Çevresel anayasal hükümlerin çarpıcı bir özelliği, devlet yükümlülüklerinin ağırlıklı olarak çelişkili hükümler kullanılarak sağlamlaştırılmasına dayanıyor. Yönerge ilkeleri gibi, doğrudan adli uygulama tarafından değil, siyasi organlar tarafından yürürlüğe konmak üzere tasarlanmış hükümler. Bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmalar büyük ölçüde çevresel anayasal hakların doğrudan adli yaptırımına odaklandı. Oysa, hak odaklı bir yaklaşım yanlış yönlendiriliyor. Doğru anlaşıldığında, çevresel anayasacılık, yasal anayasacı gelenek içindeki mevcut, hak temelli toplumsal değerler anayasacılığı modellerine bir alternatif sunuyor. “Karşıt-yargısal model.” temel sosyal değerlerin ve bunların gerektirdiği yasal normların tanımlanmasına yönelik kurumsal sorumluluğu siyasi organlara tahsis ederek anayasal sağlamlaştırmaya ilişkin endişeleri giderici olacak.. Peki, Türkiye’de yeni anayasa taslağında yer alacak çevresel düzenlemelerin tasarımına yönelik öneriler üzerinde düşünenler var mı? Öyle ya, CB Erdoğan, toplumun tüm kesimlerinin öneri ve katkılarıyla “bizim” diyebileceğimiz, herkesin kabul edip, benimseyeceği ve sindireceği bir Anayasa tarifi yapmadı mı?
***
Lire la suite →
Filed under: #Tıp ve Bilim, Adalet/Yargı/Hukuk/Justice, Australia, Çevre/Ecologie/Ecology/Environment, Çocuklar_Children, Cumhurbaşkanlığı_President of Republic, Doğal Afetler/Natural disasters, Gelecegin_Dunyasi_Future_World, Gençlik-Youth-Jeunesse, Health-Santé-Sağlık, Kadın/Women, Latin Amerika, Political Parties-Siyasi Partiler, Science-Bilim, Security - Sécurité - Emniyet, Social Issues, T.B.M.M - Grand National Assembly of Turkey, Türkiye, Temel Hak ve Özgürlükler/Fundamental Rights, Universe_Evren_infinite, Yeni Anayasa Süreci, İç ve Dış Siyaset - Political Affairs, İklim Değişikliği_Climate Change, İnsanlık - Humanity | Leave a comment »
Vous devez être connecté pour poster un commentaire.