı var. İktidarın adayı da son İliç felâketi yüzünden zan altında. “Outsider”lardan sadece İyi Parti adayının çok yönlü tecrübesi var. Türkistan kökenli bir iş adamı ve siyasetçi. Milliyetçi geçmişi ve sıkı bir örgütçülüğü olan hemen yanıbaşında. Ve peşin hükümlü, ön yargılı bakmayanlar için aynı “kalibrede” diyebileceğim DEM Parti adayları. Ve de “oy bölme” görevlisi izlenimi yaratan diğerleri… Duygusal mı, akılsal mı oy kullanacaksınız, tercih de irade de sizlerin değil mi? Nasıl olsa kimileri gibi “kıvırttırma” şansınız yok mu vakti zamanı gelince! Ama, siyasetçilere ve iktidara artık bir ders verme zamanı da gelmedi mi yoksa? Zor dostum zor, diyenlerinizi duyar gibi olanlar mutlaka vardır içinizde!

***

Lire la suite

Yerel Seçimlere Giderken Büyükşehir Belediyelerinin Konum ve Karakterini Anlama: Kime Oy Vereceksiniz?


Büyükşehir belediyelerinin görev ve sorumluluklarını ne oranda yerine getirdiği ve bunları kentlilerin yararına olacak şekilde ne oranda genişletebildiği yerel yönetimlerin geleceğine yönelik önemli bir soru işareti oluşturuyor. Yerel yönetimlerin hizmetten çok “rant kapısı” olarak algılanması niçin kaçınılmaz oluyor. Demokratik bir toplumun inşasında önemli bir rol oynayan belediyelerin, halk katılımının farklı yöntemlerini cesaretlendirerek siyasi süreçlerde etkin olma fırsatları sunması gerekiyor. Peki, belediyeler Avrupa Birliği’ndeki gibi birer “demokrasi okulu” işlevini yerine getirebiliyorlar mı?

***

Lire la suite

Kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesine ilişkin AB tedbirleri


Kadına yönelik şiddetle mücadele için 6 Şubat’ta kabul edilen yasa, tüm AB üye ülkelerinde yaşayan kadınları toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, zorla evlendirme, kadın sünneti, siber şiddet ve taciz gibi birçok konuya karşı korumayı amaçlıyor. Almanya, Fransa ve Hollanda karşı çıkınca, “tecavüz kavramı” üzerinde mutabakat sağlanamadı. Ancak AB, İstanbul Sözleşmesi uyarınca, tecavüzün rıza dışı bir eylem olarak görülmesi için farkındalık çalışmasını sürdürecek.

***

Lire la suite

AB Çiftçilerini ve Son Gösterilerini Derinliğine Anlamak: Döngüsel mi, Çevrimsel mi, Tepkisel mi?!


Son protestoların Avrupa genelinde yankı uyandırması ve birçok ülkede destek görmesi, çiftçilerin sorunlarının sadece bir ülkeye özgü olmadığını ve ortak bir çözüm gerektiğini gösteriyor. Peki neden? Hangi olumsuz unsurlar rol oynuyor? Çözüm var mı, mümkün mü? Türkiye’nin üzerinde düşünmesi gerekenler ve çıkartması zorunlu dersler neler?

***

Lire la suite