***
Brüksel, 16 Ekim 2023 (Yerelce) —AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola‘nın İsraill’e cumartesi olmasına karşın giderek muhataplarına konuşma fırsatı tanıyan ziyaretleri özellikle 2024 Haziran ayındaki Avrupa Seçimlerine giderken kıtadaki müslüman ve yahudi seçmenlerin oylarını yönlendirme, oylarını sürekli yükseltmeye devam eden popülist, aşırı ve milliyetçi sağ partilerin ekmeklerine yağ sürücü bir davranış olarak yorumlanıyor ve « gaf » niteliğinde olduğu ileri sürülüyor.
Öte yandan, onbinlerce gösterici AB başkentlerinde Filistin yanlısı, İsrail karşıtı yürüyüşler yaparlarken, koşutsal olarak İsrail’i destekleyenler de varlıklarını göstermiyor değiller! ☛ Bknz/Read: [Protests] Topraklarında kalabalık bir nüfus oluşturan müslümanların aşırı davranışlarından çekinen Fransa ise gösterileri yasakladı ☛ [ Pro-Palestinian protests banned]. Oysa, Paris altında imzası bulunan ve çeşitli gösterilere izin vermediğinden dolayı geçmişte Türkiye’yi sıkça eleştiren bir başkent olarak tanınıyor. Ancak, Fransa da haksız değil, zira son İsveç’te Kur’an yakma eylemlerinden sonra şimdi de Filistin dolayısıyla ortalığın yangın yerine dönüşmesine izin vermek istemiyor. Türkiye gibi ülkeler AB’de son yıllarda yükselen İslâm karşıtı eğilimlere karşı tedbir alınmasını talep ederlerken ve de avrupalılar almamakta ısrarlı davranırlarken şimdi kendi başlarına gelebileceklerden korkuyorlar!
Hamas’ın İsrail’e yönelik acımasız terörist saldırıları ve Gazze Şeridi’nde kuşatma nedeniyle ortaya çıkan trajik tablo Avrupa Birliği hükümetlerini temsil eden Konsey’in Belçikalı başkanı Charles Michel’i duyarsız bırakmadı. Mişel gelişmelerin ışığı altında 27 üye ülkeye bir davetiye gönderdi ve hükümetler düzeyindeki Avrupa Konseyi’ni yarın (17 Ekim) akşam üzeri olağanüstü toplantıya çağırdı. Michel, bu toplantıda « Avrupa Konseyi’nin, Antlaşmalar ve AB ortak değerleri doğrultusunda tavırlarının belirlenmesi ve ortaya çıkan durumun karmaşıklığını yansıtan açık ve birleşik bir eylem planı oluşturması gerektiğine dikkat çekti!
Ancak Charles Michel’in de doğrudan HAMAS’ı suçlayan, İsrail’in yanından yer alıcı ifadeler kullanması karşısında yarın akşam videokonferans şeklinde yapılacak liderler zirvesine nasıl yansıyacağı, mevcut bölünmüşlüğü aşıp, aşamayacağı da Brüksel’de merak konusu olmuyor değil. Olağanüstü zirvede üzerinde mutabık kalınmasını istediği hususları ise Michel şu şekilde sıraladı:
✮ İnsani yardım sağlamak ve çatışmanın bölgesel olarak tırmanmasını ve her türlü insani hukuk ihlalini önlemek
✮ İki devletli çözüme dayalı kalıcı ve sürdürülebilir bir barış arayışı için bölgesel aktörlerle etkileşim
✮ Toplumlarımız için potansiyel güvenlik sonuçları
✮ Avrupa’ya doğru ilerleyen göç dalgaları riski
Michel’in sıraladıkları doğrudan Türkiye de dahil bölgedeki Arap ülkeleri ilgilendirse de davetli değiller, gözlemci veya doğrudan etkilenebilecek taraflar olsalar da. Ama AB’nin alacağı kararlara da eninde sonunda uymak zorunda kalacaklar Bunun da adı; « Adilce » davranmak veya AB bakışıyla « dayanışma ruhu » olmalı. Karşındaki de « küresel aktör » adayı olmaına karşın dış politikada « kâğıttan kaplan » olmaktan öteye gidemese de!
Related docs:
✮ Statement of the Members of the European Council on the situation in the Middle East
Filed under: Adalet/Yargı/Hukuk/Justice, Elections_2024, European Union/Avrupa Birliği, EuropeanParliament_AP, Fransa-France, Hypocrisy_Riyakârlık, Immigration, Irkçılık-Racisme, Israel-İsrail, Middle East, Nusret Özgül Yazıları, Orta Doğu, Palestine_Filistin, Political Parties-Siyasi Partiler, Religious Affairs, Security - Sécurité - Emniyet, Silahlı_Şiddetle_Mücadele, Türkiye, İç ve Dış Siyaset - Political Affairs, İnsanlık - Humanity, İslâm |
Laisser un commentaire