Özgür ve Egemen Toplum Olabilmek ve CHP


Cumhuriyeti kuran parti, “Cumhuriyetçi Hareket Partisi” olarak adlandırılmamıştır. Çünkü, “Cumhuriyet” ayrı, “Cumhuriyetçi” ayrı kavramlardır. CHP; cumhuriyetçinin değil, cumhuriyet insanın partisi olmak zorundadır. Cumhuriyet insan; kendisini cumhuriyet gibi yöneten aklı iradesi vicdanı hür insandır. Hareket, halkın içinde etkinleştirilmek istenen bir eğilimdir, halkın bütünü değildir. CHP, kendi içinde partiiçi cumhuriyetle yönetilen halka yönelik bir partiye dönüştürülmelidir!

***

Lire la suite

Siz Kimsiniz mi, Yoksa Kimlerden Geliyorsunuz mu?


Anadolu ağızlarında görülen ve Türkçe gramerde belli bir kategoriye dâhil edilmesi kolay olmayan kullanımlar bulunuyor. Türkçede bulunmasa da kullanılan ekler var ve isme farklı anlamlar veriyor. Aidiyet kavramı varlığını yansıtıyor. Ancak ek çoğul olarak kullanıldığı takdirde farklı anlamlara da yol açmıyor değil. Peki, yazıda adı geçen ek diyelimki Kılıçdaroğlu için kullanılmışsa ne anlama geliyor?

***

Lire la suite

« Collateral Damage »larla dolu bir süreci düşünmek: “Perte” dediler “Dert” edinmediler!


Geride bırakılan tarihi süreç ne tesadüfidir ne de « dost âteşi » açılması sonucu hasarlara yol açmıştır. Bile bile lâdes diyebileceğimiz genelde Türkiye Cumhuriyeti idarecilerinin işledikleri hatalar ve yanlış politikalar sonucu, iyi müzakere edilmeyen veya edilse bile siyasetçilerin müdahaleleri sonucu tavizler verilerek yakın tarihin “kayıp geçen yıllar” hanesine işlenmiştir. Hangi süreçten mi söz ediyoruz?!

***

Lire la suite

CHP’nin “DÜŞ KAPANI”na İhtiyacı mı Var!


Kızılderili inancında ataların, diğer deyişi ile kutsal ruhların gücünü taşıyan ve kişilere uyku esnasında kötü ruhların bulaşmasını engelleyen “Düş Kapan”ları vardır.. Rüya yakalayıcı düş kapanları uyumadan önce uyunacak yerin üzerine asılır. Kâbusların görülmesini de engellediğine inanılır. Epey bir süredir, CHP’de, “Halkın sesi Hakkın sesidir Dalkavukları”nın dayatmaları sonucu derin bir uyku hâli mevcuttur. “Laiklik tehlikede değil” türü avutmalarla “tutucu” seçmen avına çıkıldı. “Sosyal Demokratlık” ile başlayan ve YCHP amblemi altında yenileşme, değişme, kuruluş ilkelerinden uzaklaşıp yeni arayışlar içine düşüldü. Oysa Halk, değişime ve gelişime sıcak bakmaz. CHP’nin günümüzdeki sorunu bakım ve onarım gerektiriyor. “Kötü Ruhlar”dan temizlenmesini gerektiriyor. Belli mi olur, her CHP’li yatağının üzerine bir “Düş Kapanı” assa belki de uyandığında kendine gelmiş olur. Ne dersiniz? (nö)

***

Lire la suite

Siyasette “iğdiş etmek” nedir ve nasıl yapılır?


İğdiş, at, eşek gibi yük hayvanlarının erkeklik bezlerinin alınması demektir. Operasyon ile hayvanlar kısırlaştırılır. Kelime mecazen de, kısır döngü anlamında kullanılır. İyi de bir siyasi parti ne bir “yük hayvanı”dır ne de “kısırlaştırılması” gerekir. Tam tersine, liderliğin partiyi “doğurgan” kılıp, atalete uğramış bir binek hayvanını burarak erkeklik görevini yapma kararı vermesi gibi düşünmesi bile mümkün değildir.. Örgütün yenilenmesi gerekir, değişimlere uyum sağlaması zorunludur, statükoyu koruma yolunun tırmanışa geçmeyı önleyeceğini de yöneticilerin iyi bilmesi gerekir. Değil mi ama?! Ama örgüt CHP olursa!

***

Lire la suite

Daily News & Analysis – Nouvelles quotidiennes – Günlük Haberler – 12 July


***

Lire la suite

Adı demokrasi olmayan ama demokratım iddiasındaki bir rejim hangi ülkede iktidardadır?!


İktidar; dayanağı olduğu halkın yönetme yetkisini emanet olarak verdiği; kişiye veya kadroya emanetidir, kişinin veya kadronun keyfine, ben yaptım oldusuna tabi değildir. Ticarette parayı verenin düdüğü satın alıp çalması doğaldır. oy verenin parasını vererek hizmeti satın alması gibi, oy vermeyenlerin satın alamamaları; demokrasiye aykırı adil olmayan bir anlayış mıdır? Peki ne yapılmalıdır?! Oy verenlerin talepleri mi öncelikle yerine getirilmelidir, yoksa muhalefete oy atanların cezalandırılmaları mı!

***

Lire la suite

Daily News & Analysis – Nouvelles quotidiennes – Günlük Haberler – 9 – 10 July


***

Lire la suite

Akkurtlaşma değil yeniden Bozkurtlaşmaya Döndürecek Bir Yapılaşma İhtiyacı


***

Lire la suite

AKP’nin Olağanüstü Kongre’ye Gitme Kararı Ne Anlama Geliyor?


İktidar partisinin, olağanüstü kongre sürecine girmesi, önümüzdeki yıl yapılması beklenen Yerel/Belediye Seçimleri öncesinde Teşkilât düzeyinde köklü değişikliklere gidileceği izlenimi yaratıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Partideki oy düşüşünü vekil belirleme süreçlerine bağlamış ve dışa yansıtmamış olmasına karşın rahatsızlık duyduğunu hissettirmişti. Ancak, dünyadaki ve iç politikadaki değişim ve gelişmelerle de koşutsal yeni politikaların bu olağanüstü kongrede özellikle de gençleşen kadroların da katkısıyla şekillendirilmesi sürpriz olmayacak. Peki olağanüstü kongre kararının diğer siyasi partiler üzerindeki yansımaları nasıl olacak? Prof.Dr.Osman Metin Öztürk, ayrıntılı biçimde değerlendiriyor!

***

Lire la suite

Amaç; gezegenin zenginliklerini âdilce paylaşmak değil, tamamına sahip olma yarışmasında kazanmak mı?


Dün ayrıntılı biçimde aktardığım, AB’nin Atlantik’ten sonra, kendi sınırlarından başlamak üzere geniş bir haritada etkili bir ortak anlayışı ile Brüksel’den yaptığı açıklamaları aktarmıştım. “Ekonomik Güvenlik Alanında Geniş bir Yelpazeyi kapsayacak Ortaklıklar!” anlayışı şeklinde tanımlanabilecek, yeni yaklaşıma karşılık, ABD’nin “Yeni Washington Konsensüsü” anlayışında ısrarlı davranması sonucu bir istikrarsızlık ortamının oluşmasından endişe ediliyor. Peki, “Ana akım kuralları”ndan sapmış, karmaşık ve çok kutuplu bir küresel ekonomik düzenin alacağı şekil kimlerin işine yarayacak ve çıkarlarına hizmet edecek acaba?

***

Lire la suite

Günün Önemli Haberleri – Important News of the Day – Nouvelles importantes du jour-21/06


***

Lire la suite

AB’nin Ekonomik güvenliği artırmak için yeni yaklaşımı ve Türkiye


AB’nin Brüksel’de açıkladığı kapsamlı ekonomik güvenlik paketinin içeriğini okuyanlar mutlaka benim gibi şu soruyu soracaklardır; Avrupa Komisyonu’nun Başkanı Ursula Von der Leyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde ne konuştu? Zira, dağıtılan belgelerde şöyle bir ifade yer alıyor: Ekonomik Güvenlik Alanında Geniş bir Yelpazeyi kapsayacak Ortaklıklar! Bu haritada sadece Çin ve Hindistan yok. Son zamanlarda AB’nin daha fazla ilgi odağına dönüşen Orta Asya Cumhuriyetleri ile Türkiye’nin yakın ilişkide bulunduğu ülkeler de bulunuyor. AB, Ankara’yı sırf Rusya ile yakın ilişki kurduğu bahanesiyle dışlayabilir mi? Her iki tarafın da yeni bir seçim sürecine girecekleri bir safhada önümüzdeki aylar yeni gelişmelere “gebe” demek abartılı bir tahmin mi olur sizce?

***

Lire la suite

YEŞİL DÜŞÜNCE İLE HAZİRAN AYI


***

Lire la suite

« Binbir Suratlı » Siyasî Lider Değil « Tayin Edilen » olmak yeterli!


İnsan var olduğu Dünyada yaşamını sürdürebildiği kadar sürdürmek istiyor ve Dünyaya tutunuyor. Tutunmayı sürdürebilmek için de güçlü olması gerektiğinin bilincinde. Siyasetçinin de yaşayabilmesi (!) gerekmiyor mu yoksa! Başkalarını güçsüzleştirerek güçlü olmak zorunda. Köylü güçsüz olduğu sürece ağa güçlüdür. Köy Enstitüleri; köylüyü bilgilendirerek , becerilendirerek güçlendireceği, ağaları güçsüzleştireceği için kapatılmadı mı! Kimler tarafından? Kendi adamlarından birini köylüye muhtar seçtiren dönemin Dünya Ağası her kim ise!

***

Lire la suite

İklim Değişikliği İle Mücadelede Kadın Unsuru


En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalp ve insanın iman doğrultusunda yaşamasına yardımcı olan kadındır; Kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanız istenir; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir; Küresel ısınmayı değiştirmek için Kadınlar ile birlikte önce kendimizi değiştirmeliyiz; Ağaç dik, ormanı koru, küresel ısınmadır evrenin sonu!

***

Lire la suite

Uluslararası Güç Dengelerinin Değişmekte Olduğunun Göstergeleri: Haberin Var mı “Aymaz Seçmen?!”


Çin’in Orta Asya’da liderliğe soyunma girişimi niteliğindeki Çin-Orta Asya Liderler Zirvesi sonrası AB’nin hamlesine karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moldova’daki sonu belirsiz bir “Siyasi Topluluk”un 2. Toplantısına “sırtını dönmesi” ve Rusya yanlısı tavır sergilemesi stratejistler tarafından mutlaka yakın takibe alınıyordur. Batı tarafından tehdit olarak görülen Çin’in, Orta Asya ülkeleri ile yakınlaşma sürecine girmesi ABD tarafından Çin’in ekonomik baskı kuran bir güç imajını dengeleme şeklinde yorumlansa da, Brüksel’in dengelerde yerini “kapma” telâşına acaba Washington Yönetimi ne diyor? Elbette, Rusya’nın bu gelişmeler karşısındaki tutumunun ne olacağı da merak konusu olmuyor değil. Orta Asya’da Türkiye var; Rusya ile ilişkileri bozulmayan Çin var; Türkiler var ve AB üyesi Macaristan var. Macaristan şu sıralar AB’nin dönemsel başkanlığının koltuğuna oturmaya hazırlanıyor, İsveç’ten sonra. Avrupa kâhinleri daha şimdiden önümüzdeki altı ayın başarısız geçeceğinin “kargalığı”nı yapmakla meşguller. Peki sizler ne diyorsunuz bu gelişmelere?

***

Lire la suite

Türkiye’de Vatandaşlık Hakkına Sahip Olanlar Kimler ve Nüfus Ne Kadar?


Bir ülkenin topraklarında yaşayanların a) kimler oldukları b) doğum yerlerinin neresi olduğu c) geldikleri ülkeler ve diğer veriler bir devlet tarafından tespit etmekte güçlükle karşılaşıyorsa; i) bir art niyet güdülüyor ii) gerçeğe erişmek özellikle engelleniyor iii) günümüzün yüksek teknolojik ortamında mümkün gözükmüyor, anlamına mı geliyor? Yoksa nüfus artışında “gurbetçiler” mi katkıda bulunuyorlar? Sizce ortada “vahim” bir durum yok mu?

***

Lire la suite

CHP’nin Yanıldığı Nokta; A’dan Uzaklaşıp, Y Seçeneği ile Taklitçiliğe Özenmesi


Taklit, doğurucu ifadeye sahip olmayanların işidir. Kuvvetli iradeliler doğurur, zayıf iradeliler taklit eder; Taklit etmek, hayatı ıskalamaktır; Kötüleri taklit eden örneklerini bile aşar; Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü de unutur; Durmak ölüm, taklit uşaklıktır; çalışmak ve yetişmek ise hayat ve hürriyettir; Geri kalmışlığın acı gerçeği, özentidir; Bir millet için iyi olan, bir başkasını taklit etmeden ihtiyacı neyse üretmektir; Taklit ederek başarılı olmaktansa özgün kalarak başarısız kalmak daha onurludur.

***

Lire la suite

Böyle bir seçmenle demokrasi inşa edilebilir mi?


Üç bilge maymun, « kötüyü görme, kötüyü duyma, kötüyü konuşma » atasözü ilkesini somutlaştıran bir özdeyiştir. Bir de dördüncüsü vardır; « kötülük yapma » ilkesini simgeler ama diğer üçü tarafından yakalanarak başına bir kese kağıdı geçirilir ve susturulur. Oysa, beynin bir bölümü olan « maymun beyni », dokularımızın çoğunu içerir ve duyguların yanı sıra daha karmaşık görevleri de kontrol eder. Çoğu memeli, korku ve arzuya verdiğimiz en temel tepkilerle beslenir ve yol gösterir. İyi de Türkiye’deki seçimler ve seçmenlerle ilgisi nedir ki?!

***

Lire la suite

Niçin mi “kaybettiniz?”


***

Lire la suite

Seçim Arifesinde : Umut ve Umutsuzluk…


“Hortlak” oradadır, ileri toplumların sınırlarının içerisinde ve dışarısında. Uygarlık imparatorluğuna gözdağı veren barbarlar ile yüzeysel ve tarihsel koşutluk soruna önyargı getirmektedir; Ama şans şudur ki, bu dönemde tarihsel uçlar yine de buluşabilirler: en ileri insanlık bilinci, ve onun en sömürülen gücü. Bu bir şanstan ötesi değildir. Eleştirel toplum kuramının şimdi ve bunun geleceği arasındaki uçurumu birleştirebilecek hiçbir kavramı yoktur: hiçbir söz vermeksizin ve hiçbir başarı göstermeksizin, olumsuz kalmaktadır. Böylece, umutsuz olarak, yaşamlarını Büyük Reddedişe vermiş olanlara ve verenlere bağlı kalmayı istemektedir.

***

Lire la suite

Kitlelerin İstenildiği Gibi Yönlendirilebileceğinin Öyküsü


Ana Muhalefet Partisi’nin Lideri ve Cumhurbaşkanlığına aday Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs’taki seçimlerden de bir kez daha yenilerek çıkarsa sandıktan, teşhiste başarılı ama tedavide başarısız siyasetçi sıfatıyla tarih sayfalarında yer almaya mahkumdur. Zira hatasını HDP ile ortaklık yapma koşulunu İYİ Parti’nin önüne koyup kabul ettirmeye cesaret edemedi. Oya bu seçenek Türk siyasetinin mevcut gidişatını değiştirebilirdi. Ama…

***

Lire la suite

Adil olmayan Az nitelikli insanlar Toplumuna Yapay Zekâlı Rasyonel Demokrasi Robotları mı Gerekiyor?!


Toplum; nar tanecikleri gibi birbirine yaklaşık ama kaynaşık olmayan, her biri kendi sınırlarında mahpus bireyler topluluğudur. Her birey kendi bilinciyle sınırlıdır. Milyonlara varan toplumlar içindeki birey bilinçlerinin, tek birey bilinci gibi hissetmesi, düşünmesi ve eylem yapması mümkün değildir. Birey özerk olarak tek bilinçle kendi kendini yönetebilirken, toplum yönetilmeye muhtaçtır.

 

***

Lire la suite

Geleceğin Dünyası’nda Güçlü Olabilmenin Güvencesi: Her Alanda Birleşmiş Olmak! Ama…


Günümüzün dünyasında sadece bir devletin “bekâ”sı için değil, küresel güç olmak isteyen AB gibi teşkilâtların da sıkça karşılaştıkları sorun, ortak politika belirlemede çektikleri zorluklardan kaynaklanıyor. Devletlerde iktidar ve muhalefet arasındaki güç ve menfaaat çekişmelerine yansıyor. Bir birliktelikte ise zamanında tanınmış bireysel veto hakları kimi vakit engel teşkil ediyor. Bu benzer durum da dışarıdan müdahalelere yol açıyor. Peki ne yapmak gerekiyor?

    ***

    Lire la suite