Karanlık herşeyi örter ve yutar.


Sisli ve karanlık bir ortamda, nasılsanız öyle idare edilirsiniz!

Bünyânına katmış gibi zehr-âbe-i lânet!

Hep levs-i riyâ dalgalanır zerrelerinde,

Bir zerre-i safvet bulamazsın içerinde;

Hep levs-i riya, levs-i hased, levs-i teneffü’-

Yalnız bu… Ve yalnız bunun ümmîd-i tereffü’-

Ey şahsa masûniyyet ü hürriyyete makrûn

Bir hakk-ı teneffüs veren efsâne-i kaanûn;

Ey va’d-i mahâl, ey ebedî kizb-i muhakkak,

Ey mahkemelerden mütemâdî sürülen hak;

Tevfik Fikret

(Şiirin tamamı ve Türkçe açıklaması!)

***


©Erol Erdoğmuş.

Işık, karanlığı aydınlatır.

Çevremizde kim var?

Ne var?

Ne oluyor?

Niçin burada, niçin şimdi oluyor?

Sorularının Aydınlattığı ortamda herşey apaçık ortaya çıkar, somut olarak belirir. Işık, akıldır. Kişileri, nesneleri, olayları, kavramları aydınlatarak somutlaştırıp bağlantılandırabilmemizi sağlar.

Karanlık, aydınlığı örten perdedir.

Çevremizde kim var?

Ne var?

Ne oluyor?

Niçin burada, niçin şimdi bu gürültü?

Bu patırtı?

Soruları yanıtlanamaz. Karanlık herşeyi örter ve yutar. Duygularımızı, düşüncelerimizi, davranışlarımızı köreltir.

Aydınlık beyaz, karanlık zenci olan iki öz kardeştir. Karanlık aydınlığı, aydınlık karanlığı; gece gündüzü, gündüz geceyi özleterek varlıklarını sürdürürler. İyiliği özleten kötülüktür. İyilik olmazsa kötülük, kötülük yoksa iyilik olmaz.

Ama yok mu o, Tevfik Fikret’in zulmet-i Beyza -Beyaz Karanlık- olarak tanımladığı; sis… Beyaz karanlık yanıltıcı aydınlıktır. Görüş mesafesini kısaltarak, ufku daraltır. İleriyi geriyi, sağı solu, yukarıyı aşağıyı meraklısı isterse adım adım gösterir.

Aydınlık bilgi, karanlık bilgisizlik; sis ise inançtır. İnanç; donmuş, kaskatı olmuş, değişmez, gelişmez akıldır. Akıl; her boşluğun içini doldurabilecek, her sınırı kuşatabilecek, ufukları genişletebilecek nitelikteyken; yoğunlaşıp sisleşirse inanç olur. İnanç bencillikten kaynaklanıyorsa, kişiye manevi konfor sağlar, vazgeçilemez olur.

Benim partimin lideri; liderlerin en iyisi, en dürüstü, en akıllısı, en vatanseveridir, ondan başka oy verilecek adam yok. Aksini iddia eden nankördür, haindir duygusu ve düşüncesindeki kör inançlı; hortumunu tutunca fili hortum, kulağını görünce kulak, bacağını sütun sanan bakar kördür. Bu kişiler iş işten geçinceye kadar kıllarını kıpırdatmazlar. İş işten geçtikten sonra yapılacak birşey yoktur.

Nasılsanız öyle idare edilirsiniz kuralını gözardı ederek, bakar körlerini etkisizleştirmeyen ülkeler; frenleri patlayan araçlar misali tarihin uçurumlarına yuvarlanırlar.

AKIL VE İNANÇ

3 Eylül 2012

Erol Erdoğmuş’un Yerelce’deki diğer yazılarını okumak için tıklayınız !

Laisser un commentaire

Ce site utilise Akismet pour réduire les indésirables. En savoir plus sur la façon dont les données de vos commentaires sont traitées.