Ermeni Tasarısı’na Karşı Kampanya – Campaign Versus to The Armenian Resolution…


 

AÇIK MEKTUP

 

Ermeni Tasarısı’na Karşı Bir Kampanya Önerisi

 

Tarih: 26 Ağustos 2010, New York

 

English version follows!

 

 

SAYIN

T.C. Cumhurbaşkanı;

T.C. Başbakanı;

T.C. Büyük Millet Meclisi Başkanı;

T.C. Dışişleri Bakanı;

Türk-Amerikan Sivil Kuruluşları ve Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşların Başkanlarına:

 

Yeni bir Kampanya Önerisi:

 

ÖZET: Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923 yılında bağımsız bir Cumhuriyet olarak kuruluşunun, Amerika Birleşik Devletleri Senatosu tarafından “resmen tanınmasının” veya “resmen yeniden tasdikinin” talebine ilişkin bir kampanyanın başlatılmasi talebi.

 

GEREKÇE: Her yıl sistemli ve inatla Amerika Birleşik Devletleri Senatosuna, Türkiye aleyhine “Ermeni Tasarısı”nı gündeme getiren anlayış ve uygulama, 1923 yılından itibaren uluslar arası olarak resmen kuruluşu kabul edilmiş, Birleşmiş Milletler ve NATO’ya üye ve 75 milyona yakın nüfusuyla Türk ulusunun varlığını ve temel insan haklarını tehdit etmektedir. Bu durum, ABD’deki Türk-Amerikalılara ve dünyadaki Türklere karşı sürekli artan bir dozda nefret oluşmasına sebep olmaktadır. ABD Senatosu, iddia edilen “1915 olayları”na ilişkin “uluslararası mahkeme” konumunda davranarak tüm Türk ulusunu Amerika ve dünya nezdinde, özellikle tek başına yargılama hakkına sahip değildir ve yargılayamaz veya yargılamasının önü kesilmelidir. Ve bu konunun Amerikan Senatosu’nun iç ve dış siyasi çıkarlar-hesaplar çerçevesinde çıkaracağı bir karara bırakılmasına izin verilmemelidir. Konuyla ilgili bütün taraflardan gelecek tarihi belgeleri, belki Birleşmiş Milletler veya uluslararası bir mahkeme nezdinde açıkça uluslararası topluma sunulmadan ve tarihçi ve uzmanlarin değerlendirmesinden uzak olarak uluslararası bir mahkeme konumunda davranmamalıdır.

 

ABD Senatosu’nun 4 Mart 2010 tarihli son kararı, Ermeni Diasporası’nı Türklere duyulan nefreti artırmak için ısrarcı ve yoğun çabalarını sürdürmeye teşvik etmekte ve bu “nefret”in Ermenistan’daki Ermenilerin ve ABD’deki Ermeni-Amerikalı toplumun yeryüzündeki bütün Türklere ve Türkiye’ye karşı olmasına destek sağlamaktadır. ABD Senatosu’nun desteğiyle, bu nefret bütün Türk vatandaşlarını haksız yere “katiller/caniler” olarak etiketleyip cezalandırarak sonuçlanacaktır.

Ve yapılmak istenen de budur ve Türk Ulusu’nun varlığını böylece topyekün tehdit eden bir konuma getirilmesinin hedeflendiği izlenmektedir.

 

Bu nedenle, ABD Senatosu bu konuyu her yıl gündeme getirmeyi derhal ve tamamen

bırakmalıdır. 75 milyona yakın nüfusu, kendi varlığı, hakları ve geleceği için karar verme yetki ve yetisine sahip Türk milletinin kaderi hakkında, ABD Senatosu’nun, özellikle Ermeni Tasarısı’na dayandırarak tek başına karar verme hakkı olmamalıdır. Dünyadaki en uzun süreli anlaşmazlık ve gerilimlerden birisi olan ve esas olarak ABD içinden desteklenen ve köklendirilen bu konunun, Amerikan Senatosu’nda gorüşülmesinin ise ACİL olarak gündemden düşürülmesi gerekmektedir.

 

AYRIMCILIK: Türk-Amerikalılar, pek çok alanda, çeşitli kuruluşlarda ve genel olarak medya ve basında ayrımcılıkla karşı karşıya gelmektedir. Bu durum pek çok gizli şekilde ve kapalı kapılar ardında yaşanmaktadır; örneğin işe alımlarda, eğer yetkili bir Ermeni asıllı kişi varsa Türk asıllı kişilere şans tanınmamaktadır. Her yıl 24 Nisan’da ABD Başkanı’nın bildirisi, güçlerini bulundukları kuruluşlarda Türklere karşı kullanan Ermeni-Amerikalıların ve Ermeni Diasporası’nın Türk-Amerikalılar aleyhindeki davranışlarını daha fazla teşvik etmektedir. Türk ve Türkiye karşıtı Ermeni Tasarısı, ABD’deki Türk-Amerikalı toplumuna karşı nefreti artırdığı gibi ABD’deki, Türkiye’deki, Ermenistan’daki ve bütün dünyadaki Türk-Amerikalı ve Ermeni-Amerikalı toplumlar arasında da bir tür “soğuk savaş”a dönüştürülmüş olan anlaşmazlığı körüklemekte ve haksız davranışlara hizmet etmektedir.

 

ZEMİN: Ermeni Tasarısı” ile, Türkiye 20 yılı aşkın bir süredir ABD’de politik, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkiler bakımından tehdite uğramaktadır. Bu durum Ermeni ve Türk milletlerinden daha çok başka ülkelere çıkar sağlamaktadır. Ermeni Diasporası’nın ABD Senatosu üzerindeki baskısının sonucu “süregelen anlaşmazlık” çeşitli biçimlerde sürdürülmektedir. Bunun sonucu bütün dünyadaki Türklere karşı bir tehdit oluşmuştur. Bu durum, Türkiye’nin, Türk nesillerinin temel hakları, kaynakları ve geleceğinin ve ABD’deki Türk-Amerikalıların ve bütün dünyadaki Türklerin doğumla birlikte gelen temel varoluş ve kültürel haklarının da açıkça sömürülmesi için bir yol olmuştur.

 

ABD Senatosu ve bütün olarak ABD Dış Politikası, gizli gündemler oluşturmak için “mazeret” oluşturmak ve sunmak yerine “barış” ve “demokratik değerler ve insan hakları”nın geliştirilmesi için ve ABD’nin dünyada barışın öncülüğünü yapmak için bir KANAL olmalıdır.

 

ABD, “savaş yapan” yerine “barış getiren” olmalıdır. Ve ABD’den tüm Amerikan vatandaşları ve dünya vatandaslarının da beklentisi budur. Çünkü, ABD mevcut “savaş” ve “gerilim/çatışma yaratma-oluşturma” politikalarını değiştirdiği zaman ancak, yeryüzü de gerçek anlamda “barış sürecine” geçebilecektir. Ve bunu yapabilecek kapasiteye sahip tek ülke de ABD’dir.

 

Şu andaki özellikle “Ermeni Tasarısı” çercevesinde ve aracılığıyla Türkiye karşıtı ABD dış politikasıyla, ABD her ne kadar “Türkiye-Ermenistan” arasındaki “Protokoller”i desteklese de Türkiye ve Ermenistan arasındaki “barış” sürecini desteklememektedir. Buna karşın daha çok anlaşmazlık ve olası savaş getirebilecek biçimde gerilimi artıran dış politikalarını sürdürmektedir.

 

Bir yandan “Türk-Ermeni Protokollerini” destekleyip, daha çok Türkiye’ye “sınırın açılması” için baskı yapmaktadır. Öte yandan ve geçtiğimiz Mart ayında da olduğu gibi “Ermeni Tasarısı”nı sistematize olarak ve her yıl ABD Senato’sunun gündemine getirerek, Türkiye ve ABD’de yaşayan Türk-Amerikan vatandaşları üzerindeki tehditi tırmandırmaktadır. Bu konuda ABD açıkça ikili bir dış politika sergileyerek Başkan Obama’nın BM Güvenlik Konseyi’nde dünya düzeninde yeni bir dönem başlatmak için bütün ülkeleri işbirliğine çağırmasıyla da tezat oluşturmaktadır.

 

SONUÇ olarak, Türkiye Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Dışişleri ve de ABD’deki Türkiye Büyükelçilikleri nezdinde; Türkiye Cumhuriyeti’nin Lozan Antlasması çerçevesinde, ABD Senatosu tarafından “resmen tanınması” veya “1923’den itibaren kuruluşunun yeniden onaylanması” için bir kampanya başlatılmalıdır. Örneğin, ABD Senatosu, İsrail’in Filistin toprakları üzerinde kuruluşundan 11 dakika sonra, “devlet” olarak kuruluşunu resmen tanımıştır.

Bu, ne yazik ki Türkiye için 1923 yılından bugüne değin ABD Senatosu düzeyinde, halen yapılamamıştır. Özellikle bu boşluğu, Ermeni Diasporası da Türkiye aleyhine ve Türkiye’ye karşın, adeta ABD Senatosunu “Sevr Antlaşmasının” canlandırılması ve geçerli kılması amacına yönelik ısrarla kullanmaktadır. Bu sıcak hissedilir tehdide karşın etkin, yaygın ve sonuç alana değin bir kampanya ve çalısmanın ivedilikle baslatılması, T.C. Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Dışişleri Bakanlığı ile ABD Türk Büyükelçisi desteğiyle ve ABD’deki Türk-Amerikan

derneklerinin de işbirliğiyle mümkün olabilir.

Eğer bu amaçta hemen, etkin, etkili ve yaygın olarak çalışmalar başlatılamaz ve kökten önlemler alınamazsa, Türkiye ve ABD’deki Türk-Amerikan kuruluşları, Ermeni Diasporası’nı ve ABD Senatosu’nu asla durduramayacaktır!

 

Değerlendirilmesi ve gereği hususunu arz ederim.

 

Saygılarımla,

 

Bircan Ünver, NY, ABD. – E-posta: bircan@onesoul.biz

 

Açıklama: Yukarıdaki “Kampanya Önerisi”, Türk vatandaşı kimliğimle açık bir öneri olarak yazılmıştır. Ve (The) Light Millennium ile  IşıkBinyili.Org’dan bağımsız olup, bu fikrin önerisi tamamen şahsi sorumluluğum altındadır.

 

 

An Open Letter

 

A Campaign Request Versus to the Armenian Resolution

 

Date: August 26, 2010, NY.

 

 

 

Mr. President of Turkey;

Prime Minister of Turkey;

Grand National Assembly of Turkey;

Ministry of Foreign Affairs of Turkey;

Leaders of Turkish-American Civil Society and Non-Profit Organizations:

An Idea for a New Campaign:

 

SUMMARY: A Campaign request for “Ratification” or “Reaffirmation” of the Republic of Turkey since its formation in 1923 by the United States House of Senate.

A New Campaign request from the President of Turkey, the Prime Minister of Turkey, the Ministry of Foreign Affairs of Turkey, the Turkish Embassy in D.C., and all Turkish-American organizations and Turkish-Americans in the United States.

 

NEED: The United States House of Senate has been threatening the basic human rights and the existence of the entire Turkish nation by bringing the issue of “Armenian Resolution” to the House of Senate every year. This causes and builds up hatred towards the Turkish-Americans in the U.S. and Turks around the world. The Senate should not/cannot act as an International Court from the historical perspective without laying down all historical documents from all involved parties and countries openly to the international community. The latest decision (dd. March 4, 2010) of the U.S. Senate is encouraging the Armenian Diaspora to continue their persistent and tireless efforts to increase the hatred towards Turks and is serving to make this “hatred” to continue to be a backbone for all Armenians in Armenia, and the Armenian-American community in the U.S. against all the Turkish people and Turkey. By the support of the U.S. Senate, this hatred eventually will result in punishing all the citizens of Turkey, labeling them as “killers/murderers” unjustly.

For this reason, The U.S. Senate SHOULD DROP this issue OFF promptly and permanently.

 

The U.S. is not entitled to decide alone on the faith of Turkish Nation of about 75 million people, who have the full capacity to decide for their own existence, rights, and future. This issue, causing one of the longest lasting conflicts and tensions in the world, and which has been mainly supported by and rooted in the U.S., MUST COME TO AN IMMEDIATE END.

 

DISCRIMINATION: Turkish-Americans have been facing discrimination in many areas, various institutions, and in media at large. This has been occurring in many subtle ways and behind the doors; for instance in the case of job placements, Turkish-descent people are not given any chance where an Armenian-descent person is in authority. The statements of the President of the United States on April 24 of every year have been encouraging anti-acts towards Turkish-Americans by the Armenian Diaspora, and at large by the Armenian-Americans who use their power against

Turks in the institutions they are involved in. The anti-Turkish Armenian Resolution serves to increasing hatred against the Turkish-American Community in the United States as well as serving to unfair actions and sustaining the conflict and another form of “cold war” between the Turkish-American and the Armenian-American communities in the United States and in Turkey and Armenia and worldwide.

 

BACKGROUND: Through the Armenian Resolution, Turkey has been threatened in the U.S., in particular, last 20 years regarding political, economic, social, and cultural relations, which mainly served to other countries rather than the Armenian and Turkish Nations. This has also served to sustaining the “ongoing conflict” in various forms as a result of the Armenian Diaspora’s pressure over the U.S. Senate. This also played a multiple role as a threat to the Turkish people worldwide.

This has been clearly and openly become a way of exploiting Turkey, the basic rights, sources and future of Turkish generations, and basic existential and cultural rights that come along with birth, equally and entirely to all Turkish-Americans in the United States, and to all Turkish people in the world.

 

The U.S. Senate, and the United States of America as a whole, MUST be a CHANNEL for promoting “peace” and “democratic values and human rights”, not a “pre-text” to implement some subtle agendas. Yet, the U.S. is the only country that could bring in peace, security and sustainability in the region and in the world. Therefore, the U.S. should transform its “power” in full capacity in order to lead and implement the long delayed peace process, and become a “peacemaker” rather than a “war conductor/doer”. In this context, the Armenian Resolution openly has been serving to

increase further the ongoing tension, sustain and deepen the conflict rather than serving for peace process in between the two neighboring countries. With the current U.S. Foreign Policy against Turkey through the Armenian Resolution, and despite supporting the “protocols”, the U.S. clearly does not support the “peace” process between Turkey and Armenia and in the region, but serves to increase tension that will bring more conflicts and potentially war.

 

On one hand, backing up the “Turkish-Armenian Protocols”, and mostly putting pressure on Turkey, and on the other hand, continuing to bring the Armenian Resolution to the Senate and keeping the issue vivid and current in the country, the U.S. purely illustrates a dual Foreign Policy that does not match with the President Obama’s statement at the UN Security Council in the ways of inviting all countries for collaboration and to a new era of the world order.

 

CONCLUSION: Turkey should launch a campaign for requesting “ratification” of the Republic of Turkey by the U.S. Senate with the collaborative efforts of the President of Turkey, the Prime Minister, the Grand National Assembly of Turkey, the Ministry of Foreign Affairs, Turkish Ambassador to W.D.C., and the U.S. based Turkish-American organizations.

If this measure is not taken effectively and immediately, then Turkey and the Turkish-American organizations based in the U.S. may not ever be able to stop the Armenian Diaspora and the U.S. Senate.

 

Thank you very much for your consideration and time,

Sincerely yours,

Bircan Ünver

E-mail: bircan@onesoul.biz

NY, USA.

 

Disclosure: This “Campaign Proposal” is written as an open proposal and not on behalf of The Light Millennium organization; and the proposal of this idea is solely my personal responsibility.