Türkiye’de Günümüzün Moda Deyimi ile Kaç Dirençli Kent Mevcut?!

Kentsel dirençliliğe sahip yerleşim merkezleri, günümüzün değişen koşulları karşısında kendilerini yer altında ve üstünde uyarlayabilen, yeni duruma göre dönüştürebilen, değiştirebilen ve geliştirebilenler olup, ekonomik, kurumsal, çevresel ve sosyal alanlarda fonksiyonlarını devam ettirebilen, buna hazırlıklarını sürekli geliştiren yaşam bölgeleridir. Zira Dirençlilik, herhangi bir sistemde meydana gelen bir aksaklığın ortadan kaldırılması, sistemin kesintiye uğratılmadan devamlığının sağlanması, risklere ve şoklara karşı sistemin güçlendirilmesi anlamına gelir. Türkiye Yüzyılı’nda Dirençli Şehir Paneli’ne katılan zamanın Eski Çevre Bakanı, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve İBB’nin kaybeden adayı Murat Kurum yaptığı konuşmasında Gazze’deki çocukları örnek vermiş (!) onlar daha yürümeden ölmeyi öğreniyorlar demişti. Son depremde Türkiye’nin çocukları siyasetçilerden neler öğrendiklerini bile anlayamadan ölüverdiler! (n.ö)

***

Yerel Seçimlerin Ardından: Ya Herro Ya Merro – 2 – Kızım Sana Dedim Gelinim Sen de İşit!

Yerel seçimler ile Genel olanı arasında kesin bir çizgi çizerek yaşama devam etmek gerekmektedir. Bu arada bir tür « ödüllendirildiği » veya iktidara uyarı aracı olarak kullanıldığı anlaşılan muhalefete de – özellikle « Ana » ve « Etnik » – görevler düşmüyor, seçmen tarafından izlenilmeyecek değil. Zira, son İstanbul « Banknot Kuleleri » olayını seçmenin görmezden gelerek oy kullandığı ve « hırsızlar veya yolsuzluk yapanlar » ile kendisini aynı konuma oturtmaktan çekinmediği kesinlikle düşünülmemelidir.

***

Türkiye’de Ne Seçim Kazandırır; İnsanca Yaşatacak Politikalar Mı, Karşılıklı Suçlamalar Mı?!

BM’nin son raporuna göre Türkiye İnsani Gelişmede 193 ülke Arasında 45’inci Sırada bulunuyor. Diğer deyişle, kimilerinin sıkça iddia ettiği gibi hiç de “kıskanılacak” bir konumda değil. Peki sorumluluk sahibi kimler? Elbette bu konuda da tüm ipleri ellerinde tutan iktidar, şimdi kalkıp da suçu muhalefete yükleyecek değil herhalde değil mi? Anlı ve şanlı Türkiye basını – matbu baskılarını tenzih ederek – nedense en çok tartışılması gereken, iklim değişikliği üzerine vatandaşın/seçmenlerin ne düşündüklerine dair yapılan son anketlere hiç yer vermiyor. Oysa, %55 Hükümetin ve Devletin başıdır diyor. Çelişkili bir şekilde %22’si yerel yönetimler demesine karşın, %75’i yeterli çabayı göstermediklerini söylüyor. İktidar partisi önlerinde bir “engel” mi teşkil ediyor şeklinde algılamak gerekiyor?! Nazım Hikmet’in ‘Türk Köylüsü’ şiirindeki ‘Topraktan öğrenip kitapsız bilen’ dizelerini hatırlatanlar bile şaşkınlıklarını gizlemiyorlar!

***

AB, İklim Değişikliği Risklerine Karşı Toplumun Direncini Her Seviyede Artırmak İçin Yeni Tedbirleri Uygulamaya Geçiriyor.

İnsanları ve mevcut refahı korumak, iklim değişikliğinin ve doğurduğu etkilerin yarattığı, yaratabileceği muhtemel tehlikeleri aşabilmek amacıyla AB öngörülerden, bilimsel veriler ile araştırmalardan hareket ediyor ve doğabilecek tüm tehlikeleri önceden yönetmeye yönelik hazırlıkları yapıyor. Odaklandığı nokta ise şu; toplumun her tabakası ne kadar hazırlıklı olursa, duyarlaştırılırsa ve gerekli araçlar ile donatılırsa tehlikelerin üstesinden daha kolayca gelinebilir. Ya Türkiye’deki iktidar ve tüm siyasi partiler ile sivil toplum örgütlerinin yanısıra vatandaşlar ne yapıyorlar ve ne ölçüde duyarlılar bu konuda?!

***

Amaçları Halkı İnsan Gibi Yaşatacak Belediyecilik Yapmak Değil!

Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan acele kamulaştırma kararına göre; Akbelen Ormanı’nın çevresindeki İkizköy, Çamköy ve Karacahisar’da bulunan toplam 190 parsellik tarım arazisi, linyit madeni sahası olarak kullanılmak üzere kamulaştırıldı. Ordu’nun Mesudiye ilçesi’nde 6,92 hektarlık alanda yeni bir Maden Ocağı projesi başlatıldı. CHP raporuna göre; AKP İliç’de cevherin tekrar işlenmesine izin vermeyi hedefliyor. İzmirli uyuyor musun? İzmir’in doğasını yok edecek bir seçim vaadi sunuluyor sana! Peki, Enerji dönüşümüne ve çevreye sadık kalan bir belediyecilik için siyasetçilerin asıl görevleri neler olmalı? Bilgilenmekten korkan, mevcut yaşamını sahiplenmek, gelecek nesillerinkini şimdiden korumak sorumluluğundan kaçanlara sorulacak sorular mı bunlar?!

***

Bu Sesler Postal Sesleri Değil Gelen Yer de Kadife Kesenin Yeri Değil Ama!

Dünya Bankası Raporu, Türkiye’de kadınların erkeklere oranla yüzde 82,5 oranında eşit olduğunu gösteriyor. Eşitliği bozan kalemlerse ebeveynlik, evlilik, girişimcilik, ücret ve emekliliğe ilişkin düzenleme ve uygulamalar olarak sıralıyor. Yine bu rapora göre, Türk kadınlarının hakları Avrupa ve orta Asya bölgesindeki kadınlara göre daha kötü.

***

Kurum’u İBB Seçenler Suç Ortaklığı Yapmış mı Olacaklar!

İstanbul seçmeninin işi hiç de kolay değil. Bir tarafta Kentin en zor zamanlarında İngiliz Sefir ile Balık taam eden, tatile çıkan, ABD sefirinin Cumhurbaşkanı’nı bile ziyaret etmeden önce koşa koşa gittiği mevcut başkanı var. İktidarın adayı da son İliç felâketi yüzünden zan altında. “Outsider”lardan sadece İyi Parti adayının çok yönlü tecrübesi var. Türkistan kökenli bir iş adamı ve siyasetçi. Milliyetçi geçmişi ve sıkı bir örgütçülüğü olan hemen yanıbaşında. Ve peşin hükümlü, ön yargılı bakmayanlar için aynı “kalibrede” diyebileceğim DEM Parti adayları. Ve de “oy bölme” görevlisi izlenimi yaratan diğerleri… Duygusal mı, akılsal mı oy kullanacaksınız, tercih de irade de sizlerin değil mi? Nasıl olsa kimileri gibi “kıvırttırma” şansınız yok mu vakti zamanı gelince! Ama, siyasetçilere ve iktidara artık bir ders verme zamanı da gelmedi mi yoksa? Zor dostum zor, diyenlerinizi duyar gibi olanlar mutlaka vardır içinizde!

***

Yerel Seçimlere Giderken Büyükşehir Belediyelerinin Konum ve Karakterini Anlama: Kime Oy Vereceksiniz?

Büyükşehir belediyelerinin görev ve sorumluluklarını ne oranda yerine getirdiği ve bunları kentlilerin yararına olacak şekilde ne oranda genişletebildiği yerel yönetimlerin geleceğine yönelik önemli bir soru işareti oluşturuyor. Yerel yönetimlerin hizmetten çok “rant kapısı” olarak algılanması niçin kaçınılmaz oluyor. Demokratik bir toplumun inşasında önemli bir rol oynayan belediyelerin, halk katılımının farklı yöntemlerini cesaretlendirerek siyasi süreçlerde etkin olma fırsatları sunması gerekiyor. Peki, belediyeler Avrupa Birliği’ndeki gibi birer “demokrasi okulu” işlevini yerine getirebiliyorlar mı?

***

Türkiye nüfusu için alarm zilleri çalıyor: Artık çok yaşlı bir ülkeyiz

Yabancı nüfus azalıyor, köye geri dönülüyor yaşlanma artıyor, “yorgan altı”na girip uzun kış geceleri olmuyor. Tek “eğlence” artık çocuk yapmak değil. Futbol seyretmek, dizileri seyretmek daha eğlenceli. Sosyal Medya ortamında yabancı nüfusa yönelik ırkçılık almış başını gidiyor. Yetenekli nesil geleceğini Avrupa’da arıyor. Avrupa Birliği’nden Türk göçü dönüş yapsa bile yaşlı nüfusa katkı dışında bir fayda sağlamıyor. İyi de, bir ülke için çok önemli olan nüfus artışına kim katkı yapacak?

***

AB’de Doğa Tahribatının Onarılması : Korumasını Bilmiyorsan Pahalıya Patlayacak Olsa da Tedbirlerini Almak Zorunda Kalırsın!

AB’nin Dönem Başkanlığı’nı yapan İspanya’nın çevresel dönüşüm ve nüfusla ilgili konularından sorumlu bakan yardımcısı Teresa Ribera Rodríguez‘e göre, AB’nin doğası ve biyolojik çeşitliliği tehlikede. Restorasyonu zorunlu. Bu alanda örnek oluşturan yasa üzerinde varılan mutabakat, bir taraftan iklim değişikliği ile mücadele ederken ve uluslararası yükümlülüklerine bağlı kalırken, sağlıklı biyolojik çeşitlilik seviyelerini yeniden yapılandırmada ve gelecek nesiller için doğayı korumayı temin edecek nitelikte.İşte Brüksel’den yapılan açıklama dramatik bu gerçeğin üstesinden gelebilmeyi hedefliyor. Peki, yeni düzenlemede neler var?!

***

6 Şubat – 6 Kasım 2023: Orada Kimse Var mı?

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem, Türkiye genelinde büyük çaplı etkilere neden oldu. Depremden etkilenen diğer kentleri kapsayan geniş çaplı bir afet bölgesi ilan edildi. Bu kentlerde yaşanan sorunlar iş hayatından eğitime, sağlıktan turizm faaliyetlerine kadar hemen her sektörü etkiledi. Felâket, sadece çalışanların hayatlarını kaybetmeleri ile sınırlı kalmadı, kurtarılanların veya yaşamda kalanların diğer illere göç etmelerine de yol açtı. İşyerleri fiziksel zarar gördü. Ayrıca, depremin ağır psikolojik etkilerinin sonucu, ciddi bir istihdam kaybı da yaşandı. Peki, 9 ay sonra durum nedir? Göç edenler geriye dönmeyi istiyorlar mı? Eğitim ne durumda? Son olarak yapılan bir araştırma felaketin istihdam ve yaşam alanındaki etkilerinin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

***

It’s “Sollemnitas Omnium Sanctorum” today, “Live it up!”

In Palestine, not only civilians are losing their lives, but also the common conscience and common hope of humanity are being recklessly destroyed. In these days when hatred, war and hostility are rapidly increasing, initiatives that will re-establish peace and stability in the region, ensure that this oppression ends as soon as possible and establish a permanent peace and stability that will strengthen the culture of living together, and have positive effects that spread to other regions are needed more than ever.

***

AB: Sivil ve Askeri Kritik teknoloji alanlarında Risk Değerlendirmesine Gidiyor: İleri yarı iletkenler, Yapay zeka, Kuantum, Biyoteknolojiler!

***

Kurtların Dönüşü: AB’de Avcılarla Çiftçiler Kapıştı.

Avrupa’nın bazı bölgelerinde vahşi hayvanların yoğunlaşması, hayvancılığa ve kedi, köpek gibi evcil olanlar ile potansiyel olarak insanlara yönelik olarak gerçek bir tehlike haline gelmiş bulunuyor. Tilkilerden sonra şimdi de Brüksel gibi merkezlerde Kurtlar yerleşim birimlerine indiler. Sadece, vatandaşlar değil üreticiler de durumdan giderek rahatsız olmaya başladılar.. Avcılar, ‘bırakın halledelim,‘ diyorlar; “Doğa ve Hayvan Koruyucuları” ‘mirasımıza dokundurtmayız‘ diye direniyorlar. İki arada bir derede kalan AB devreye girdi sonunda…

***

Daily News & Analysis – Nouvelles quotidiennes – Günlük Haberler – 19 July

***

Daily News & Analysis – Nouvelles quotidiennes – Günlük Haberler – 12 July

***

A New Era in EU-Turkey Cooperation: The Syrian Crisis and EU-Turkey Deal

Her şey 2011 yılının Mart ayında başladı. Şam Yönetimine karşı gösteriler bir anda iç savaşa dönüştü. En büyük insani krizlerden birini hızlandırdı. Sadece bölgenin değil, başta Türkiye’nin ve Avrupa Birlğinin en büyük sorunlarından biri konumuna erişti. 3.5 milyonu Türkiye’de, 6,5 milyondan fazla insanla kitlesel yerinden edilmeye neden oldu. Hazırlanan bu yayında olayın tüm ayrıntılarını, Türkiye’nin Avrupa Birliği ilişkilerini nasıl etkilediğini okuyacaksınız. Geleceğe yönelik tavsiyelerin başında ise, Türkiye’nin « Güvenli Ülke » sıfatıyla dünyanın ve bölgenin mülteci, sığınmacılarını korumakla, sahiplenmekle görevli olmadığını, insan haklarından sıkça söz edip ahkâm kesen Batılı devletlerin de « akıllıca » düşünmeleri gerektiğini tekrarlamak ve hatırlatmak geliyor.

***

AB’nin Küresel Güç Olma Çabalarında Aşması Gereken Altı Zorluk!

Jeopolitiğin yükselişi ve küreselleşmenin yeniden yapılandırılması; Sürdürülebilir bir ekonomi ve refah arayışı; Yeterli finansman sağlamak için artan baskı; sürdürülebilir gelecek için beceri ve yeterliliklere yönelik artan talep; Sosyal uyumda artan çatlaklar; Sürdürülebilir gelecek için beceri ve yeterliliklere yönelik artan talep; Demokrasiye ve mevcut toplumsal sözleşmeye yönelik tehditler. Hızlı davranmak zorunda Brüksel yöneticileri, eğer Haziran 2024 Seçimleri’nde Aşırı Sağcı Popülist Partilerin ayaklarının altındaki halıyı çekmek istiyorlarsa!

***

Daily News & Analysis – Nouvelles quotidiennes – Günlük Haberler 05/07

Bu E-Bülten’de, Türkiye-AB ilişkilerindeki güncel gelişmeler ile Türkiye ile Dünya’da, Teknoloji, Sağlık, Temel Hak ve Özgürlükler, Adalet ve çeşitli alanlardaki gündemin önemli konularında haber ve analizlere yer veriliyor. This E-Bulletin includes news and analyzes on current developments in Turkey-EU relations, as well as important issues of the agenda in the World, EU & Türkiye, Technology, Health, Fundamental Rights and Freedoms, Justice and various fields.

 

***

Daily News & Analysis – Nouvelles quotidiennes – Günlük Haberler 04/07

Bu E-Bülten’de, Türkiye-AB ilişkilerindeki güncel gelişmeler ile Türkiye ile Dünya’da, Teknoloji, Sağlık, Temel Hak ve Özgürlükler, Adalet ve çeşitli alanlardaki gündemin önemli konularında haber ve analizlere yer veriliyor. This E-Bulletin includes news and analyzes on current developments in Turkey-EU relations, as well as important issues of the agenda in the World, EU & Türkiye, Technology, Health, Fundamental Rights and Freedoms, Justice and various fields.

 

***

Daily News & Analysis – Nouvelles quotidiennes – Günlük Haberler 03/07

Bu E-Bülten’de, Türkiye-AB ilişkilerindeki güncel gelişmeler ile Dünya, AB, Teknoloji, Sağlık, Temel Hak ve Özgürlükler, Adalet ve çeşitli alanlardaki gündemin önemli konularında haber ve analizlere yer veriliyor. This E-Bulletin includes news and analyzes on current developments in Turkey-EU relations, as well as important issues of the agenda in the World, EU, Technology, Health, Fundamental Rights and Freedoms, Justice and various fields.

 

***

Tarımda Kadının Adı Yok Tanımı ve “Hor Gören” Hemcinsleri Var

Sosyal Medya ortamında “cart-curt” edip, hâllerinden yakınan kadınlar, kimler sayesinde karnınız doyuyor biliyor musunuz? Süslenip püsleniyor, – kimse üzerine alınmasın -, yırtık jeans’ler ile hava atıyor, içkinizi de içiyorsunuz, gizliden gizliye tütününüzü de. Hatta canınız biraz yansa derhal “kadına yönelik şiddet” kıyametleri koparıyorsunuz. Özellikle, seçimlerde “çağdaş kentler”in Cumhuriyet kadınlarının öve öve bitiremedikleri “çevreleme operasyonu”na giren bölgelerdeki hor gördükleri, kıyafetlerinden başlayıp sokak röportajlarında söylediklerine eleştirdikleri hemcinslerinizin durumlarından zerre kadar bilginiz var mı? Olsa bile sesinizi değil, “gık”ınızı çıkartmayacağınızı bilmiyor değiliz. Bizler yazmış olalım da…

***

“Günün Önemli Haberleri – Important News of the Day – Nouvelles importantes du jour- 02/07

Bu E-Bülten’de, Türkiye-AB ilişkilerindeki güncel gelişmeler ile Dünya, AB, Teknoloji, Sağlık, Temel Hak ve Özgürlükler, Adalet ve çeşitli alanlardaki gündemin önemli konularında haber ve analizlere yer veriliyor. This E-Bulletin includes news and analyzes on current developments in Turkey-EU relations, as well as important issues of the agenda in the World, EU, Technology, Health, Fundamental Rights and Freedoms, Justice and various fields.

 

***

Fransa ve İsveç Olayları: NATO ile Avrupa Birliği’ni “Kıskaç”a sürükleyen ikilem.

2024 Seçimlerine uzanan yolda, Avrupa’yı karıştırmak amacında olanlar nasıl başarısız kılınırlar? AB üyesi devletlerin iktidarlarının alacakları kimi vakit sertlik ölçüsü « haşin, gaddar, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı » tedbirlere başvurup vurmayacaklarına bağlı. Fransa’da « olağanüstü hâl » uygulamasına geçilmesinin istenmesi gibi. Bu yola ve yöntemlere müracaat edilen ülkelerde varılan vahim sonuçların toplum ve bigünâh vatandaşlar üzerindeki etkileri geçmişte az yaşanmadı. « Özgürlük eşitlik kardeşlik » yıllarca toplumda ezilmişler ile Ukrayna’ya silâh harcamaların faturasını “açlık ve yoksulluk” ile ödemeye mecbur kılınanlar için günümüzde “Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az” gibi gelmez mi!

***

Günün Önemli Haberleri – Important News of the Day – Nouvelles importantes du jour- 01/07

Bu E-Bülten’de, Türkiye-AB ilişkilerindeki güncel gelişmeler ile Dünya, AB, Teknoloji, Sağlık, Temel Hak ve Özgürlükler, Adalet ve çeşitli alanlardaki gündemin önemli konularında haber ve analizlere yer veriliyor. This E-Bulletin includes news and analyzes on current developments in Turkey-EU relations, as well as important issues of the agenda in the World, EU, Technology, Health, Fundamental Rights and Freedoms, Justice and various fields.

 

***