NATO Brüksel Zirvesi: Başarının Şifresi…


ABD – İngiltere – Türkiye!

***

Lire la suite

Mısır’ın görünmeyen yüzü…


…ve Türkiye benzerliği!

***

Lire la suite

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BU MU?!


 

Savcının Yargısız İnfazla Beraat Kararı!

⚖ Kelimeler, silahlardan daha güçlüdür. Düşmanlarımızın silahlanmasına izin vermiyoruz. Neden konuşmalarına izin verelim?
Joseph Stalin

⚖ Bir düşüncenin ifade edilmesini susturmanın olağandışı kötülüğü insan ırkını, gelecek nesillerle beraber bu nesli ve düşünceye sahip olanlardan çok düşünceye katılmayanları soymasıdır. Eğer düşünce doğruysa gerçeği bulmak için yapılan hata alışverişinden yoksun kalırlar: eğer yanlışsa, düşüncedeki hatanın ortaya çıkardığı ve büyük bir faydası olan, gerçeğin daha netçe algılanışını ve canlı izlenimini kaybederler.
John Stuart Mill

⚖ Halkın çıkarlarına paralel olarak ve sosyalist sistemi güçlendirmek ve geliştirmek için, Sovyetler Birliği vatandaşlarına ifade, basın, konferans, toplantı, sokak yürüyüşü ve gösteri özgürlüğü garanti edilmiştir.
SSCB Anayasası Madde 50

⚖ Konuşma özgürlüğü olmadan gerçeği aramak mümkün olamaz… gerçeği keşfetmek işe yaramaz. Konuşma özgürlüğünün binlerce kez kötüye kullanılması inkar edilmesinden daha iyidir. Kötüye kullanım bir günde ölür, ama inkar edilmesi hayatları yok eder, ve ırkımızın umutlarını gömer.
Charles Bradlaugh

⚖ Ne zaman hükümet muhalefetin sesini susturma prensibine bağlansa, gidebileceği tek bir nokta vardır, ve bu, ülkedeki her vatandaş için terör kaynağı olup, herkesin korkuyla yaşadığı bir ülke yaratana kadar sürekli artan baskıcı önlemler alma yolunun bittiği yerdir.
Harry Truman

⚖ Sansür, geçerli anlayışları ve var olan kurumları ve yasaları birilerinin sorgulamasını engellemek için var. Bütün ilerleme geçerli anlayışların sorgulanmasıyla ve var olan yasaların ve kurumların değiştirilmesiyle gerçekleşir. Sonuç olarak ilerlemek için gerekli olan ilk şey sansürün kaldırılmasıdır.
Bernard Shaw

⚖ İnsanlarının özgür bir ortamda gerçekleri ve yanlışları yargılamasından korkan bir millet, kendi insanlarından korkan bir millettir.
John Kennedy

© photocredit

***

Lire la suite

Türkiye’de Türk (Türkiyeli) olmak…


Dışarıda Türk (Türkiyeli) olmak!

***

Lire la suite

Asırlar Öncesinin Türk İmajı…


 

…ve bugün gelinen nokta!

İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler.
Napoléon Bonaparte

Türk toplumunda kişisel nitelik ve değer dışında hiçbir şeye önem verilmez.
Baron Büsbek

Türkler muhakkak ki Avrupa tarihinin ve yakın Asya tarihinin bildiği en halis efendi millettir.
Kayzerling

Türk’ü anlamamak için tarihe göz yummak gerekir. Haksız saldırılar ve adi iftiralar önünde Türk’ün vakur kalışı, kuşku yok ki körlerin gerçeği, eşyayı anlamadıklarını düşündüklerinden ve körlere acıdıklarındandır. Bu soylu davranış o adi iftiralara ne açık bir cevap oluyor.
Pierre Loti

Türkler pek farkında değil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır. Tarihten Türkler çıkarılırsa ortada tarih diye bir şey kalmaz.
Fritz Neumark

Türklerin biricik sevdikleri şey hak ve hakikattir. Ve hiçbir haksızlık yapmadıkları halde haksızlığa uğramışlardır.
William Pitt

Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur.
Torquato Tasso

***

Lire la suite

Şiir Pazarı: Bir Ülke Uyuyor…


 

Umudun içinde yalnız, tek başına, bir başına, yapayalnız!

Ülke uyuyor.
Derin-derin uyuyor ülke,
yüzünü taştan avuçlarının arasına gizlemiş.
Pencereler kapalı, okunmuş kitaplar gibi.
Pencereler kör, panjurların ardında olanı bilmiyorsun,
korku, korku, korku. Nasıl? –bilmiyorsun.
Bu Gölge ki ayak tırnaklarının ucundan başlıyor yükselmeye
ellere ulaşıyor, kalbe, enseye,
saç diplerine ulaşıyor
tıpkı güneşin doğuşu gibi
ve dağın gölgesi yükseliyor ağır ağır ovanın üzerinde
örtüyor bağları, zeytin ağaçlarını, evleri,
örtüyor meydanı
ve sonra çan kulesini,
ve bir kuş sadece, sokulmak istemiyor gölgeye
ve yükseliyor, sadece o kuş, yüksek, yüksek, yüksek, çok yükseğe
az olan ışığa, gökyüzüne,
tek başına, bir başına, yapayalnız,
ruhun korku bilmez hali gibi
umudun içinde yalnız, kararlılık içinde
tek başına, bir başına, yapayalnız
yüksek-yüksek-bilmiyorsun-ışıkta kalıp kalmayacağını
ya da balıklama gölgeye veya çamura batmayacağını
tıpkı güneşin doğuşu gibi
bir kırmızı güneş gökyüzünde
sanki geniş kan damlası gövdesinde öldürülenin,
Nem ve sessizlik, derin sessizlik

Yannis Ritsos

[Çeviren: Olga Okay – Tüm Şiirleri]

© photocredit

***

Lire la suite

Le petit gars de Turquie…


 

Quel chemin a traversé en 43 ans!

sıla derdine düşünce anlarsın
yunanlıyla kardeş olduğunu
bir rum şarkısı duyunca gör
gurbet elde istanbul çocuğunu

bir soyun kanı olmasın varsın
damarlarımızda akan kan
içimizde şu deli rüzgâr
bir havadan

aramızda bir mavi büyü
bir sıcak deniz
kıyılarında birbirinden güzel
iki milletiz

önce bir kahkaha çalınır kulağına
sonra rum şiveli türkçeler
o Boğaz’dan söz eder
sen rakıyı hatırlarsın

Yunanlıyla kardeş olduğunu
sıla derdine düşünce anlarsın

Bülent Ecevit
[Şiirin Tamamı]

***

Lire la suite

Yazarlarımızdan farklı 19 Mayıs 2017!


***

Lire la suite

The State of Play of Bilateral Engagement with EU Neighbourhood Policy Partners!


 

What progress has been registered in the area of good governance, democracy, rule of law and human rights?

The ENP was reviewed in 2015 to respond to the new challenges of an evolving neighbourhood. Today’s report shows results following a new approach based on differentiation, joint ownership and flexibility.

The revised European Neighbourhood Policy (ENP) reinvigorated the relations between the European Union and its neighbours to the East and South, with a greater focus on stabilisation, resilience and security.

A tailor made approach with each and every country, to ensure it addresses the real needs and interests, for the sake of all our citizens.

The reviewed ENP has mobilised significant support to reforms in four priority areas: good governance, democracy, rule of law and human rights; economic development for stabilisation; security; migration and mobility.

Other available languages: FR DE ES IT EL CS ET HU LT MT PL SK SL HR

***

Lire la suite

Energy: a shaping factor for regional stability in the Eastern Mediterranean?


 

New regional cooperation scenarios despite conflicts!

⛅ In recent years, the Eastern Mediterranean has been a hot topic in international energy markets. Interest in the area arose when three large fields were discovered between 2009 and 2011: the Tamar and Leviathan fields in offshore Israel and the Aphrodite field in offshore Cyprus.

⛅ To exploit this potential, a number of export options where progressively discussed, from pipelines (to Turkey or Greece) to LNG plants (in Cyprus, Israel and Egypt).

⛅ Analysts have expressed hopes that the new gas discoveries might not only strengthen the energy cooperation in the region, but also pave the way for a new era of economic and political stability.

⛅ However, the high initial expectations were largely muted over time. In Israel, a long-lasting internal political debate on the management of the gas resources created a climate of uncertainty that contributed to the delay of key investment decisions.

⛅ In Cyprus, where the gas discovery was welcomed as a god-sent gift to relieve the country from its financial troubles, the initial enthusiasm cooled down due to successive downward revisions of the expected resources.

⛅ These developments raised scepticism on the general idea that the Eastern Mediterranean might become a gas-exporting region. But expectations were revived by the recent discovery of the large Zohr gas field in offshore Egypt. Considering its size, this discovery – the largest ever made in the Mediterranean Sea –might indeed completely change the regional gas outlook.

⛅ However, multiple lines of conflict (e.g. the Cyprus issue, the changing relations between Turkey, Israel and Egypt, Israel’s relations with neighbours and the Turkish-Greek disputes over the Aegean) make future potential exploitation of Eastern Mediterranean energy resources a major geopolitical issue.

***

Lire la suite

EU Defence: Council adopts Conclusions


 

EU remains committed to strengthen security and defence!

EU Ministers of Foreign Affairs and Defence meet in Brussels on 18 May 2017 to take stock of the implementation of the EU Global Strategy in the area of security and defence and adopt conclusions in this regard.

The Council is also discussing EU-NATO cooperation. Over lunch, defence ministers are discussing counter-terrorism together with interior ministers. The meeting is preceded by the European Defence Agency (EDA) steering board.

By responding to external conflicts and crises, building the capacities of partners and protecting the Union and its citizens – the three strategic priorities 1) responding to external conflicts and crises when they arise, 2) building the capacities of partners, 3) protecting the European Union and its citizens through external action.identified in the EU’s level of ambition as derived from the EU Global Strategy – the EU remains committed to strengthen security and defence.

the EU is enhancing its ability to act as a security provider, as well as its global strategic role and its capacity to act autonomously when and where necessary and with partners wherever possible.

the Council stresses the importance of tackling challenges and threats along the nexus between internal and external security as well as to develop an integrated approach, including to better address prevention, linking up different EU instruments in a coordinated way.

« L’UE demeure déterminée à renforcer la sécurité et la défense », le Conseil adopte des conclusions

© photocredit

***

Lire la suite

« FETÖ Savunması » gibi değişiklik önergeleri…


 

Avrupalı Parlamenterlerin «derdi» Türkiye ile ilişkilerin tamamen kopartılması (mı?!)

Avrupa Parlamentosu’nun Dışilişkiler Komisyonu’nda oylanması sırasını bekleyen Kati Piri Karar Taslağı [EP/Turkey: Modernisation of the Customs Union]üzerine 397 adet değişiklik önergesi sunuldu. [Amendments 1 – 199] + [Amendments 200 – 397] Report on the 2016 Commission Report on Turkey

Ekseriyeti Türkiye aleyhtarı Kıbrıslı Rum, Yunan, aşırı sol ve aşırı sağ parlamenterler tarafından sunulan önergelerde; Fethullah Gülen’e âdeta sahip çıkılıyor ve darbenin Erdoğan tarafından düzenlendiği, AB istihbarat Servisleri’nce de teyit edildiği iddiasında bulunuluyor.

Ermeni Soykırımı Kararı dahil taslak metnine bir çok ekleme taleplerinin dışında, Türkiye’nin bugüne kadar yerine getirmediği Avrupa beklentileri de sıralanıyor.

Ardından da; Türkiye ile üyelik müzakerelerinin durdurulması isteniyor. Ayrıca, Parlamento’dan görüş bildirmesini bekleyen Hükümetlerin Karar Organı Bakanlar Konseyi’nden de günün koşullarına uyarlanmış yeni gümrük birliği anlaşmasıyla ilgili müzakereleri başlatmaması isteniyor.

Oylamaların 29 Mayıs tarihinde yapılması bekleniyor.

***

Lire la suite

DÜNYA DEVLETİ İDEALİ


 

Tılsımı nedir?


⚖ Bütün büyük olayların, büyük düşüncelerin önemsiz bir başlangıcı vardır.

⚖ Büyük olmanın yolu da, deha gibi çalışma ve alınterinden geçer.

⚖ Tarihsel mutlakıyet yeterli değil, etkilidir, gücü elde etmiş ve elinde tutmuştur. Güç sahibi olur olmaz, tek yaratıcı gerçekliği yok etmiştir.

⚖ Aslında zeki bir insan, haydut olup topluma sadece şiddetle hükmetmenin hayalini kurar. Bu da birtakım romanlarda okuduğumuz kadar kolay olmadığından, genellikle siyasete girilir, en zalim partiye koşulur. Aklımızı ayak altına alıyormuşuz, ne önemi var, değil mi? Böylece dünyaya hükmedebildikten sonra…

⚖ Adalet olmadan düzen olmaz.

⚖ Çağdaş siyasi toplum, insanları mutsuzluğa düşürme makinesidir.

⚖ Dünyadaki kötülüklerin çoğunun temelinde, başkasının varolan veya olası sorunlarını görmezden gelmek yatar, iyi niyetli yaklaşımlar da altyapıca yetersiz ise, kötü bir niyetinki kadar tahribata yol açabilir.

⚖ Umutsuzluğu ve bu dertli dünyayı kabul etmeyerek, insanların birleşmesini ve kötü yazgılarına karşı savaşmalarını istiyordum

⚖ Geleceğe yönelik gerçek cömertlik, şu an mevcut olan her şeyden vazgeçmeyi içerir.

⚖ Yüzyılımız korku çağıdır. Diyeceksiniz ki korku bir bilim değildir, ama bu korkuda bilimin payı var.

Albert Camus

***

Lire la suite

Puslu «Trump Ormanı»nda kafa-göz yarmadan ilerlemek…


© photocredit

***

Lire la suite

EU Defence Ministers Meeting – Brussels, 18 May 2017


***

Lire la suite

Önemli Toplantılar Arifesinde Yeliz Eren Gözüyle Avrupa Savunması’nın Geleceği…


 

Sorun sadece masraf paylaşımı mı?!

⚔ AB’ye komşu coğrafyalarda yaşanan ve Avrupa topraklarına sirayet eden istikrarsızlık ve güvenlik tehditleri, Avrupa Savunma Birliği tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma kararı alması, Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesiyle artan belirsizlik, savunma alanında entegrasyona hız verilmesini zorunlu
kılıyor.

⚔ Birleşik Krallık’ın NATO imkânlarını kopyalayacağı gerekçesiyle AB’nin savunma alanındaki girişimlerine yönelik muhalefeti, şimdiye dek AB savunma ve güvenlik girişimlerinde diğer alanlara kıyasla oldukça yavaş seyreden adımlarda geçerli bir mazeret olarak görülmüştü.

⚔ Şimdiye kadar Birleşik Krallık’ın itirazlarının arkasına saklanan Polonya ve Baltık ülkeleri gibi “Atlantikçi” Üye Devletler de Brexit ile birlikte savunma alanında ileri adımlara karşı seslerini yükseltmeye başlayabilir. Rusya’nın güç gösterileri karşısında kendilerini tehdit altında hisseden söz konusu ülkeler, NATO’nun güvencesini tehlikeye atacağı gerekçesiyle iddialı girişimlere karşı çıkabilir.

⚔ AB, bir dizi girişimi uygulayarak ve antlaşmalarda henüz hayata geçirilmemiş olan PESCO gibi mekanizmaları yeniden keşfederek savunma ve güvenlik alanında işbirliği potansiyelini ve etkinliğini artırmayı hedefleyecek.

⚔ Bu çabaların, ortak bir Avrupa ordusu kurulmasıyla sonuçlanmasının en azından öngörülebilir vadede olası görünmüyor. AB’nin savunma birliğine doğru evirilmesinin ileri entegrasyonu ve egemenlik devrini zorunlu kılması da zorlu bir sürece işaret ediyor. Avrupa şüpheciliğinin yükselişe geçtiği ve daha çok entegrasyon fikrinin dahi vatandaşlarda hoşnutsuzluk yarattığı bir dönemde, ulusal egemenliğin kalbinde yer alan savunma alanında entegrasyon yanlısı eğilimlerin destek toplayacağı gerçekçi görünmüyor.

⚔ Temel sorun olan siyasi irade eksikliğinin ve güvensizliğin üstesinden gelinmesine yönelik çözüm üretilemiyor. Söz konusu girişimlerin uygulanması ve güvenlik ve savunma alanında işbirliğinin ne kadar ilerletilebileceğinin temel belirleyicisi ise Almanya ve Fransa gibi «Lokomotif Ülkeler» olabilir mi?

© photocredit

***

Lire la suite

EU General Affairs Council…


Turkey on the Menu!

***

Lire la suite

«Kafatası ve Kemikler Kulübü»nden…


 

Dünyanın Yönetimine!

☠ Küresel bir değişimin eşiğindeyiz. Beklentimiz, tam zamanında gelecek bir bunalımdır. Uluslar, Yeni Dünya Düzeni’ni o zaman mecburen kabul edeceklerdir!. Dünyada bir devlet oluşturduğumuzda, modern dünya daha mükemmel ve daha istikrarlı olacaktır. Halkların kendilerini yönetme hakları, artık dünya bankerleri ve aydınları olan bir avuç seçkine geçecektir.

☠ Hangi yol seçilirse seçilsin, Birleşik Devletler’e ve Avrupa’ya dayanan çok uluslu şirketler, küreselleşmeyi yönlendiren lokomotifler olarak gözükmektedir. ABD ve Avrupa’nın çok uluslu şirketleri, gelişmekte olan ülkelerin şirketlerini yutacaktır.

☠ Dünya servetinin %50’sine, buna karşılık nüfusunun %6,3’üne sahibiz. Bu durumda kıskançlık ve kızgınlıklara hedef olmamız gayet normaldir. Önümüzdeki dönemde bu ayrıcalıklı konumun sürmesini sağlayacak bir ilişki ağı kurmalıyız. Korku salarak dünyayı sindirmeliyiz.

***

Lire la suite

Küresel Güçlerin Anlamsız ve Samimiyetsiz Çabaları…


 

…ve ülke yöneticilerinin mağduru olan halklar!

☮ Aralarında nedensellik bağı var, bu çok açık… Biri diğerinin sonucu, besliyor ya da tahrik ediyor. Putin’in Çin’de yaptığı konuşma, son dönemde ABD’de artan ve zemininde etnik/dinsel unsurların yattığı şiddet olaylarını da akla getiriyor. Ayrıca, Türkiye’de artık daha sık konuşulan ve risklerine dikkat çekilen toplumdaki bölünmeyi de…

☮ ABD, Çin ve Rusya, terörizmden, aşırıcılıktan ve kayıtdışı göçten yakınıyorlar, bunlarla mücadele ediyorlar. Ancak, terör örgütlerinin elinde Onların imalâtı silahlar var. Terör örgütlerinin destekçisi görülen ülkelere satma yarışındalar. Bu niye?

☮ Bu durum aynı zamanda bir taşla iki kuş vurma anlamına gelmiyor mu? Hem bu silâhları satın alan ülkelerdeki halkın refah ve mutluluğundan çalıyorlar. Hem de kendileri zenginleşirken, diğerleriyle kalkınma farklılıklarını giderek genişletiyorlar.

☮ Bu noktada sorulması gereken soru şu; Ülkelerinin yöneticileri yüzünden mutlu ve müreffeh bir yaşamdan zorunlu fedakârlık yapan halkların makus talihlerini değiştirmeleri, zenginliklerini sahiplenmeleri ve kendi geleceklerini belirlemeler gerekmiyor mu ve yapılması gerekenler neler?

***

Lire la suite

Şiir Pazarı: Yaşam ve Analık!


 

Yaşananla düşünülenler arasındaki farkı sonunda anladı, ama…

Yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde
Denizlere açıldı içimizden biri
Niçin gittiğini söylemeden.
Doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri.
Yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden.
Bulacak sanıyordu yenilikleri.

Her an bir yeni su vardı,
Her yeni suda bir yeni an.
Deniz, dalgalarıyla gösteriyordu dışından
Yaşananla düşünülenler arasındaki farkı.
Bitmiyordu köpüklerle renkler
Bir başka damlada, bir başka ışıkta başlamadan.

Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Dışında ne varsa yeni, ne varsa gerçek.
Yeni manzaralarla gelen yeni duygular
Hani, eski kelimelerle olmasa
İnsanın ömrünce devam edecek.
Gözlerin önünde bir oyun, ardında bir oyun.

Anladı, ölmekle yaşamanın birleştiği noktada
Yeni rüzgârlarla esen yeni korkulara
Yeniliklerini bağışlamayan kelimelerin
Nasıl düşman sığınaklar halinde direndiğini.

Anladı, bütün olmuşlarla olanların
Ve bütün olacakların
O kelimelerin içinde
Kendisine varmadan eskidiğini

Özdemir Asaf

***

Lire la suite

Food waste in Europe…


 

While people suffering from hunger !

⚠ Some 88 million tonnes of food are wasted in the EU every year, equivalent to 173 kilos per person. Consumers are often unaware of the issue or its causes. 793 million people in the world are malnourished. And 55 million people (9.6% of the EU’s population), were unable to afford a quality meal every second day in 2014.

⚠ 88 millions de tonnes de nourriture sont gaspillées chaque année dans l’Union européenne, soit une moyenne de 173 kilogrammes par personne. 793 millions de personnes souffrent de malnutrition dans le monde. Et, environ 9,6 % de la population européenne ne parvient pas à s’offrir un repas de qualité un jour sur deux.

Six things you could do to minimise food waste

⚠ Compile shopping lists

⚠ Check the dates and be aware of the meaning of date labelling

⚠ Store food in accordance with the instructions on the packaging

⚠ Put new food at the back of your fridge and cupboards

⚠ Use up leftovers

⚠ Freeze

Gaspillage Alimentaire: Et les personnes souffrent de la faim [NL] [DE]

***

Lire la suite

Bye Bye «Old» Turkey…


 

Hello and Welcome to the Erdogan’s Charismatic Authority Rule!

☪ Recep Tayyip Erdogan has finally secured the “iron throne” he sought for more than a decade. However, the way he achieved his final victory, and the political environment over which he will rule as the “one man” for the foreseeable future. Turkish President’s grip on power will become increasingly shaky.

☪ Turkish politics has become somewhat of a mix between a twist-rich drama and an action-packed thriller, attracting the full attention of global audiences. With the referendum of the April 16, Turkish politics, which would make HBO’s popular series Game of Thrones look like The Smurfs or Teletubbies, now entered a new phase: Erdoganocracy, or, rule by Erdogan. The referendum effectively ended the “old” Turkey’s parliamentarian regime, instead establishing a presidential system where the president faces little, if any, checks and balances on his power.

☪ His pragmatism knows no bounds: He would make Sun Tzu smile, and fill Machiavelli with jealousy. However, the house of cards he has built is a very fragile one. Erdogan’s final victory, in this sense, may eventually defeat him. So, what happens to Turkey if that day comes? Nothing is for certain but one fact: With the referendum, Erdogan finally broke the “old” Turkey, and it is never coming back.

***

Lire la suite

EU Foreign Affairs Council – Brussels, 15 May 2017


 

Foreign Ministers Discuss Global Security & Defence Strategy before NATO Summit!

© photocredit

[French Version-FR]

***

Lire la suite

Trump Administration; Turkey’s friend or foe?


 

Her Yönü ile Türkiye’yi Hedef Alan bir Karar!

☛ Ankara ile Washington arasında NATO’da çok sayıda “ikili” düzenleme mevcuttur. Ayrıca; bu müttefiklik ilişkisinin yanısıra “dostluk” ve “stratejik ortaklık” bulunduğu da unutulmamalı. Bu çerçevede iki başkentin hukuksal ve siyasal sorumlulukları çok boyutlu bir ilişkiyi etkilemekte.

☛ Trump Yönetimi ile birlikte Türkiye’nin görmezden gelindiği, hedef alındığı izlenimi her geçen gün artmakta.. ABD’nin YPG/PKK ayrımı yapmasının fazla bir değeri olmadığı son karar ile görülüyor. Çünkü, ABD’nin YPG’ye vereceği ağır silahlar, eninde sonunda Türkiye’ye çevrilecek, Türkiye’yi parçalamayı amaç edinenlere güç katacak.

☛ Bunun en canlı örneği Afganistan Savaşı’nde yaşandı. Sovyetlere karşı kullanılmak üzere mücahitlere verilen Stinger Füzeleri’nin kimlerin eline geçtiği ve hangi amaçlara hizmet ettiği görüldü. ABD’nin Irak’ta bıraktığı ağır ve hafif silâhların İŞİD eline geçmesi gibi.

☛ ABD;

1) NATO Anlaşması ile BM Şartı’nın ilke ve kurallarının yanısıra, imzacı ülkelere yüklediği hukuksal ve siyasal vecibeleri görmezden geliyor;

2) Bugüne kadar verdiği güvencelerinin ve büyük olasılıkla Beyaz Saray resmî ziyareti sırasında gönül alıcı söylemler ile vereceği sözlü taahhütlerin hiçbir kıymet-i harbiyesi olmayacağını açıkça göstermiş oluyor;

3) Türkiye’nin ülke ve ulus bütünlüğünün ciddi tehdit/risk altında olduğuna dair endişeleri ile uyarılarını sanki ciddiye almıyor.

☛ Bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington ziyaretini yeniden gözden geçirmesi ve Mayıs sonunda Brüksel’de yapılacak NATO Liderler Zirvesi’nde gündeme getirip, yayımlanacak Ortak Bildiri’ye bir kınama maddesi olarak ekletme girişiminde bulunması gerekmiyor mu?

© photocredit

***

Lire la suite

GÜNEŞİ BALÇIKLA SIVAMAYA KALKIŞANLAR(a…)


 

Anan Türkiye Güzeli miydi, diye sorarlar adama!

☘ ☪ ☀ Devri vakitte ülkenin başında çok değerli, başarılı ve tebanın yaşamını borçlu olduğu bir lider varmış. Bir de o ülkenin yıkılması, bölünmesi, parçalanması için birbirleriyle yarışan dış güçler…

☘ ☪ ☀ Ne O’nun yolunda gidebilmişler, ne de kıskançlıklarından çatlayanlara, O’nu sürekli kötüleyenlere karşı dik durabilmiş toplum.

☘ ☪ ☀ Ancak, «lideri» ne gerektiğinde sahip çıkmaya, en sert tepkiyi göstermey amâde önemli bir toplum kesiti de tabiri caizse «aportta» ve her an müdahale etmeye hazır bekliyormuş.

☘ ☪ ☀ Gün gelmiş, önemli bir devletin lideri, laf atmış! Tarihten kalma ezikliklerini en sert şekilde âdeta istifra etmiş.

☘ ☪ ☀ İşte hazır bekleyen o toplum kesimi derhal, yabancı liderin karşısında dimdik dikilmiş. Kesinlikle düşmanvari davranmadan şu sözü sarfetmiş;

☘ ☪ ☀ Ne kadar çamur atarsan at, «Güneş»imizi balçıkla sıvayamazsın bir; bir de O’nu kötülemeye kalkışmanı, kendi bildiğin dalı kesmekle eş anlamlıdır, otur üzerinde iyice düşün!

***

Lire la suite