Çocuk değiller ki hoş göresin.
***
Büyük adam denince,
büyük asker denince,
büyük kurtarıcı,
devrimci, ilkeli devlet adamı dendiğinde
…
anladığım…
yolunun aydınlığını benimsediğim
Ulu Önder
Biliyorum rahat uyumuyorsun!
Cumhuriyeti ve ulusal birliğimizi emanet ettiğin
o günün gençliğini arıyor, sorguluyorsun.
Ne yazık ki bugünün gençleri aydınlıktan korkuyorlar.
Çocuk değiller ki hoş göresin.
M.Halit Umar
10 Kasım 2012
***
Silkindi mevsimler, açtı çiçekler
Gürül gürül akan dereler biziz
Emekle işleriz taşı, toprağı
Kaynayan yürekler, gönüller biziz.
Soğuk gecelerin donukluğunda
Aydınlık günlerin şafağı biziz
Elemli günlerin burukluğunda
Hayatlar, sevinçler, ümitler biziz.
Muzaffer YANIK
Biz
***
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DENİNCE ANLADIĞIM
Her insanın yaşamında benimsediği görüşler, örnek aldığı yaşam biçimleri vardır. Bunları aklın yolunu kullanarak seçebilirse yoluna çıkacak engebeler, engeller azalır. Yolu aydınlanır. Çocukluk yaşları, toplumların değer verdiği, saydığı, şükran borçlu olduğu, yücelterek benimsediği büyük kişilikler, yolumuzu düşünce ve davranışlarıyla aydınlatanlar, ailede, eğitimde, günlük yaşamın bir paçası olarak gence tanıtılır. “Bu düşünceden, bu yoldan gidersen, ayakların yere sağlam basar, yolun aydın olur” denir. Gelişen birey, kuşkusuz, bunları kendi yargı ve düşüncelerine dayanarak beğenmek, alıp kullanmak, benlemek, ya da dışlamakta tamamen özgürdür. Bizleri HADD çatısı altında birleştiren, böylesi ulu bir düşünceyi benlemiş olmamızdır. Atatürk’ün yaşadığı çağın çok ötesine uzanan, değerlerini asla yitirmeden ayakta duran düşüncelerini ve yaşama geçirdiği büyük eserlerini yaşam biçimlerinde uygulamayı, bir tünelin sonunda ortaya çıkacak gün ışığı gibi parlak ve değerli bulanlar Atatürkçü Düşünce’nin yoldaşıdırlar. Karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü ve kenetlenme bu düşüncede temel insanlık ilkeleridir. Doğup büyüdüğü toprak parçasına, vatana bağımlılık, o yerde bağımsız ve özgür yaşayabilmek, yaşatabilmek için, yeri geldiğinde canını bile sakınmadan verebilmek ancak güçlü değerlere bağımlılık ve inanmakla mümkündür. “Hür doğmuşum hür yaşarım” deyebilmektir bu.
Çağdaş ulusların bugün vardıkları uygarlık düzeyini düzeyi değil sadece yakalamak, üstüne çıkabilmek Türk’ün ileriye bakışını, amacını, görevini simgeler. Çanakkale’de, Ege’de olduğu gibi ümmetlikten kurtuluşun savaşında, Anadolu toprağının her karışını kanıyla kutsallaştıran atalarımızdan emanet aldığımız görevlerdir bu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, eskilerde kalan o yıllarda başkumandandır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhur Başkanı’dır. Her fani gibi vücudu bir gün toprak da olmuştur. Yaşamaya devam eden, O’nu ölümsüzleştiren düşünceleri ve uygulamalarıdır.
Atatürkçü Düşünce aydınlık yoldur.
Atatürkçü Düşünce, Orta Çağ karanlığının, zulmetin, esaretin, ümmetçiliğin yerini, parlak günlere, onurlu yarınlara bıraktıran bir meşalenin tanımıdır.
Atatürkçü Düşünce, herkese, kadına erkeğe gece yaşlıya saygı duymaktır. İnanç biçimlerine hoşgörüyle yanaşmaktır. Devlet idaresini taassuptan ayırmak, din ve inançlara hak ettiği değeri vermektir
Atatürkçü Düşünce, Evrensel İnsan Hakları’nın özüdür.
Atatürkçü Düşünce, milletlerin bağımsız, cumhur yaşamalarıdır; devleti idare edecekleri kendi iradesiyle seçebilmesi özgürlüğüdür.
Atatürkçü Düşünce, bilimdir, ilimdir. Şaşmaz bilimsel gerçeklerin doğruluğunda alınan yoldur.
Atatürkçü Düşünce, bir kenetlenmedir. Laf değil, iş üretme ortamıdır.
Atatürkçü Düşünce, yolunun aydınlığını, diğer düşün ve davranış biçimlerine göstermek, anlatmaktır.
Atatürkçü Düşünce örnek alınası bir yaşam biçimidir.
Kısacası, Atatürkçü Düşünce denince, ben bunları anlıyor ve uyguluyorum.
HADD, davranış ve uygulamalarıyla, Atatürkçü Düşünce’nin örnek gösterildiği bir kurumdur. Yabanda, hiç de kolay olmayan bir görevi üstlenmiştir. Derneğin üyelerine aydınlık günler ve esenlikler dilerken, HADD yönetimine de “gönülden başarılar” diyorum.
Tüm güzelliklere, mutlu ve aydınlık yarınlara.
20 Mayıs 2003
*HADD = Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği
Filed under: Dr.M.Halit UMAR yazıları |
Laisser un commentaire