Ön şartımız yok, ama…


Gerçekçi yaklaşmak zorundayız!

ap_kürt

New Process Important

Dialogue for a peaceful solution of the Kurdish issue in Turkey

International support of Kurdish uprising in Syria

©photocredit

***

Avrupa Parlamentosu (AP) Kürt Dostluk Grubu’nun girişimiyle « Türkiye, Kürtler ve İmralı Süreci Türkiye’de Kürt Sorununa Barışçıl Çözüm İçin Siyasi Diyalog » başlıkları atında Çarşamba günü düzenlenen toplantıya AP’deki dört siyasi grup temsilcisinin yanı sıra pek çok parlamenter katılım gösterdi.

İmralı süreci, Öcalan’ın rolü, müzakere edebilme koşulları, PKK, AB’nin Kürt meselesindeki tavrı, BDP’nin konumu, Suriye, Rojava, Paris katliamı, AKP’nin sürece yaklaşımı, Kürt tarafının Ankara’ya duyduğu güvensizliğin nedenleri, « terör listesi » çıkmazı, AKP iktidarının ‘entegre strateji’sinin düşündürdükleri gibi pek çok konunun ele alınarak tartışıldığı toplantıda soruların cevaplaması için gözler BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’a yöneltildi.

AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Fransız parlamenter Helene Flautre, AP Birleşik Sol Grup adına AP Kürt dostluk grubu başkanı Alman parlamenter Jürgen Klute, Sosyalist Demokrat grubu adına Richard Howit ve Liberal Grup adına Alman parlamenter Alexander Lambsdorff divanda yer alarak kısa sunumlar yaptı. Divan, daha sonra Kürt tarafının pozisyonunu BDP’den dinlemek ve öğrenmek istediklerini bildirdi. Toplantının moderatörlüğünü AP Birleşik Sol Grup adına AP Kürt dostluk grubu başkanı Alman parlamenter Jürgen Klute yaptı.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Biz İmralı sürecini Parti olarak çok önemsiyoruz » derken, bunun « Sayın Öcalan ile müzakere edilmez tabusunu kırdığını » söyledi. Demirtaş, kendilerinin tüm baskı ve tutuklamalara rağmen bundan hep ısrar ettiklerini zira sorunların ancak muhatapları ile görüşülerek diyalog be müzakere yolu ile aşılabileceğine inandıklarını kaydetti.

AKP iktidarının Entegre Stratejisi’ne işaret eden BDP Eşbaşkanı, Paris katliamı ve hemen sonrasında Kandil’de PKK üst düzey komutanlarının gelişmiş teknolojiler vasıtasıyla hedef alındığına dikkat çekti. Demirtaş, bunun ise Kandil ve büyük olasılık ile İmralı’da ciddi soru işaretleri uyandırdığını belirterek, iktidar çevrelerinin de zaten var olan güvensizlik ortamını daha da güvensiz kılan tavırlar sergilediğini söyledi.

Demirtaş, bu güvensizlik ortamının Öcalan ile BDP heyetinin kamu oyunda beklenen ikinci görüşmenin gecikmesine neden olduğu kanaati uyandırdığını dile getirdi Hükümetin sürekli Öcalan ile görüşmelere vurgu yaptığını hatırlatan Demirtaş, Öcalan’ın içinde bulunduğu koşulların sağlıklı görüşmeler ve müzakere yapabilmesi için hiçte uygun olmadığını kaydetti. Demirtaş, zira Öcalan’ın kendi örgütü ve çevresi ile istişare edebilme koşul ve olanakları olmadığının altını çizdi.

Kürt meselesi artık herkes için olduğu gibi AB için de her geçen gün daha da önem ve ağırlık kazanıyor” diyen Liberal Grup parlamenteri Alexander Lambsdorff ise AKP hükümetinin bir tarafta Öcalan ile görüşüldüğünü ama diğer tarafta ise KCK operasyonlarına devam ettiğini belirtti. Lambsdorff, bunu anlamakta zorlandıklarını belirtirken, Başbakanın müzakere vurgusunu yapmasının Kürt tarafınca nasıl değerlendirildiğini ve hükümeti bu konuma getiren nedenlerinin ne olduğunu Demirtaş’a sordu.

Demirtaş, Kürt meselesine yaklaşımda askeri, güvenlikçi seçeneğin artık iflas ettiğini Suriye’deki ve özellikle Rojeva’daki gelişmelerin iktidarı derin düşünmeye sevk ettiğini söyledi.

Toplantıda “Kürt meselesine eski yaklaşımın artık iflas ettiği » vurgusunu yapan Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, Öcalan’ın sadece Türkiye’de değil fotoğraflarının Batı Kürdistan’ın da her yerinde görüldüğünü ifade ederek, bunun hesaba katılması gerektiğini ifade etti. Flautre, artık sağlıklı bir ortamda görüşmeler yapabilmesi için öncelikle Öcalan’ın çalışma koşullarının oluşturulması gerektiğini ve hükümetten bu yönlü beklenti içinde olduklarını dile getirdi.

“3 PKK üyesi kadının Paris’te canice katledilmesi sonrası ortamın toz duman içinde kalma riskine rağmen böyle olmamış olmasının, ortamın müzakereye uygun olduğuna işaret ettiğine » dikkat çeken Flautre, müzakereler için artık zaman kaybedilmemesi ve ön şartların olmaması gerektiğini beyan etti.
Bunun üzerine Demirtaş ise kendilerinin ön şart öne sürmediklerini ama olup bitenler karşısında gerçekçi yaklaşmak gibi bir pozisyonda olduklarını ve barış için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduklarını belirtti.

Sosyalist Demokrat grubu adına toplantıya katılan Richard Howit ise, « Biz Türkiye’yi bir AB üyesi olarak görmek istiyoruz ama Kürtlerin haklarının tanınması gerekiyor » dedi. Howit, « KCK davaları artık bitmeli, Kürt dili eğitim dili olmalı, Kültürel ve siyasal haklar tanınmalı, BDP’nin sağlıklı siyaset yapabilmesinin ortamı sağlanarak seçim barajı kaldırılmalı ferdi ve sivil haklar sorunu aşılmalı » diyerek Ankara’dan beklentilerini dile getirdi.

Toplantıya katılan Türk asıllı Alman parlamenter İsmail Ertuğ ise Kürt halkının haklarının tanınması taraftarı olduğunu ama « Türklerin Kürtler bu ülkeyi bölmek istiyor » endişelerinin giderilmesi gerektiğini ifade ederken, aynı şekilde Türklerin de Kürtlere güven vermesi gerektiğinin altını çizdi.

Sol grup Fransız parlamenteri Marie Christine Vergiat, AB’nin bir tarafta Kürt meselesinin çözüme kavuşturulmasını isteyerek müzakerelere olumlu yaklaşması diğer tarafta bu meselenin tarafı olan PKK’yi terör listesinde tutmasının tutarsızlık olduğunu kaydetti. Vergiat, 9 Ocak’ta gerçekleşen Paris katliamı sonrası AKP yetkililerinin sergilediği tutumun ise hiç de güven veren bir pratik olmadığına vurgu yaptı.

Kaynak/Source.

Laisser un commentaire

Ce site utilise Akismet pour réduire les indésirables. En savoir plus sur la façon dont les données de vos commentaires sont traitées.