Yaparsa AKParti Yapar, Gerisi Avucunu Yalar


***

Lire la suite

Vox Populi Vox Dei: Halkın Sesi, Hakkın Sesi Değildir, Politika Esnafının Sloganıdır


Doğa’nın –Tanrının- sesi-; duyan kulaklar için bilimdir. Yönetimler; kendine özgü yasama’sı, yürütme’si ve yargı’sı ile önce can sonra canan bir yapıdır. Yönetimi –Yasamayı, yürütmeyi, yargıyı– dışarıdan yansızca gözlemleyecek ve geliştirecek bilim erki, henüz ufukta görünmüyor… Peki, bu durumda yapılması gereken nedir?

***

Lire la suite

Yerel Seçimlere Giderken Brüksel Bakışı: Ya Herro Ya Merro


***

Lire la suite

Ukrayna Savaşı’nın 2. Yılında Genel Tablo: Milyarlar Harcamaya Devam!


İki yıllık şiddet İnsanlığın asıl ihtiyaçları için harcanması gereken paranın silâh üreticileri ve tacirlerini zenginleştirmekten öteye kimseye bir “yarar” sağlamadığını kanıtlıyor. Peki, harcanan paraların toplamı ne kadar; savaşta hiçbir sorumluluğu bulunmayan bigünâh insanların kayıp sayısı nedir; ABD ve AB ne kadar para harcadı; Rusya’nın kayıpları ne gösteriyor; Türkiye’nin tutumu ne? Atatürk, ‘Millet hayatı tehlikeye girmedikçe, çıkarılan savaş savaş değil, cinayettir, öyleyse esas barıştır,’ diyor. Peki Ukrayna’da barış umudu mevcut mu?

***

Lire la suite

Eğitimce Gelişmemiş Toplumlarda Örtülü Demokrasi Rejimini Çalıştıranlar.


Doğada denge vardır. Hayvanlar aleminde; güçlü olan, güçlü olmayanı yer. İnsanlar aleminde ise, hırsızlık ideolojisine sahip olanlar; olmayanı sömürür, yer. Tarih boyunca; dürüst diye halkın güvendiği birçok yönetici hırsız damgasını yemiştir. Yönetici sınıfının hırsızlık eylemlerinde; hukuk kuralları işlemez. Onlarda; dostluk yoktur. Çıkar çatışmasında düşman olurlar, çıkarlar birleşince dost olurlar. Peki ne yapmak gerekiyor?

***

Lire la suite

Denklem değişmedikçe, hiçbir şey değişmez.


Ahlamak vahlamak, halkı yada yönetenleri suçlamak nafile. Toplumlar; iki azınlık bir çoğunluktan oluşur. Azınlıklar; normalin altındaki anormaller ve normalin üstündeki sürnormallerdir. Çoğunluk; o toplumun ortalama duygusunu düşüncesini ve davranışını; Nasıl’ını oluşturan ağırlık merkezidir.. Devlet otobüsünün yolcu çoğunluğunun seçtiği şoför; destekçisi olmayan anormal ve sürnormal azınlıkları niçin dinlesin!

***

Lire la suite

Kurum’u İBB Seçenler Suç Ortaklığı Yapmış mı Olacaklar!


İstanbul seçmeninin işi hiç de kolay değil. Bir tarafta Kentin en zor zamanlarında İngiliz Sefir ile Balık taam eden, tatile çıkan, ABD sefirinin Cumhurbaşkanı’nı bile ziyaret etmeden önce koşa koşa gittiği mevcut başkanı var. İktidarın adayı da son İliç felâketi yüzünden zan altında. “Outsider”lardan sadece İyi Parti adayının çok yönlü tecrübesi var. Türkistan kökenli bir iş adamı ve siyasetçi. Milliyetçi geçmişi ve sıkı bir örgütçülüğü olan hemen yanıbaşında. Ve peşin hükümlü, ön yargılı bakmayanlar için aynı “kalibrede” diyebileceğim DEM Parti adayları. Ve de “oy bölme” görevlisi izlenimi yaratan diğerleri… Duygusal mı, akılsal mı oy kullanacaksınız, tercih de irade de sizlerin değil mi? Nasıl olsa kimileri gibi “kıvırttırma” şansınız yok mu vakti zamanı gelince! Ama, siyasetçilere ve iktidara artık bir ders verme zamanı da gelmedi mi yoksa? Zor dostum zor, diyenlerinizi duyar gibi olanlar mutlaka vardır içinizde!

***

Lire la suite

Yerel Seçimlere Giderken Büyükşehir Belediyelerinin Konum ve Karakterini Anlama: Kime Oy Vereceksiniz?


Büyükşehir belediyelerinin görev ve sorumluluklarını ne oranda yerine getirdiği ve bunları kentlilerin yararına olacak şekilde ne oranda genişletebildiği yerel yönetimlerin geleceğine yönelik önemli bir soru işareti oluşturuyor. Yerel yönetimlerin hizmetten çok “rant kapısı” olarak algılanması niçin kaçınılmaz oluyor. Demokratik bir toplumun inşasında önemli bir rol oynayan belediyelerin, halk katılımının farklı yöntemlerini cesaretlendirerek siyasi süreçlerde etkin olma fırsatları sunması gerekiyor. Peki, belediyeler Avrupa Birliği’ndeki gibi birer “demokrasi okulu” işlevini yerine getirebiliyorlar mı?

***

Lire la suite

Yaşamın Her Alanında Önce Soruluyor: Paran Var mı?!


Birileri ticaret yapacak kazanç sağlayacak diye; insan sağlığını, insan haklarını, insan gelişimini ticarete alet ettirmek, insan düşmanlığıdır sosyal barbarlıktır. sağlığı, hukuku, eğitimi parasız hale getirebilmeyi; sosyal devleti gerçekleştirilebilinmelidir. Bütçeden ayrılacak fonlarla; sağlık, hukuk ve eğitim parasız olmalıdır. Ama kime, kimlere söylüyorsun ki! Paranın “Allah” yerine konulduğu günümüzde?

***

Lire la suite

AB: Çevre ve İklim Değişikliği Alanında Yeni Atılım: Yeni Hedef Neler Getiriyor?


AB’nin çevre konusunda aldığı önemli kararlar, gelecek için umut verici adımlar olarak değerlendiriliyor. AB’nin özellikle 2040 hedefine ulaşmak için belirlenen %90’lık sera gazı emisyon azaltımı hedefi, çevre ve iklim değişikliği konusundaki ciddiyetini ve kararlılığını gösteriyor. Bu hedefler, sadece AB’nin iklim nötrlüğüne ulaşmasını değil, aynı zamanda küresel düzeyde benzer çabaları teşvik etmeyi amaçlıyor.

***

Lire la suite

Kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesine ilişkin AB tedbirleri


Kadına yönelik şiddetle mücadele için 6 Şubat’ta kabul edilen yasa, tüm AB üye ülkelerinde yaşayan kadınları toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, zorla evlendirme, kadın sünneti, siber şiddet ve taciz gibi birçok konuya karşı korumayı amaçlıyor. Almanya, Fransa ve Hollanda karşı çıkınca, “tecavüz kavramı” üzerinde mutabakat sağlanamadı. Ancak AB, İstanbul Sözleşmesi uyarınca, tecavüzün rıza dışı bir eylem olarak görülmesi için farkındalık çalışmasını sürdürecek.

***

Lire la suite

AB Çiftçilerini ve Son Gösterilerini Derinliğine Anlamak: Döngüsel mi, Çevrimsel mi, Tepkisel mi?!


Son protestoların Avrupa genelinde yankı uyandırması ve birçok ülkede destek görmesi, çiftçilerin sorunlarının sadece bir ülkeye özgü olmadığını ve ortak bir çözüm gerektiğini gösteriyor. Peki neden? Hangi olumsuz unsurlar rol oynuyor? Çözüm var mı, mümkün mü? Türkiye’nin üzerinde düşünmesi gerekenler ve çıkartması zorunlu dersler neler?

***

Lire la suite

Hatay’da Depremden 1 Yıl Sonra: İleriye Yönelik Hayat Şansı Azalıyor


Çevreciler, deprem sonrası geçen bir yılın muhasebesini yapıp, raporlarını yayımlarlarken, CHP de âdeta özeleştirisini yaparcasına Lütfü Savaş bunca zaman ne yapmış sorusunu soruyor. Depremden sağ kurtulanlar büyük bir halk sağlığı sorunu ile karşı karşıya bulunuyor. “Yetkililer”in ise durumun farkında olmaz bir yaklaşım sergilemelerinin de insanlık anlayışı ile tezat yaratığı bizzat CHP bölge milletvekillerince ifade edilerek, eleştiriliyor! TMMOB Hatay Asbest Raporu’na göre, binalardan alınan 45 numuneden 16’sında asbest tespit edilmiş. Depremden sağ olarak kurtulanlar kümülatif kirlilik yükü neticesinde başka ölümcül hastalıkların pençesine düşme tehlikesiyle karşı karşıyalar. Yerel Seçimlere kısa süre kala iktidar bu bir yılı nasıl geçirdi acaba? Ki, bir önceki Çevre Bakanı’nı Mega Kent İstanbul için aday gösterme cesareti buldu kendisinde!

***

Lire la suite

Etliye de Sütlüye de Karışan Köşesinde Oturmayan Seçmen Olmadıkça Demokrasi Yoktur!


İktidarı iktidar yapan, ona oy veren seçmendir. İktidarın başarısında ve başarısızlığında, seçmenin %100 payı vardır. İktidarlar seçmenin bir köşeye çekilmesini etliye sütlüye karışmamasını isterler. Seçmenleri bu düruma düşürmek politikacıların yararına, seçmenlerin zararınadır. Polıtikacılar bu durumun değişmesini engelleyeceklerinden, seçmenlerin partilere karşı örgütlenmeleri, sağ ve sol partilere karşı sağcı ve solcu, toplam iki SEÇMEN SENDİKASI kurmaları olmazsa olmazdır. Türkiye’de mümkün mü?

***

Lire la suite

AB Güvenlik Birliği ve çocuklara yönelik cinsel istismar!


CB’nin ve yönetiminin sıkça kullandığı bir ifade var; “Avrupa Bizi Kıskanıyor!” Tıpkı Türk Basınının sıkça manşetlerinde kullandığı ifadeyi andırıyor; “Dünyanın Gözü, Kulağı Bizde! Nedense o Avrupa ve Dünya, Türkiye’de « sübyancılık » söz konusu olduğunda ne kıskanıyor ne de lânetliyor. Çünkü kendilerinin de bu iğrenç suçla başları dertte bulunuyor. Türkiye, dünyanın bu « ligi »nde 16 sırada bulunuyor. Çocuklar için bir ömür boyu travmatik sonuçları olan bu suçla sert tedbirler almak için AB’nin Brüksel merkezinin hareketlendiği gözlemleniyor. Bu kez de Türkiye’nin Belçika kökenli Aile ve Çocuk işlerinden sorumlu bakanı Mahinur Özdemir-Göktaş kıskansın biraz da, değil mi ya! Zira, Brüksel’deki « Avrokratlar » diyorlar ki; Bizim için her çocuk önemli! Hele nüfusun yaşlanmakta olduğu bir sırada. Peki neler öngörüyor Brüksel, bu belâ ile daha sıkı ve sert mücadele edebilmek için?!

***

Lire la suite

Seçimlere Giderken İltica ve göç reformu: AB Hükümetleri Onayladı, Şimdi Top Avrupa Parlamentosu’nda.


Son onay aşaması öncesinde, Üye devletlerin Avrupa sığınma ve göç sistemini iyileştirme konusundaki kararlılıklarını teyit ederek karar bağladıkları yeni kurallar, Avrupa iltica sistemini daha etkili hale getirecek ve üye ülkeler arasındaki dayanışmayı artıracak. Bu anlaşma, sahada, sınırlarda ve iç topraklarda göç ve sığınmayla mücadele şeklini temelden değiştirecek. Anlaşma yürürlüğe girmesinden itibaren mevcut uygulamaları da hızlandırarak vakit kazandıracak. Bu reform, özellikle Suriye Göçünü ve Türkiye üzerinden AB’ne “sızmaya” çalışan diğer sığınmacı, mülteci ve çalışma niyetiyle yola çıkan göçmenleri de doğrudan ilgilendiriyor!

***

Lire la suite

Türkiye nüfusu için alarm zilleri çalıyor: Artık çok yaşlı bir ülkeyiz


Yabancı nüfus azalıyor, köye geri dönülüyor yaşlanma artıyor, “yorgan altı”na girip uzun kış geceleri olmuyor. Tek “eğlence” artık çocuk yapmak değil. Futbol seyretmek, dizileri seyretmek daha eğlenceli. Sosyal Medya ortamında yabancı nüfusa yönelik ırkçılık almış başını gidiyor. Yetenekli nesil geleceğini Avrupa’da arıyor. Avrupa Birliği’nden Türk göçü dönüş yapsa bile yaşlı nüfusa katkı dışında bir fayda sağlamıyor. İyi de, bir ülke için çok önemli olan nüfus artışına kim katkı yapacak?

***

Lire la suite

Günümüzün Türkiye Türkleri Toplumu ve Toplumsal İç Dengeler


Duyguları düşünceleri davranışları farklı olduğu halde; mal ve can varlıklarını korumak ve artırmak amacıya yandaş görünen pilava karışmış pirinç tanesi görünümünde taşlar vardır, diş kıracakları günü bekleyen…Hindu Rahipler derler ki; Bir insanın akılsal durumu öküzü kutsal tanıyaca düzeyde israrcıysa, ona yüksek hakikatları anlatamazsınız…Zira, olumlu aşırılar; toplumun duygu, düşünce,davranış kalitesini uygarlaştırarak yüceltmeye çalışan devrimcilerdir. Olumsuz aşırılar, devrimcilere karşı çıkan geriletici gericilerdir.

***

Lire la suite

Depremle Mücadelenin Yolu Bileşenlerden Geçiyor: Yönetim, Halk, Altyapı, Ekosistem, Ekonomi.


Binlerce can kaybı, yıkılan binlerce bina, neredeyse hayatın durma noktasına geldiği şehirler… Aynı acıların bir kez daha yaşamamanın yolu, bir kentin bileşenlerini güçlendirmekten geçtiği kadar, mevcut zihniyetin, kadercilik anlayışının da değişmesinden de geçiyor öncelikle. Çalışmak, çok çalışmak, tembellikten kurtulmak şart. Yoksa depreme dayanıklı binalar inşa etmek yeterli değil. Uğranan kayıpları asgari düzeye indirebilmek için her alanda değişim ve dönüşüm zorunlu. Yaşamak, insanca yaşamak bugünkü gibi gözyaşı dökmemek istiyorsanız elbette! Peki yerine getirilmesi gereken ve hatta zorunlu olan altı bileşen nedir, nasıl hayata geçirilir?

***

Lire la suite

İnsanca Yaşamak İsteyenlerin Ölümünden Kazanmak!


***

Lire la suite

Pluralism Confronts Radicalization in Türkiye


The prevalence of radical religious attitudes low and demonstrates a decreasing trend. Social exclusion emerges as a significant factor influencing radical religious attitudes, with religiosity playing a role. Various socio-economic factors can influence changing radical religious attitudes. There is also a decreasing trend in participation in sects and religious commitment to sects.

***

Lire la suite

IŞİD’in « Türkiye Vilâyeti » Öyküsü: Kilise Saldırısının Anatomisi!


İyi de « Türkiye Vilâyeti » diye kendi videolarında bile « takdim » ediliyorsa, şimdi ne düşünmeliyiz?! Türkiye « işgâl » altındamı ki örgüt vilâyetini bile kurmuş? Burnumuzun dibinde eylem yapmaya bu vilayetten hareket ederek mi yola çıkıyor? Peki eylemciler niçin ya Dağıstanlı, Özbek, Tajik ya da Rus? Nusret Yılmaz, Kasım Güler, Şahap Variş kim? Bir örgütü çözmek kolay bir iş değildir. Peki Türkiye örgütü nasıl çözdü, kısa sürede saldırganları yakalayabiliyor? (nö)

***

Lire la suite

Türkiye’de yoksulluk ve gelir dağılımı: Gelir açısından işveren-işçi makası açılıyor mu?


Ayrımcılık karşıtı (Anti Apartheid) eylemci, dünyada Nelson Mandela ismiyle tanınan ama kabile adı asıl Madiba olan Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ilk siyahî devlet başkanı diyor ki; Yoksulluk, adaletsizlik ve büyüyen eşitsizlik dünyamızda var olduğu sürece, hiçbirimiz dinlenemeyiz. Yoksulluk seviyesi nasıl belirleniyor ve hangi unsurlar etkili oluyor belirlemede. Eğitimin getirisi rol oynuyor mu? Türkiye’deki mevcut durum nedir? Gelir dağılımı dengesini koruyor mu? İçerideki analizi okuduktan sonra üzerinde düşünün ve kendi durumunuzdan kuşku duyuyorsanız bir değerlendirme yapın! Son açıklanan rakam 11 milyon 651 bin içinde misiniz karar verin…

***

Lire la suite