BOĞAZDA VİSKİ İÇEN OTOMOBİL HİÇ GÖRDÜNÜZ MÜ?


Hiç düşünce emeğini kullanarak Boğazda viski içmeye karar veren, lokanta masasına kurularak viski bekleyen otomobil gördünüz işittiniz mi? Yüzenini, balık tutanların bulunduğunu gördük diyenleriniz mi var yoksa! Bu Otomobilin Tüketim gücü; benzini, yedek parçası, bakım onarım gideriyle sınırlı. Oysa insanın ihtiyaçları sonsuz. İhtiyaçları sonsuz olan İnsanın tüketim gücü potansiyel olarak sonsuz. İnsan ekonominin olmazsa olmazı, her şeyi, kaynağı, kendisi. İşverenin net kazancının o işyerindeki işçilere prim olarak ödenmesiyle; emeği geçen işçiler aracılığıyla kas ve düşünce emekçilerine tüketim gücü aktarılarak, işçi ve işveren yararı sağlanarak, ekonomi sağlıklandırılmalıdır.

***

Lire la suite

Özgür ve Egemen Toplum Olabilmek ve CHP


Cumhuriyeti kuran parti, “Cumhuriyetçi Hareket Partisi” olarak adlandırılmamıştır. Çünkü, “Cumhuriyet” ayrı, “Cumhuriyetçi” ayrı kavramlardır. CHP; cumhuriyetçinin değil, cumhuriyet insanın partisi olmak zorundadır. Cumhuriyet insan; kendisini cumhuriyet gibi yöneten aklı iradesi vicdanı hür insandır. Hareket, halkın içinde etkinleştirilmek istenen bir eğilimdir, halkın bütünü değildir. CHP, kendi içinde partiiçi cumhuriyetle yönetilen halka yönelik bir partiye dönüştürülmelidir!

***

Lire la suite

12.000 ciltlik DNA Ansiklopedisi: İnsan Kaderi!


Epikür, dar açılı düşünceyle Tanrıyı insan yararı açısından yargıladı: Kötülük binyıllardır devam ettiğine göre Allah kötülüğü önlemek istiyor, önleyemiyorsa aciz; önleyebilirken önlemiyorsa kötü niyetlidir sonucuna vardı. Tanrı’nın İnsanüstü gücünün olaya 90 dereceden, dik açıdan bakabileceğini düşünemedi. Bugün bile dar açılı akıllar çözümü masalda, ya da inkarda sanmıyorlar mı! Peki, olayların akışı rastgele midir, önceden tasarlanmış mıdır, Kader bu denklemde nasıl bir rol oynuyor?

***

Lire la suite

Alissiz Harikalar Evreninde Şaşırışsız Yaşamak


Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamak demektir. Şaşkınlık ise, beklenmeyen bir olayın sonucu olarak bir irkilme tepkisiyle yansıyan, kısa, zihinsel ve fizyolojik durum anlamına gelir. Hayret bir şey, duyulanı anlatmaya yarayan ünlemdir. Tuhaf bulmak, garipsemek ve yadırgamak manasında kullanılır. Bilgilenmek becerilenmek için değilse, niçin varsın bu Evrende diye soruyor Şair!

***

Lire la suite

BİLİM mi DUYGUSALLIK mı GÜNLÜK mü ÖMÜRLÜK ÖMÜR mü?


Makine duygulandırılsa bile, duygusu doğal değil sanal, insani değil mekanik olacaktır. Bilim, Evrenin olağanüstü yapısını ve işleyişini öğretirken; insan çoğunluğunun aldırışsızlığı, duyarsızlığı affedilir gibi değil. Sen varsan varlar, Sen yoksan yoklar. Evren sensin !

***

Lire la suite

“Zulmet-i Beyza”cılar versus “Gerçekçi Bilimciler” : Sisli ortamın yobazları ile Atatürkçüler, Çağdaş Yaşamcılar ve Aralarındaki Fark!


Araplar dışında islamı kabul eden milletler; eğer Kur’anı anadillerine çevirerek okumuyorlarsa, islam onlara dilsizdir. İslamı özümlemeleri mümkün değildir. Anlamsız sevap, adı üzerinde anlamsızdır, koftur, boştur. Anlamak akılla olur. Anlanmayan anlaşılmaz. Anlaşılmayan sevap olamaz.. Halkı kandırarak madden ve manen sömürmek isteyen çıkarcılara meydan böylece boş kalır. Peki, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin; “Maneviyat için en hakiki mürşit ilimdir fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir” diyenin izlenmesi konusunda ne yapmıştır? Dinciler, müslümanlara dinlerini yaşatmak için örgütlenirlerken; ADD ve ÇYDD söylem dışında ne yapmış, yapıyor?

***

Lire la suite

İnanç düşünce değil, duygudur. Akla uygun olmayabilir.


Dindar ve kumarbaz; şimdi şu anda elde olmayan ikramiyenin ve cennetin elde edilmesi için geleceğe; bilet parası veya ibadet emeği kadar yatırım yapar. Akıl; özneler, nesneler, olaylar, kavramlar ortamında; doğruyu yanlışı ayırt etme yeteneğidir. Mantık; aklı denetleyen doğru düşünme bilimidir. Herkesin düşünce vicdan ve din özgürlüğü, en doğal hakkıdır. Ancak hiç kimsenin düşüncesini, vicdani kanaatini ve dinini öğretme hakkı olamaz!

***

Lire la suite

Vox Populi Vox Dei: Halkın Sesi, Hakkın Sesi Değildir, Politika Esnafının Sloganıdır


Doğa’nın –Tanrının- sesi-; duyan kulaklar için bilimdir. Yönetimler; kendine özgü yasama’sı, yürütme’si ve yargı’sı ile önce can sonra canan bir yapıdır. Yönetimi –Yasamayı, yürütmeyi, yargıyı– dışarıdan yansızca gözlemleyecek ve geliştirecek bilim erki, henüz ufukta görünmüyor… Peki, bu durumda yapılması gereken nedir?

***

Lire la suite

Denklem değişmedikçe, hiçbir şey değişmez.


Ahlamak vahlamak, halkı yada yönetenleri suçlamak nafile. Toplumlar; iki azınlık bir çoğunluktan oluşur. Azınlıklar; normalin altındaki anormaller ve normalin üstündeki sürnormallerdir. Çoğunluk; o toplumun ortalama duygusunu düşüncesini ve davranışını; Nasıl’ını oluşturan ağırlık merkezidir.. Devlet otobüsünün yolcu çoğunluğunun seçtiği şoför; destekçisi olmayan anormal ve sürnormal azınlıkları niçin dinlesin!

***

Lire la suite

Yaşamın Her Alanında Önce Soruluyor: Paran Var mı?!


Birileri ticaret yapacak kazanç sağlayacak diye; insan sağlığını, insan haklarını, insan gelişimini ticarete alet ettirmek, insan düşmanlığıdır sosyal barbarlıktır. sağlığı, hukuku, eğitimi parasız hale getirebilmeyi; sosyal devleti gerçekleştirilebilinmelidir. Bütçeden ayrılacak fonlarla; sağlık, hukuk ve eğitim parasız olmalıdır. Ama kime, kimlere söylüyorsun ki! Paranın “Allah” yerine konulduğu günümüzde?

***

Lire la suite

Etliye de Sütlüye de Karışan Köşesinde Oturmayan Seçmen Olmadıkça Demokrasi Yoktur!


İktidarı iktidar yapan, ona oy veren seçmendir. İktidarın başarısında ve başarısızlığında, seçmenin %100 payı vardır. İktidarlar seçmenin bir köşeye çekilmesini etliye sütlüye karışmamasını isterler. Seçmenleri bu düruma düşürmek politikacıların yararına, seçmenlerin zararınadır. Polıtikacılar bu durumun değişmesini engelleyeceklerinden, seçmenlerin partilere karşı örgütlenmeleri, sağ ve sol partilere karşı sağcı ve solcu, toplam iki SEÇMEN SENDİKASI kurmaları olmazsa olmazdır. Türkiye’de mümkün mü?

***

Lire la suite

Günümüzün Türkiye Türkleri Toplumu ve Toplumsal İç Dengeler


Duyguları düşünceleri davranışları farklı olduğu halde; mal ve can varlıklarını korumak ve artırmak amacıya yandaş görünen pilava karışmış pirinç tanesi görünümünde taşlar vardır, diş kıracakları günü bekleyen…Hindu Rahipler derler ki; Bir insanın akılsal durumu öküzü kutsal tanıyaca düzeyde israrcıysa, ona yüksek hakikatları anlatamazsınız…Zira, olumlu aşırılar; toplumun duygu, düşünce,davranış kalitesini uygarlaştırarak yüceltmeye çalışan devrimcilerdir. Olumsuz aşırılar, devrimcilere karşı çıkan geriletici gericilerdir.

***

Lire la suite

Haziran Seçimlerine Doğru : Batının İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar ve İslam


Senin “etki ajanın” sosyal medyada yahudiyi korur, “İslâm mücahitleri”ne saldırırsa, Netanyahu yandaşları da seçimleri kazanmış bir partinin ülkesinde eylem koyar. Niye kızıyorsunu ki! Tahrike karşı tahrik…Seçimlere uzanan süreçte, Makyeveli’nin kuralına göre, her şey mübâh değil mi yoksa?! TC’de iktidar veya muhalefet dürüst, adil, ahlâklı ve farklı mı davranıyor? Tek bir oyun bile “kaptırılamayacak” değerde olduğunu anlayamadınız mı hâlâ?! (nö)

***

Lire la suite

Yapay Zekalı Yargıç Bilgisayar: Hatırsız, gönülsüz, siyasi baskısız bir Hukuk Devleti ve Tam Bağımsız Bir Adalet Düzeni İçin Elzemdir!


Hukuk Reformunu güçlüler asla yapmayacaklardır, yapılmasını da sürekli engelleyeceklerdir. Neden mi? Zira işlerine gelmez de bunun için. “Muhalefet Tayfası”ndan umudu olanlar mı var aranızda?! Hele oturup bir düşünsünler. “Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir” demiş Pascal. Belfast doğumul Lord Kelvin de “İncelediğiniz konuyu ölçebiliyor, rakamlandırabiliyorsanız; o konuda birşeyler biliyorsunuzdur. Ölçemiyor rakamlandıramıyorsanız” sözleriyle, bilginiz bilim düzeyinde değildir, demeye getirmiş. Hukuk, normatif dogmalara dayanır işte bu yüzde günümüzün AI teknolojisi ile matematize edilme ve fizikleştirilmesi zamanı gelmiş ve çatmıştır. Şimdi oturup hukuk mu fizik mi seçeneği arasında üniversite okumak kararı almakta zorlanan genç kuşaklar düşünsünler. Bazı mesleklere günümüzde “yatırım” yapmak hem zaman hem de para kaybıdır da bundan… “Kara kara” düşünecekler ise kimler mi? Hiçbir haklı gerekçeye dayandırmadan milyonlarca insanı mapuslarda süründüren siyasetçiler, ülke yöneticileri. ‘Boşversene sen’, diye kuşkuyla baknlarınız mı var yoksa! Sonsuz zaman ve mekan içinde olmayacak hiçbir şey olmadığını gidişat her devirde göstermiştir ve göstermektedir de bu yüzden.. Nasıl mı?!

***

Lire la suite

Muhalefet: Pasifleştirilmiş, “Pijama, Terlik, Televizyon – PTT” Seçmen Kitlesi.


Oysa, Aktif Seçmenin hedef kişisi iktidarın başı değildir. İktidarın başına yapılacak eleştiriler, maket yumruklamaktan farksızdır. Esas hedef; iktidarı iktidar yapan güç kaynağı seçmen kitlesidir. Seçmeni ekran ve meydan canbazlarına baktırarak esas bakması gerekene baktırmamak, politikacı hokus pokusudur. Mevcut Türkiye Muhalefeti’nin neden kaybettiği, aslında kime, kimlere hizmet ettiği anlaşılmıyor mu yoksa?!

***

Lire la suite

AKP’nin “Salla Başını Al Maaşını” TBMM’si ve Yürütmesi


FB ile GS arasındaki Süper Kupa Finali’nin, Suudi Arabistan’da oynatılacağı iddiaları doğru mudur? Maç için neden Suudi Arabistan seçilmiştir? Finali’n Suudi Arabistan’da oynatılmasına kim ya da kimler karar vermiştir? Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında Süper Kupa Finali neden ülkemizde oynatılmamaktadır? 2032 yılında Avrupa Kupası’na ev sahipliği yapacak ülkemizde maçın oynatılacağı herhangi bir stat yok mudur? Finalin nerede oynanacağına ilişkin FB ile GS kulüplerinin görüşlerine başvurulmuş mudur? TFF’na, Suudi Arabistan tarafından herhangi bir ödeme yapılacak mıdır? Ne kadar ödeme yapılacaktır? Bu gelir nereye aktarılacaktır? FB ile GS bu gelirden yararlanacak mıdır? Final için TFF başka hangi ülkelerle görüşmüştür? TBMM’ya verilen soru önergesinin tarihi 11 Ekim 2023. Muhatabın yanıtlaması için tanınan süre 15 gün. Maç iptal olundu, muhtabı « kayıpları » oynuyor. Galata Köprüsü’ndeki Gazze Mitingi’nde « Balık Ekmek » yemeye çıkmış ve kaybolmuş olmalı. Diğerlerinin yüzleri « kara » da sizinkiler partinizin ambleminde denildiği gibi AK mı, APAK mı? AKP, sebepsiz yere geciktirmek, oyalamak, sallamak, işine gelince savsaklamak, anlamına mı geliyor acaba?(nö)

***

Lire la suite

Demokrasi Rejimi İçin Siyasi Partilere Gereksinim Var mı?


Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi, o da yasaklanırdı, diyenler mevcut! Niçin yasaklasınlar ki; demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler, kendi adamlarından oluşan adaylarını kendileri seçiyorlar, “Halk seçti!..Halkın seçimi Tanrının seçimidir!..” diyorlar… Adaylar halkın aleyhine bile olsa, parti disiplini sopasıyla partilerin bir dediğini iki edemiyorlar, aksi halde bir daha seçtirilemezler!.. Bu mu demokrasi?!

***

Lire la suite

Sporda Şikesiz, Şiddetsiz, Kurallı Üstün Gelme Dürüst ve Adil Hakemlikle Mümkündür!


Kalitesiz insan; yarışa değil savaşa eğilimlidir. Sportif yarışları savaş gibi görür: Maçın hakemi daha önce kırmızı kart göstermişse bu hakemle maç kazanılmaz, peşin hükmüyle yola çıkar.. Oysa, maçı kaybettiren hakem değil, takımdır! Ama, Hakem şamar oğlanı ve günah keçisi değildir. Hakem artık teknoloji olmuştur. maçın sonucunu insan değil teknoloji belirlemektedir. İyi de VAR ya! Hayır yapılması gereken şudur…

***

Lire la suite

İdare, Suçlu Somalilinin Kaçmasına Göz mü Yumdu, Yoksa Emniyet ve Yargı Görevini mi Yapamadı?!


Yargı; hiçbir makam ve merciden izin almadan kamu görevlisini, yargılamalı; bu konuda yasal değişiklik yapılmalı. Oysa, mevzuatta kamu görevlilerinin yargılanması için, yargının idareden izin alması uygulaması getirilmiş. Açıkçası idare yargının önüne geçmekte üstüne çıkmaktadır… Yargı yetkisi olmayan idare, suçlu suçsuz kararını verebilmektedir!

***

Lire la suite

İKTİDAR DÜŞKÜNÜ FIRSATÇILAR


Halkın kendi kendini doğrudan yönetemezliğini; zorlayarak halkın boyun eğmesini, ya da ikna ederek sağlayıp iktidara erişen iktidar fırsatçıları, genelde toplumsal değer olan servet ve şöhret peşindedirler. İktidar; iktidara düşkün olmayan, iktidardan edinilecek nimetlere ihtiyaç duymayanlara verilmelidir. Bu “Topatan kavunları”nı nereden bulup diplerini koklasın biçare halk?!

***

Lire la suite

Siz Kimsiniz mi, Yoksa Kimlerden Geliyorsunuz mu?


Anadolu ağızlarında görülen ve Türkçe gramerde belli bir kategoriye dâhil edilmesi kolay olmayan kullanımlar bulunuyor. Türkçede bulunmasa da kullanılan ekler var ve isme farklı anlamlar veriyor. Aidiyet kavramı varlığını yansıtıyor. Ancak ek çoğul olarak kullanıldığı takdirde farklı anlamlara da yol açmıyor değil. Peki, yazıda adı geçen ek diyelimki Kılıçdaroğlu için kullanılmışsa ne anlama geliyor?

***

Lire la suite

İnanç Tacirleri ve Müşterileri!


Dinleri meslek edinenlerin en çok sattıkları ürün; “Tanrı’nın Gazabı”dır. Din müşterisi “Tanrı niçin gazap etsin?” sorgulamasını yapmaz; “Ya öyleyse?” bencilliği kaygısıyla zalim bir Tanrya; dine, cehenneme ve cennete inanıverir. Böylece insanlar inançla çaresizleştirilir, inançla kullaştırılırlar. His, “Ya öyleyse?” kaygısıyla aklı frenler. Oysa akıl, bencil histen özgür olabildiğince nitelikli ve gelişkindir.

***

Lire la suite

Cumhuriyet Toplumunun Öncelikli İhtiyacı: Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür öğretmenler


Tanrı İnsanın her iseğini yerine getiren babası, yada “Dile benden ne dilersen” konumunda lambalı Alaattin‘dir. Tanrının dilekleri yerine getirebilmesi için binbir mesleği olması gerekir. Sözgelişi edilen dualar nedeniyle hastaları iyileştirmek için hekim olması gerekir…Tanrı eseri olan beden makinesinin ikide bir bozulmasının tamiriyle uğraşacaksa, insan olan hekimden ne farkı olur? Demek ki insanın bir öğreticiye gereksinimi vardır. O da…

***

Lire la suite

Kaç Tür Siyasetçi ve Politikacı Var? Siz Hangisinin Peşinden Gidiyorsunuz?


Siyaset, kökenbilimde at eğitimi anlamına gelir. Politika ise devlet yönetme sanatıdır. Türkiye’de siyasetçi diyorsanız ya kendinizi at yerine koyuyorsunuz ya da « dressage » denilen terbiye edilme sınıfına sokuyorsunuz ya da « koyun sürüsü »nden sıyrılabilmek için daha « asil » bir hayvan olma niyeti taşıyorsunuz. Elbette, sizin iradenize göre hür bir seçiminizdir. Ama, devlet yönetmekten acizlere de lütfen « politikacı » demeyin, zira politika tarihinde devletlerin çöküşünde etkili olmuşların sayıları hiç de az değildir. Hitler der ki; politika, yapılan tarihtir. Ve de ekler; ‘Siyasetçiler halkın o anki desteğini alabilmek için gelecekle ilgili büyük projelerden bile vazgeçerler. Kendileri daima ülkeden daha önemlidir. Onların kuş beyinleri geleceğin önemini kavrayamaz.’ Dört tür politikacı var, siz hangisini yeğliyorsunuz?!

***

Lire la suite

Diyorsan eğer, Tek başına hiçbiri değildir. Tümüyle Sonsuzdur çünkü…


Bizi idealinden uzaklaştırmak isteyenlere yenik düştük. Cezamızı çekiyoruz. Niçin? Nasıl? Ne kadar? sorularını sormak yerine tembellik ettiğimizden dolayıdır bu! Yine de; Duygularımlı Düşüncelerimli Davranışlarımlısın Sen sende bensin

***

Lire la suite