85 Yılda Kaybedilme Sürecine Sokulan ve 100. Yılını Kutladığını Sananların Ülkesi!


Bir ülke düşünün; doğru söyleyeni bırakın dokuz köyden, anavatan topraklarından kovmuş, Nazım Hikmetler gibilerini sürgüne vatanından, ailesinden, sevdiklerinden, sevenlerinden uzaklaştırmış, sürgüne mahkûm etmiş. Sabahattin Ali gibilerini kim vurduya – yargısız infaz yoluyla öldürmüş – suçunu da Atatürk’e yüklemiş. Yalakayı koltuğunun altına almış. İktidardakilerin eğilimlerine veya devletin “çıkarlarına” hizmet edenleri örtülülerle beslemiş. Beslediklerini de “Atatürkçü” “milliyetçi” « Kürt » “Türk » « İslâmcı” diye bölmüş.. Bir ülke düşünün; dinleri, ırkları, kökenleri, inançları farklı bir toplumu kimlik buhranına düşürmüş. Oysa ki Cumhuriyet’in Kurucu Babaları, « Türk » üst kimliği altında yepyeni bir toplum, üzerinde yaşayacakları bir memleket inşasına girişmişler. Ve bu ülke şu sıralar kendilerini « Türk, Atatürkçü, Milliyetçi, Kürt, şucu bucu « kisveleri » altında gizlenip « yeni bir devrim » yapmaya soyunmuş! Mevcut Cumhuriyet dar geiyor olmalı ki bazılarına, « teröristler »le birlikte « Demokratik Cumhuriyet » peşinde koşanların peşinden gidiyor. Kolay gele derler bu « ümmet » topluluğuna! Rastgele, balıkçı deyimiyle…

***

Lire la suite

İYİ Parti’deki “Farklı Seslerin” Çağrıştırdıkları!


***

Lire la suite

AB’nin Türkiye, Balkanlar ve Aday Ülkelerle ilgili 2022 Raporları: Türkiye’nin “karnesi” yine “kırıklar”la dolu


***

Lire la suite

Kömürde çalışanlara emeklilik yolu gözüküyor…


Türkiye’de artık geçerliliği giderek silinen bir söz; Sağ Kesim(!)in ve özellikle de Reis ve Şürekası’nın çok sevdiği, sık kullandığı bir deyim: « Yaradılanı severiz yaratandan ötürü« . Ya farkında değiller ya da kasdî yapıyorlar. Bilmezler ki (ki biliyorlar) başa geçteklerinden bu yana ne « Yaradan » kaldı ne de « inanan… » Sevmek mi?l Sevilmesi ne gerekiyorsa veya sevilen ne varsa; gem vurmaya, ellere kelepçeler takmaya devam ediyorsunuz. Elbette « yandaşlarınız »a ve sistemin nasıl çalıştığını öğrenen « takıyyeciler »e… Attığım başlığa pek inanmayın, Reis ve ekibi iktidarda kalmayı sürdürürse, sizler 2032’ye kadar kömür tozu yutsanız da, kişisel ve sektörün çıkarları neyi gerektiriyorsa öyle davranır. İçeriği okumakta yarar var derim. Belçika’daki madenci arkadaşlarımız iyi kurtuldular.Pnömokonyoz grubu hastalıklarından birine bile yakalanmış olsalar, ya malulen erken emekli edildiler, ya madenlerin kapatılması kararı alınmasından sonra tam emekli…CSC Sendikası Türkiye Masası Şefi Muharrem Karaman bile emekliliğin keyfini çıkarıyor Anavatanda. Çünkü Belçika’da sendikalar var, insanlık var, politikacı gibi politikacılar var. Kral bile karışamaz… Türkiye’dekilere kolay gele! (nö)

***

Lire la suite

On the eve of the centennial: The biggest deficit of Türkiye is the deficit of domestic and national opposition!


Even if the times change, the actors change, even if the expressions change, the game played and the actors do not change. Attacks against the unity of our nation, the peace of our society, the security of our state and the achievements of our democracy continue. You know those who see no harm in being a side dish on the opposition’s demolition table because of their political ambitions.

***

Lire la suite

Fani Yaşamda «Ünlü» Olmayacaksın!: Ne «İlk» ne de «Son»


***

Lire la suite