85 Yılda Kaybedilme Sürecine Sokulan ve 100. Yılını Kutladığını Sananların Ülkesi!


Bir ülke düşünün; doğru söyleyeni bırakın dokuz köyden, anavatan topraklarından kovmuş, Nazım Hikmetler gibilerini sürgüne vatanından, ailesinden, sevdiklerinden, sevenlerinden uzaklaştırmış, sürgüne mahkûm etmiş. Sabahattin Ali gibilerini kim vurduya – yargısız infaz yoluyla öldürmüş – suçunu da Atatürk’e yüklemiş. Yalakayı koltuğunun altına almış. İktidardakilerin eğilimlerine veya devletin “çıkarlarına” hizmet edenleri örtülülerle beslemiş. Beslediklerini de “Atatürkçü” “milliyetçi” « Kürt » “Türk » « İslâmcı” diye bölmüş.. Bir ülke düşünün; dinleri, ırkları, kökenleri, inançları farklı bir toplumu kimlik buhranına düşürmüş. Oysa ki Cumhuriyet’in Kurucu Babaları, « Türk » üst kimliği altında yepyeni bir toplum, üzerinde yaşayacakları bir memleket inşasına girişmişler. Ve bu ülke şu sıralar kendilerini « Türk, Atatürkçü, Milliyetçi, Kürt, şucu bucu « kisveleri » altında gizlenip « yeni bir devrim » yapmaya soyunmuş! Mevcut Cumhuriyet dar geiyor olmalı ki bazılarına, « teröristler »le birlikte « Demokratik Cumhuriyet » peşinde koşanların peşinden gidiyor. Kolay gele derler bu « ümmet » topluluğuna! Rastgele, balıkçı deyimiyle…

***

Lire la suite

3 Senaryo Üzerine Kurulu Deprem İçin AB Bağış Fonu


Kredi ve Hibenin Kullanım Senaryolarına göre; a) Çok bağışçılı bir güven fonunun kurulması; b) Miktarın, uzun vadeli ihtiyaçların sağlanması ve deprem bölgesinin yeniden yapılanması için kullanılması; c) Yapılan bağışların ve kullanılan kredilerin, tüm şeffaflığıyla nerelere ve hangi amaçla aktarıldığına dikkat edilmesi; d) Bağışçıları içeren politika komiteleri ile bağışçıları ve ulusal makamları içeren finansman komitelerinin kurulması; e) Proje inceleme ve denetleme mekanizmalarının kurulması; f) Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve altı bakanlığın yanısıra, Sayıştay ve dış denetimlerin yapılması; g) Bağışçıların, bağışların kullanılmasında şartlılık sunabilmesi ve politika yapım süreçlerine girebilmesi; h) Türkiye’de mülteciler için kurulan AB Mali Yardım Aracı benzeri bir denetim mekanizması kurulması. Peki, bağışların aktarımı ve kullanımı ne zaman başlayacak? Koşullar oluşunca mı!

***

Lire la suite

Umut, artık fakirin ekmeği olmaktan çıktı günümüzün Türkiye’sinde…


Ve güneş doğarken politikacı, devlet adamı Konağına döner bir ziyafetten, ya seçim sonucunu kutlamıştır ya da üzüntüsünden, içmekten… Ve güneş doğarken çöp kamyonları, yabancı diyarlarda ölüleri toplar kaldırımlardan İşsiz ölüleri aç ölüleri… Ve güneş doğarken bir geceyi bir uzun geceyi daha uykusuz geçirmişler vardır, marjinaller… Hasretliği, ölümü, memleketi ve dünyayı düşünmüşlerdir mutlaka uykusuz kalırken… Ve güneş doğarken sanki tüm gece boyunca uyumuşçasına manda gibi açılmış gözleriyle pencereden dışarı bakarlar. Hiç mi umut yok insanlık için?! Sorusunu bir kez daha sorarlarken…

***

Lire la suite

Elections and the West:The Reasons behind the West’s Distrust in Turkey


Türkiye ile Batı arasındaki ilişkilerde belirleyici olan karşılıklı güven eksikliğidir. Türkiye’nin siyasi sistemi, kurumlarının, kuvvetler ayrılığının olmaması, yargı bağımsızlığına ilişkin soru işaretleri ve ekonomi politikaları nedeniyle Batı’ya güven vermekten uzak görülüyor. Bu tür alanlarda önemli ilerlemeler kaydedilmedikçe güven tesis etmek çok zordur. AB, ABD ve NATO gibi kuruluşlar, Türkiye’ye bir not vermek için 2023 seçimlerinin sonuçlarını bekliyor. Eskiden kullanılan bir deyim var; Batı Çıpasına Bağlı Türkiye!” Seçimler öncesi değiştirmek gerekirse; Medet Ya Muhalefet!” demek mümkün…

***

Lire la suite

Türkiye’deki Seçimler: Dışarısının Beklentisi ve Gerçekleştirmek İçin Yırtındığı Nihaî Hedefi


***

Lire la suite

2022 Yılında Türkiye’nin Hava Kirliliği, Depremdeki Kadar Ölüme Yol Açtı:42 bin 67


Kirlenmişlik mi dediniz? Hani, amiyane tabiri ile pislikten her tarafın akıyor, diye, temizliğe nereden başlayacağını şaşırıyor insan. Siyasetçinin suçu mu, vatandaşların vurdumduymazlığı mı, uyulması gereken ulusal ve özellikle uluslararası kıstas ve kuralları sürekli ihlâl etme arayışları ve denetimsizlik mi, ara da bul derler insana. Oysa şu Mübaret Ramazan Ayı’nda bile ağızlarda İslâm Peygamberinin “Temizlik imanın yarısıdır.” sözleri sıkça telaffuz edilmiyor mu? İbadetin Tanrı Katı’nda kabulünün ön koşuludur, temizlik… Maddi temizliğin yanısıra, bir de manevisi vardır ki, bunun da yolu; kişinin art niyetli ve kötü düşüncelerden arındırtmasından geçer. Temiz, tertemiz bir ruha sahip olabilmesi için. Genelinde, temiz miyiz acaba?

***

Lire la suite

Sizler de Benim gibi “UÇUKLAR” dan mısınız?!


***

Lire la suite

İktidar ile Muhalefet Arasındaki “Didişme”nin Aracı Gibi Tanımlansa Da…


Dünyamızın herhangi bir köşesinden gün gelip de şöyle bir mesaj gelse de inanmayın: Bizim buralarda özlemini duyduğunuz, hasretini çektiğiniz özgür basın/medya mevcuttur! Derhal bir “araştırma komisyonu” kurulup, mesajın izi sürülmeli, gerçek olup olmadığı kanıtlanmalıdır. Ola ki doğru! O yöntemi, modeli “parası” ne ise – günümüzde kimse bedava hizmet vermiyor, Kızılay önümüzde – ödeyip ülkenize döndünüz. Sanıyormusunuz ki, mevcut iktidar ve diğer “bağımsız erk” dediklerimiz, balıklama üzerine atlayacaklar?! İlk önce « taş koyacaklar » mevcut basın ve medya patronları ile çalışanları olacaktır. Niye mi? Üzerinde düşünün derim… Atatürk sonrası, kurduğu parti bile becerememiş, O’nun ilkelerine uymayı. Bugün mü iktidar olursa (!) gerçekleştirecek?

***

Lire la suite

AB’nin Zirve Gündemi, Onurlu ve İnsancıl Bir Yaşamla İlgili Meseleler


***

Lire la suite

Birilerinin “Kuklacıları” Varsa, Türkiye’nin de “Kavalcıları” Mevcut


Hey tek delikli kaval Çal desek ne çalarsın Sen ne işe yararsın Kibarca dolaşırsın Her yerde her zamanda Şıkır şıkır oynarsın Kem gözünden dilinden Su içmeyiz elinden Sana burda ekmek yok Çek git bizim illerden – Kayahan

***

Lire la suite

Doğa ve Jeopolitik: Denizler, Okyanuslar ve Su…


20. yüzyılda suyla ilgili 149 anlaşma imzalanmasına karşın, çatışmaların çıkması tehlikesi her an için mevcut. İşte bu yüzden Dünya’nın su, denizler ve okyanuslar konusunda daha fazla işbirliğine gereksinimi var. Zira, jeopolitiğin su ile karşı karşıya gelmesi insanlığın da mahvına sebep olma, yıkımına yol açmada rol oynayabilecek bir güçte. İklim değişimi baskısının da artması hem suya erişimi zorlaştırıyor hem de denizler ile okyanusların bioçeşitliliğini tehdit ediyor. AB, tarımda suyun yeniden kullanım kıstaslarını belirliyor, eko-tasarım yönetmeliği hazırlıyor. Konu, Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiriyor. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk‘ün üzerine vurgu yaptığı gibi; jeopolitik çıkarlar için doğanın feda edilmemesi zorunlu!

***

Lire la suite

Depremlerin Nükleer Facialara da Yol Açabileceğini Unutmayalım


Çernobil nükleer faciası ve Fukuşima Nükleer Santral kazası sonrası radyasyon kirliliği bugün bile etkilerini hissettirdiği gibi, Japonya’da bölge topraklarda binlerce yıl tarım yapılamayacağı, bölgede yaşayan 300 bin kişinin tahliye edilmesine karşın radyasyona maruz kalan insanların gelecekte %70’inin kansere yakalanma riskinin çok yüksek olduğu bir sır değil. Kıbrıs merkezli muhtemel bir depremde Akkuyu santralının dolgu alanında olan soğutma sisteminin arızalanması sonucu büyük bir radyasyon felaketinin meydana gelebileceğinden korkuluyor.

***

Lire la suite

Beklenen 100 Milyar, Topu topu 10 Milyar: Verilmek İstenen Mesaj Ne?


Tabiri caisse, “Dağ Fare Doğurdu” demek gerekiyor, Brüksel’de sona eren Türkiye ve Suriye için düzenlenen “bağış” kondransı ardından… Utanılacak bir netice de diyebilirsiniz; “dilenciler” bile bu kadar kazanmıyorlar, da… Bu durumlara düşürenler düşünsünler demek te bir şey ifade etmiyor, zira mutlaka çıkan sonucu “parlatacak” gerekçeler bulacaklardır. İnanan, inansın…

***

Lire la suite

Bir Bilmece: Adı Var Sanı Yok, Ama Gürültü Koparanı Çok, Bilin Bakalım Kim?


Kimin kontrolü altındaysa, akıllara da hükmedebilir; Kimilerine göre, dünyadaki en güçlü varlıktır; Halk genelde, onun inanarak söylediklerine inanır; Ancak, dikkat ve teyit etmezseniz, mazlumlardan da nefret ettirir sizlere, zulmü yapanları da sevdirir. Bir bakmışsınız ki, Azrail Meleğine âşık oluvermişsiniz!

***

Lire la suite

Ukrayna Krizi’nin 1.Yılında AB – ABD İlişkileri ve Rusya


Donald Trump’ın ABD Başkanlığı transatlantik ilişkiler açısından belirleyici olmuş, AB ve ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında demokrasi ve uluslararası hukukun üstünlüğü, liberal ekonominin işlerliği ve uluslararası iş birliği gibi ortak değerler üzerine kurmuş oldukları ilişkiler büyük bir çıkmaza girmişti. Joe Biden’ın 2021’de yeni ABD Başkanı olarak seçilmesi her ne kadar “Amerika geri döndü. Transatlantik ittifak geri döndü” anlamına geldiyse de, şu an ilişkiler ne âlemde? Peki ya Rusya!

***

Lire la suite

Günümüzün Baş Belâları ve Gerçekleri Anlatmaya Çalışanlar


Çevrimiçi zorbalar, aşağılayıcı gönderilerle kasten insanları gücendirme, sorun çıkarma veya doğrudan saldırma ve onları duygusal etkileme amaç ve hedefi güderler. Argoda « troll » diye tanımlanırlar. Kışkırtıcı, içten olmayan, önemli ve kararlarınızı belirlemek için iyi niyetli davranıp bilgiler arayışında olan sizleri « fake », yanıltıcı, duygusal tepki vermeye zorlayarak manipüle etmeye çalışan, paralı « satın alınmışlar »dır! Patron veya patroniçeleri ne diyorsa o yönde hareket etmek mecburiyetindedirler. Günümüzün teknolojik olanaklarını da kullanıp değiştirdikleri, farklı içerikler ekledikleri veya kendilerinden birini konuşturarak mesaj verdirdikleri paylaşımlar yayarlar. Sizlere güven vermek, dostluk kurmak ve de paylaşımlarına inandırmak için de, değer ve inançlarınız, bağlı olduğunuz siyasî eğilimlerle ilgili özlü söz, yaşamı ilgilendiren, -hayvan sevgili- profil ve avatarlar seçerler. Onları ya görmezden gelin, gerçek yüzlerini tanımak vakit alsa da; ya da tepkinizi göstermeden, yanıtlamadan, paylaşımlarını beğenmeden önce iki kez düşünün. Ama mantık yoluyla, gerçekleri kanıtlacak şekilde örnekleyerek etkileme yöntemine başvurmayın. Zira hiç merak etmeyin, gerçeklerin hepsinin farkındadırlar!

***

Lire la suite

Avrupa Birliği’nde ve Dünya’da Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ne Durumda?


Ekonomik katılım, istihdam ve siyasi güçlenme alanlarında hızlı gelişmeler gerekiyor. Çağdaş ülkelerde, eşitliğin en çok sağlandığı alan sağlık. AB’nin son verilerine göre, 27 üyesinin eşitlik ortalaması % 70 civrında. Birincilik sırası İsveç, sonunculuk ise Yunanistan’a ait. Dünya sıralamasında ise Türkiye, kadın – erkek eşitliğini dengeleyebilmek için yapması gereken çok şey var.

***

Lire la suite

Avrupa Birliği – NATO: Tehdit, Tehlike ve Bölgelerini Sınayan Saldırılara Karşı “Ortak Kalkan Oluşturma” çalışmalarını resmen başlattı.


Brüksel’de AB – NATO Görev Gücü ne anlama geliyor? Ne yönde çalışmalar yapacak? Türkiye için nasıl değerlendirilebilir? NATO üyesi Türkiye AB Savunma Yapılanmasına adımı attı şeklinde yorumlanabilir mi? Toplantıya Türkiye’den hangi düzeyde katılım oldu? Finlandiya adımı Ankara’ya yardımcı oldu mu?

***

Lire la suite

Hayatta kalmak değil, yaşamak istiyoruz!


Türkiye’nin « temel sorunu » sadece iktidarları değiştirmekle sona ermiyor ve yakın geçmişimiz bu tespiti fazlasıyla kanıtlayan örnekleri ile dopdolu! Atatürk’ün ölümü sonrasında fazla bir zaman geçmeden başlayan çok yönlü « reform ve devrimlere darbe indirme çabaları » sinsi sinsi yol almaya devam ediyor. Dökülen, « timsah gözyaşları »na duygusal davranıp kanıverenler kaybetmeye devam ediyor ve de edecekleri anlaşılıyor. Uzmanlar, Türkiye Kentlerini Depremin Ardından Yeniden Nasıl Daha İyi İnşa Edebilir? arayış ve uyarılarını sürdürürken, iklim risklerini düşünmeden yeniden inşaat faaliyetleri gerçekleştirmenin büyük bir hata olacağını aralıksız tekrarlarken, bir de bakıyorsunuz fırsatçılar, Ekokırım Suçları işlemeye devam ediyorlar ve ne yerel ne de merkezi yönetimler ses çıkarıyor. Peki neler yapılması gerekiyor?!

***

Lire la suite

Muhafazakar, Brexit ve AB’den yana olup, egemenlik ve kimlik sorununu çözüm aşamasına getirebilme başarısı!


***

Lire la suite

Türkiye’da Meclis’in bir Mahkeme Düzeninde Çalışabilmesi Mümkün mü?


İktidar « davalı »; Muhalefet « davacı ». Yasa teklifleri; üniversitelerin konu ile ilgili bölümlerinin veya alanlarında gerçekten uzmanlanmış olan kurum ve kuruluşların, leyhte ve aleyhte düzenleyecekleri birer « bilirkişi raporu » ile parlamentoda görüşülmeli ve karara bağlanabilmeli. İktidar ve muhalefetin birlikte onayladıkları ortak yasalar, her ikisinin başarısı veya başarısızlığı olarak değerlendilmeli. Böylece demokrasi, bilimsel seviyede bilek gücü savaşından, akıl gücü mantığına evrilmiş olmaz mı?!

***

Lire la suite

Seçimlere Giderken İktidar ve Muhalefeti Bekleyen Tehlikeler!


***

Lire la suite

AB Şimdi de UZAY Rekabetine Başlıyor!


***

Lire la suite

Türkiye ve Suriye halkları için Uluslararası Bağışçılar Konferansı – 20 Mart 2023 (Tarih değişikliği)


***

Lire la suite

Keklik idim vurdular


Yaşamımda şu ana kadar ne Keklik yemişimdir, ne de Keklik Avı’na çıkmışımdır. Vegan takıldığımdan dolayı değildir birincisi. Hayvanları çok sevdiğimden ve öldürülmelerine kesinlikle karşı çıktığım için de ne Keklik için ne de bir başka hayvanı avlamak defterimde yazmaz. Genç yaşlarda Seferihisarlı bir üniversite arkadaşımın ısrarı üzerine kuş avına çıkmıştım. Tüfeğim bile vardı, ruhsatlı. Bırakın tek kuş vurmayı, tüfek bile atamadan geri dönüştüm. Sonra da etraf karışınca ve de para gerektiğinden satmıştım. Neden şimdi yeniden Keklik-Siyaset ilişkisi?!

***

Lire la suite